KARIMIN SEVİŞTİĞİ ADAM - GAY (YARI TEXTİNG)

4 - Yakın Temas

Terleyen ellerimi pantolonuma sürtüp hızlı adımlarla arabama doğru ilerlemeye başladım. İşten yeni çıkmış ve yorgun sayılırdım. Bugün ilk seks için belirlediğimiz gündü.

Yaklaşık üç gündür ne ben ne de o müsait olamadığımız için görüşememiş olmamız üzerine sabredecek tek günüm kalmamıştı. Gerçekten bir erkeğe ilgi duyup duymadığım konusunda içimde büyüyen merağı susturmam gerekiyordu.

Arabama görüş alanıma girdiğinde ellerimi iç içe geçirip ağzıma yaklaştırdım. Üfleyerek ısıtmaya çalışıyordum ama bir boka yaradığı yoktu.

Ellerimi cebime atıp arabanın anahtarı çıkardım. Bir elim hala cebimdeyken sürücü kapısını açıp hızlıca içeri yerleştim. Isıtıcıyı açarken bir yandan da hemen ısınması için motoru aktif hale getirmiştim.

Morarmaya yüz tutmuş ellerime bakıp iç çektim. Bir gün bu soğuk beni öldürecekti. Çok hassas bir bedenim vardı. Ellerim soğuk görmeyedursun hemen kızarıp morardı.

Arabanın biraz da olsa ısındığına kanaat getirdikten sonra arabayı çalıştırıp Asaf Tuna'nın attığı konuma sürmeye başladım.

...

Arabayı kenara park edip ne kadar istemesem de dışarı atladım. Amına koyduğumun soğuğu tüm bedenimi titretiyordu. Kafamdaki kalın şapkayı biraz daha aşağılara çekiştirip koşar adım Asaf'ın kapısına ilerledim. Götüm donuyordu.

Kapıya varır varmaz yumruklarımla abanıp ellerimi cebime soktum. Eğer bir dakika içerisinde kapı hala açılmamış olacak olursa belasını sikeceğimin teminatını verebiliyordum.

Geçen otuz saniye, defalarca kez yumruklamama rağmen kapıdan tek bir tık gelmemesini ardında bırakıp kayıplara karışmıştı.

Öfkeyle arkamı dönüp arabama doğru adımlamaya başlayacakken bir anda açılan kapı ve hiç beklemeden beni içeri çeken bedenle irkildim.

Eve çeker çekmez kapıyı ardımızdan örtmesiyle derin bir 'oh' çekmiştim.  Selam verip içeri doğru ilerlemeye başlayan bedene siktiğimin kapısını neden bu kadar geç açtığını soracaktım ki gördüğüm görüntü soruya mahal vermemişti. Bedenini saran bir havlu ve kafasının üstüne gelişigüzel yerleştirilmiş başka bir havlu görmemle bakışlarımı ayak ucundan başlayıp gözlerine çıkarmıştım.

Sinirim yerini şaşkınlığa bırakırken gözlerimi vücudundan çekmemiştim. Şaşkınlığımsa göğsünde, kollarında, bacaklarında ve görünen diğer tüm kısımlarında tek bir tüy bile olmamasından kaynaklanıyordu.

Asaf'a doğru ilerlemeye başladığımda suratındaki sırıtışı görmemle kendime geldim. Karşısındaki koltuğa yerleştiğimde havlunun altında bir penis olduğunu gördükten sonra tüm tadımın kaçacağını düşünerek gözlerimi bacak arasından çektim.

"Bak dış kapının orada bir alet var. Onun adı zil. Biri gelince ona basıyor. Ev sahibi de zilin sesi duyup kapıyı açıyor."

Boş boş konuşmasını duymamış gibi yapıp oturduğum koltukta başımı arkaya attım. Gözlerimi kapatıp hafif tonda bir şarkı mırıldanmaya başladığımda çakmak sesiyle gözlerimi aralayıp şarkıyı kestim.

Sigarasını yakarken bakışlarını üzerimden çekmeyen Asaf şarkıyı kesmemle kaşlarını çatmış, bana bakıyordu.

"Devam etsene."

Elindeki sigarayı gösterip işaret parmağımı kapatıp açarak 'ver ver' yapmıştım. Şaşkınlık içerisinde bana bakıp elindeki dalı uzatınca emrime sorgulamadan itaat etmesi hoşuma gitmişti.

Sigaramdan derin bir nefes çekip ciğerlerimi doldurdum. Yanına ilerleyip dibine oturduğumda beklemeyeceği bir hamle yapıp çıplak kalçasını üzerime çektim. Şu an bacaklarımın üzerinde şok olmuş bir vaziyette bana bakıyor, ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ağzımdaki dumanı yüzüne üflediğimde gözlerini birkaç saniye kapatıp açtı. Yüzüne sevimli denebilecek bir gülümseme yerleştirmişti.

"Şey... Bu üstündeki takım ne böyle ya? Yani... ne resmi bir görüşme için giyilmiş gibi, ne de gereksiz bir arkadaş buluşması için giyilmiş gibi sanki. Çok garip değil mi sence de?"

Omuz silktim. Titriyor ve ne diyeceğini bilmiyormuş gibi boş cümleleri üst üste sıralıyordu. Gerçekten cevabını merak ettiği sorular sorduğu bile şüpheliydi.

Sigaradan derin birkaç nefes daha çekip masadaki külleğe savurdum. Bitmemiş olmasının önemi yoktu. Kasıklarımın üzerindeki çıplak kalçalar beni kendine çekerken sigarayı daha sonra içebileceğimi düşünerek savurmuştum.

"Temizlendin mi?"

Daha önce bir erkekle yatmasam bile anal seks yapmıştım. Temizlik konusunda hassastım. Çok iyi anılarım olduğu söylenemezdi.

Beni utangaç bakışlarıyla onayladığında kalça arasını tam kasıklarımın üstüne getirecek şekilde yaklaşıp hafifçe dudaklarını boynuma bastırmıştı.

Gözleri birkaç saniye gerçekten zevk alıyormuş gibi kapanmış, ardından ellerini omuzlarıma koyarak dudak hamlelerini sertleştirmeye başlamıştı.

Bir yerden sonra dilini de devreye sokmuş, usta dil darbeleriyle boynumu emmeye başlamışken iz bırakması için uygun olmayan bölgeyi dudakları arasına alınca gömleğimin birkaç düğmesini açıp başını aşağıya ittirmem karşılığında bir gülümseme kazanmıştım.

Boynumu emiyor, yalıyor, aralarda ısırarak zevk aldığını belirten mırıltılar çıkarıyordu. Gerçekten adamı çıldırtmayı iyi biliyordu. Daha fazla beklemeye gerek yoktu. Bir anda kalçalarını avuçlamamla derince inleyip ellerini gömleğimin etek kısmına sıkıca sarmıştı.

Yavaş hamlelerle onun kalçasını avuçlarken çoğu seviştiğim kadından, hatta belki de hepsinden, daha yumuşak ve şekilli olan kalçaları kasıklarıma iyice bastırdım. Yavaş hareketlerle sürtünmeye başlayan Asaf Tuna, başını boynumdan kaldırmıştı.

Öpmekten kızaran dudakları, arzuyla bakan gözleri ve minik ağzından çıkan inlemeleriyle gerçekten çekici görünüyordu.

Bedeni bir kızın bedeninin yakınından bile geçebilecek gibi değildi. Hemen hemen aynı olan yapılı göğüslerimizin birbirine çarpması bile bunu ispatlarken aksini düşünmek saçmalık olurdu.

Gömleğimin kalan düğmelerini çözmeye başlamasıyla biraz geri gidip ellerimi kalçalarından çektim. Düğmeleri rahat açabilmesi için ona alan tanırken yaptıklarını izlemeye başlamıştım.

Başındaki havluyu gözlerimin içine bakarak yere fırlatıp ıslak olduğu için koyulaşmış sarı saçlarını savurduğunda bir erkeğin beni gerçekten etkileyebileceğinden emin olmuştum. Yarı erekte penisim bunun en büyük kanıtıydı.

Damarlı ince parmakları gömleğimi çözerken bir yandan da beni çıldırtmak istercesine göğsüme temas ediyordu. Normalde ufak temaslardan etkilenmediğim halde tüylerimi diken diken etmeyi başarmıştı.

Sonunda düğmeleri bitirdiğinde gömleği kollarımdan sıyırmış, bir elinin parmaklarını çıplak göğsümün üzerinde dolaştırırken, diğer elini enseme atmıştı. Bakışlarındaki arzu elle tutulur cinstendi.

Bir süre daha göğsümle uğraşıp ayağa kalktığında bakışlarım belinden düşmek üzere olan havluya kaydı. Havlu üzerinden bile belli olan penisiyle yüz yüze kalmış olmak düşündüğüm kadar rahatsız etmemişti.

Seslenip elini uzattığında bakışlarım gözlerine çıkmıştı.

"Asıl odaya geçelim mi?"

---

Asaf Grey...