(32)

1K 90 105
                                    

Milat - ıssız sokaklar dinliyorum.
Ekin dinletiyor. Maneskin dinleyecektim dinle çok güzel o psikoloji ile yaz dedi.

Ehn neyse

Bölüme geçebilirsiniz

&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

Kaze ueyama



Hina adımı söylediği an kaçmamın üzerinden dört gün geçti.
Geleli bir hafta dört gün oldu ve tek rastladığım kişi hina.
Hinanın yanında takemichi vardı, takemichi onlara söyler.
Off! Ne diye geldim ki buraya ya!? Altı ay olmuş! Sen altı ayda orada bir düzen kurdun kızım niye geliyorsun ki!?

"Ueyama hadi dışarı çıkıyoru-"

"Siktir git." Yorganı başıma çektim ve gözlerimi kapattım. Kız benim yüzümden bir hafta dört gündür sahil-ev arası gidip geliyordu.
Biraz pişman oluyordum ama banane.
Onları görmektense evde kalmak daha iyi.

"Lütfen ya, hem bak kokoda bizimle gelecek."

"Sizin aşkınızı görürsem kusarım. Yani siz gidin. Hem koko benden daha iyi bilir. Parka gitmeyin, eski fabrikaya da. Batı tarafında ki sahilede. Fabrikaya yakın marketin yanında ki eve de."
Hepsi..herkesi görme riskleri vardı. Weinin ağzından adımı kaçırma eğilimi de vardı.

Lanet olsun ya!

"Kesinlikle o yerlere gidiyoruz, değil mi wei?"

"Evet! Hadi gidelim!"

"Ya tamam durun! Hazırlanıp geliyorum!" İkisi kahkaha atarak odadan çıkarken yorganı yere fırlatıp ayağa kalktım.
Üzerimi falan değişmeyeceğim.
Böyle de harikayım.
Gri düşük bel bol bir eşofman, üstüne askılı, belimi açıkta bırakan saten bir atlet.
Altı aydır kestirmediğim kalçama kadar inen dağınık saçlarım.

Tamam dağınık saç kısmını biraz tarasak olur.

Masanın üzerinde ki siyah tarağı saçlarıma daldırdım ve sertçe taramaya başladım.
Her başa sardırdığımda sanki onlardan birini görüyordum.
Bu tarağı götlerine götlerine sokmak vardı.

Sabır.

Tarağı geri bırakıp aynadan kendime baktım.
Böyle de çok düz oldu. Elimi saçlarıma getirdim ve bir tur karıştırıp bıraktım.
Hafif dalgalı duruyordu ve bu daha iyi gözüküyordu.

Masanın üzerinde ki siyah tokayı bileğime taktım ve odadan çıkıp merdivenlerden aşağı indim.
Koko ve wei gülerek bir şeyler konuşurken beyaz spor ayakkabılarımı giyip evden dışarı çıktım. "Hadi."

"Sonunda! Ayrıca üzerini değişmemişsin."

"Böyle iyi. Vazgeçmeden hadi." Koko sırıttı.

"Vazgeçtiğin an fabrikaya uğrarım."

"Götsün sen."

"Biliyorum."

Salak. Of! Wei kokodan başka normal biri bulamadın mı!?

Of!


~•


Her yer yine aynı. Buralar hiç değişmemiş ve değişmemiş olması gerçekten sinir bozucu.
Bu ikiside yanımda aşk yaşıyor.
Kokoda parayı buldu sanırım bu ne keyif.
Sabır sabır.
Her yer midemi bulandırıyor normal mi?
Çevremde çok çift var! Çok rahatsız edici anlar yaşıyorum şuan kahretsin ama!

Koko weinin kulağına bir şey söylediğinde wei hızla başını kaldırıp etrafa bakmaya başladı. O ikisine tekrar gözlerimi devirip ellerimi cebime koydum ve cebimde ki telefonu alıp ilgilenmeye başladım.

Yapacak bir şey yoktu bari boş boş telefona bakayım.

"Sen biriyle mi çıkıyorsun ben çok mu yaşlandım?"

Parmağım tuşun üzerinde durdu.
A harfi uzayıp giderken içimde ki çığlıkları temsil ediyor gibiydi.
Kalp atışlarım kulağımdan dışarı çıktı sanki.
Karnımda bir şeyler oldu, yutkunamadım.

Baji.

Bajinin sesi.

Çok yakından gelen sesi.

A harfi hâlâ uzayıp gidiyordu ve wei kıkırdıyordu.
Ona bajinin fotoğrafını göstermiştim. Tanımış mıydı? Geberteceğim onu. İkisi de bunu bilerek yaptı.

"Bu kim baji?"

Kız..bir kız. Ne? Benden sonra..eh! Tabii ki yapacaktı yani bana o zaman sevgisi bitmişti birde altı ay boş mu kalacaktı? Banane. Umrumda değil.

"Bir arkadaş, ee koko. Daha önce buralarda görmemiştim."

"Yeni taşındılar."

Dedi koko. Hatırlatın da iyice bir saydırayım ona.
A harfi hâlâ daha uzarken zorla parmağımı kaldırdım ve telefonu cebime koydum. Başımı eğdiğim için saçlarım yüzümü kapatmıştı.
Git baji, yüzünü görmemem lazım git.

"Lar derken?"

Her boku sorgulamanı bazı zamanlar çok sevmişimdir ama o son zamanlar hiç sevmemiştim. Ayrılma sebebiydi.
Hayır, cidden ayrılma sebebi olmuştu.

"Arkadaşım. Ueyama."

"Ki sen onu zaten tanıyorsun değil mi baji?"

Koko kahkaha attı. Kaşlarımı çatıp başımı kaldırdım ve kokoya baktım. "Şerefsizin tekisin." Gözlerim bajiyi bulduğunda bana bakmıyordu.
Sırıttım. "Bak bak merak etme." Saçları aynı boyuttaydı. Boyu biraz daha uzatmıştı ve onun dışında değişmemişti.
Bana verdiği hediye kutusunun anahtarı olan kolye boynundaydı.

Yanında ki kızda kaşlarını çatmış bana bakıyordu. O kızı hiç görmedim. Demek ki gerçekten herkesin hayatına benden sonra girmiş.

Baji kaşlarını çatıp bana bakarken ikimizde sırıtarak birbirimize bakmaya başladık.
Bakışlarında.. pişmanlık yoktu. Eh, beklediğim bir şey için üzülemezdim.

"Dönmüşsün."

"Gördüğüne göre hâlâ koredeyim."

"Mizah seviyende.."

"Aynen." Ne garip bir konuşmadayız biz böyle? İçimde hâlâ bir şeyler depreşiyor. İçimde ki hissin zıttını sergiliyorum şuan.

"Baji kim bu kız?"

Baji cevap vermeden kıza elimi uzattım ve sırıtışımı genişlettim. "Kaze ueyama güzelim. Yanında ki hıyarın eski sevgilisi." Kız elime dik dik bakarken orta parmağımı uzatarak geri çektim ve cebime yerleştirdim.

"Biz gidelim artık."

Dedi kız. Baji bir şey demeden yanımdan geçerken kızda onu takip etti.

"Saçların uzamış..topla."




&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&

SONUNDA KARAİLASTİLAR LAAANANNANANAN

OH BE

CİDDEN BU KADAR BÖLÜM YETER BİR AYIN ACISINI İYİVE CİKARTTİNİZ BENCE

BAMA BİR DAHA YENİ BÖLÜM DERSENİZ KİTABI YAYİMDAN KALDIRIRIM DNWLXHWOXHWOXJWPXKWXJ

YAPWRİMm beni bilirsiniz cidden yaparım.

Hadi görüşürüz.

Baji / reader (Tokyo revengers / reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin