(58)

763 80 109
                                    

Kimse seni yara açamaz artık

Bölüme geçebilirsiniz

°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°
kaze Ueyama

Kapüşonumu indirip derin derin nefeslerimi düzene sokmaya çalışırken elimi bahçe kapısına yasladım ve biraz eğildim.
Gece saat bir olmalıydı ve ben evden kaçmıştım.
Jay salonda uyuyordu, götümden soluyarak kaçmıştım ama daha dayanamamıştım.

Belki odasından çıkar, belki bir şey olur.

Böyle olmasını istemiyorum.

Aptallık ediyor olabilirim, hatta ediyorum da ama umrumda değil.

Nefeslerim sonunda düzene girdiğinde içeriye girip kapının yanına gittim ve birkaç kere çaldım.
Hiç ses gelmediğinde saksılardan birinin üzerine basarak kapının üstüne uzandım ve anahtarı alıp tekrar ayağımı yere koydum.

Kapıyı açıp içeri girip yavaşça ayakkabılarımı çıkarıp üzerimde ki hırkayı da çıkardıktan sonra askılığa astım.
Gri eşofmanım, siyah bol tişörtüm ve dağınık topladığım at kuyruğu saçlarım ile şu an harika görünüyor olsam da (!) Yapacak bir şey yoktu.

Birden aklıma esmişti.
Asla tüm gece düşünmemiştim.

Onun odasının olduğu yere geldiğimde kapıyı çalacağım sırada durup gözlerimi yumdum ve alnımı sessiz olduğuna emin olduğum şekilde kapıya yasladım.
Senden nefret etmek istiyorum.
Kalbinin kırılmasını değil ölmesini istiyorum.
Hissettiklerimin daha da kötüsünü hissetmeni istiyorum.
Ama bir yandan da istemiyorum.

"Baji," dedim en sonunda. Sesim normal çıkmıştı ama sanki omuzlarım yerdeydi.
O kadar ağır gelmeye başlamıştı ki bedenim, titredim.
O gece soğuktan değil de asla hissetmediğim bir duygudan titredim.  "İyi misin?" Sesim eskisinden biraz daha kısıktı. "Yoko haber verdi iki gün önce." Tebessüm ettim ve duvara dönüp sırtımı kapıya yaslayıp yere oturdum.

"O zaman iki gün önce gelseydin diyorsundur, gelemedim. Gelmek istedim belki ama gelemedim." Kaşlarımı çattım. "Her neyse, bu konuyu şimdi konuşmayacağım." Tekrar ayağa kalkıp kapı kolunu indirdim ama açılmadı. "İyi olduğunu görmeye," sustum. "görmeye hakkım var." Dedim. İhtiyacım var diyemedim.

( BİZ HİÇ BECEREMEDİK

SEVMEYİ DE TERKETMEYİ DE)

"Baji, çıkacak mısın?" Ses gelmedi. Dudaklarımı ısırdım. "Korkuyorum," dedim en sonunda. "Ses ver lütfen! Korkuyorum! Baji!" Kendine bir şey yapmazdı. Belki..tanrım!  "Baji!" Ağlayacakmış gibi hissediyorum. "Tanrım.. Tanrım lütfen ufak bir ses ver." Kapıya omzumu geçirdim. "Baji!"

Kapıdan ses gelirken hızla iki adım geri gittim.
Baji kapıyı araladı, ardından sonuna kadar açıp bana baktığında yutkundum.
Saçları dağılmıştı, göz altları ölü gibiydi ve gözleri boş bakıyordu.
Yavaşça yanına gidip parmak uçlarımda yükseldim ve kollarımı boynuna sardım.
"En azından yaşıyorsun," diye fısıldadım. Kötüsün ama en azından yaşıyorsun.

Bir elimle saçlarını okşarken baji başını boynuma koydu ve derin bir nefes aldı.
Sonra kolları belimi sararken biraz daha sıkı sarıldık.

"Çok özledim ueyama."

Duraksadım.
Bir şey diyemedim, saçlarını okşamaya devam ettim ve biz öylece kaldık.
Ben de çok özledim. "Günlerdir odandan çıkmıyormuşsun." Bunu dedikten sonra benden ayrılan o oldu. İki adım geri gittim yine.

"Başka erkeklerle seni görmek canımı yakıyor."

Tebessüm etti ama yüzüme bakmıyordu.

"Onunla..fazla yakınsın. Kim olduğunu bilmiyorum ama sen bizim dışımızda ki kimseyle bu kadar yakın olmamıştın ve..ve,"

Tebessümü sivri dişlerini gösterecek raddeye geldi.

"Gülüyordun, benim yanımda gülmeni özlemiştim ama sen onun yanında gülüyordun. Seni suçlamıyorum sadece bu canımı yakıyor."

Bana baktı, konuşmadı. Gözlerimi izledi. Sırtımı duvara yasladım ve bu sefer ben gözlerimi çektim. "Sana güvenemiyorum baji, sen güven olmayan bir ilişki ister miydin?"

"O güveni tekrar veremezdim ama sevgiyi verirdim. Yani..evet isterdim. Hatta istiyorum."

Gözlerimi yumdum.
Gelmemeliydin, affedecektin. Biliyorsun! Gelmemeliydin! Aldattı seni kızım! Hayır..affetmemeliyim. "Ben istemiyorum." O kadar istiyorum ki. "Affedemiyorum seni." Affetmek istiyorum.

"Biliyorum."

Ona baktım. Omzumu kapıya yaslamış tebessümü ile beni izliyordu.

"Ama geldiğin için teşekkür ederim."

Saçlarını karıştırdı.

"Geç oldu, bırakmamı ister misin?"

Gidecek miydim ki?
Ah doğru ya..iyi olduğunu kontrol etmek için gelmiştim. "Yok," dedim ellerimi nereye koyacağımı bilemeyerek arka cebime tıktım. "Giderim ben," koridora baktım. "Kendim yani." Aptalsın ueyama.

"Sarılışını özlemişim."

Dedi ben tam gitmek üzereyken.
Gözlerimi yumdum, başımı eğdim ve dudaklarımı ısırdım.
Aptalsın. Evet. Topuklarımın üzerinde ona doğru döndüm ve ellerimi arka cebimden çıkardım. Hayır. Evet. Hayır yapmayacaksın. Evet yapacağım.

Dört adımda tekrar yanına gittim ve bu sefer daha sıkı sarıldım ona.
O da sıkı bir şekilde bana sarılırken yüzümü göğsüne bastırdım. "Seni özledim." Aptalsın. Biliyorum. "Seni çok özledim!" Yeter artık.

Bir şey demedi. Sarıldı sadece. Bir süre öyle kaldıktan sonra konuştu.

"Eğer şu saatten sonra ufacık bir şeyler bile olursa öleceğim sanırım."

Kıkırdadım ve geri çekildim. "Sana hâlâ güvenmiyorum."

"Güvenme, şu an olmaz, bir ay, bir yıl belki bu sürede de güvenini kazanamam ama bir gün gerçekten güvenini kazanacağım."

Tebessüm etti.

"Bu yıllar sonra olsa bile, her seferinde kazanmaya çalışacağım."

"Güvensiz bir ueyama ister misin ki?"

"İçinde sevgi olmasa bile seni istiyorum."

"Ben aptalım." Anlamana sevindim.

"Ben de."

"Onu ilk tanıştığımızda anlamıştım zaten."

"Ne?"

"Beynini kastetmiştim ve sen saçlarını anlamıştın." Kahkaha attı.

"Ben daha aptalım."

"Öylesin." Kaşlarımı çattım ve geri çekildim iyice, ardından omzuma yumruk attım. Sonra tekrar attım. "Aptal! Aptal beni nasıl aldatabilirsin aptal!" Tekrar yumruk attım. "Şerefsiz! Ne kadar üzüldüm lan! Biliyor musun!? İt herif! Sana içmeyi yasaklıyorum amına koyayım!" Yumruklarımı tutup beni kendine çekti ve tekrar sarıldı.

"Özür dilerim, seni seviyorum."

Sen tam bir aptalsın.


°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°

Model - değmesin ellerimiz etkisi var arkadaşlar susar misiniz?

Of

Bölüm nasıldı?

Görüşmek üzere..

Baji / reader (Tokyo revengers / reader)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin