(53)

758 67 39
                                    

Bölüme geçebilirsiniz

°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°

Kaze Ueyama

4 ay önce.

"Ueyama artık öğrenecek misin yoksa yerinde sayıklamaya devam mı edeceksin?"

Duraksadım. "Bence yeter bu kadar." Kaşlarını çattı. Mavi gözleri tüm vücudumu delercesine kurşun etkisi yaratırken tırstığım için bakışlarımı kaçırdım.

Evet, onu tanıyalı daha iki ay olmuştu ama tırsmamak elde değildi.
Sadece karısına ve çocuğuna karşı iyi olan bu adamdan herkes korkuyordu.
Beni de korkutmaya çalışıyordu.

Bay sang. Adını wei söylemişti ama hatırlamıyorum, ona hep bay sang dedim.

Kore'ye gelme hikayemi anlattığımda o şefkatli adam gitmişti ve yerine acımasız herifin teki gelmişti.
Yine iyiydi, yine gerçekten iyiydi ama bana karşı bazen katı oluyordu.

O günden sonra bir buçuk ay geçmişti ve o her gün bana dövüşmeyi öğretiyordu. Yani bizzat onun tarafından öğrenmiyordum, hocalar tutuyordu ve ben dövüşürken beni izliyordu.

"Sence yeter mi?"

Dedi tek kaşını kaldırarak. Ardından oturduğu yerde iyice geriye yaslandı.

Daha otuzlarının sonundaydı, gençti, dinamikti, güçlüydü.
Herkesi çemberleri içine çekmiş bir diktatörden farksızdı. Kimse ona karşı gelemiyordu, en düşüğü kızı bile bazen onunla konuşmaya korkuyordu.

Ve onun kafasında ben tamamen eğitilmesi gereken bir serseriydim.
"Evet." Dedim kollarımı göğsümde birleştirerek. Beni mi eğitecekti? Siktirsin gitsin.

Senden kötülerini görmüşümdür bay sang..

"Ben devam edeceksin diyorum."

Dedi ayağa kalkarak. O da kollarını göğsünde birleştirdi ve bana yaklaşmaya başladı.

"Bana karşı mı geliyorsun? Yine itaatsizlik ha Ueyama? Bunu konuşmamış mıydık çocuğum?"

Baba modeli. Wei için gerçekten mükemmel bir baba modeli ama ben bir baba istemiyorum. O ise ilk günden beri tutturmuş çocuğum da çocuğum.
Yarrak beyinli herif.

"Size söylediğim gibi. Ben bunca zamandır kimseye itaat etmedim. İkincisi bana çocuğum demeyi kesin. Ve üçüncüsü o gün konuştuğumuzda da size asla itaat etmeyeceğimi söylemiştim." Sırıttım. Birkaç adım ötede durduğunda o da sırıttı.

"Şu serseri hallerinden seni kurtaracağım."

"Keyifle bekliyor olacağım," gözlerimi devirdim ve arkamı döndüm. "Başarısızlığınızın mimarına iyi bakın bay sang. Sizin tek başarısızlığınız olarak tarihe geçebilirim belki ha?" Odadan dışarı çıktığımda direkt olarak wei ile karşılaştım.

"Seni çok zorladı mı?"

"Hayır, dövüşmeyi sevdiğimi biliyorsun." Tebessüm etti ve beni kolu altına aldı.

"Hadi biraz alış verişe çıkalım."

Dudaklarımı büzdüm. "Hayır ya..HAYIR!" wei omuz silkip beni sürüklemeye başladığında gözlerimi devirdim.

Salak kız.


Şimdi.

Evet. Bay sang ile çok çalkantılı bir ilişkimiz olsa da üzerimde emeği çok fazlaydı ve bunu göz ardı edemezdim. Edemeyeceğim kadar büyüktü çünkü.

Baji / reader (Tokyo revengers / reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin