36 - Düğün Fotoğrafı

3.6K 179 51
                                    

Keyifli okumalar ️❤️

























Çalan alarmla iki saat kadar bile uyuyamadığım için kıpkırmızı olan gözlerimi araladım. Bir elim alnımda diğer elim karnımın üstünde yutkundum. Şu an yataktan çıkmayı gerçekten hiç istemiyordum.

Bütün bir gece burayı nereden bulduğunu bilmediğim adamı düşünüp durmuştum. Düğün fotoğrafı... Demek evleniyordu. Gerçi şaşılacak bir durum değildi. Bana deli divane olduğunu söyleyip bir defa olsun arayıp sormayan adamın, bir başkasıyla evleniyor olması çok da şaşırtıcı olmamalıydı.

Dün sanki onu hiç tanımıyorum gibi bakışlarımı üstünden çektikten sonra kısa bir müddet daha gidilecek yer hakkında konuşmuş, ardından stüdyodan ayrılmıştı. Sesini duyduğum andan itibaren bedenimi saran tuhaf hisle gücüm çekilmiş gibi kalmıştım. Sanki aynı anda hem özlemiş, kızmış, hem mutlu, hem de dargın hissetmiştim. Zafer abi işinin bittiğini, dükkanı erken kapatacağını söyleyerek beni eve gönderdiğinde itiraz etmeden tıpış tıpış gelmiştim.

Evleneceği kızı bir yandan merak ediyordum. Onun gibi bir adamla evlenmeyi nasıl düşünürdü, aklım almıyordu. Karakterinin bitik olduğuna kendimi inandırdığımdan kızın haline çokça acıyordum.

Yataktan zorlukla kalktığımda her yerimin ağrıdığını hissediyordum. Hastalığım dünden bugüne iyileşmek bir yana daha da kötüye giderken istemsizce yüzümü buruşturdum. Belimi tutarak yataktan kalktığımda ani gelen öksürük kriziyle ağzımı kapatıp deli gibi öksürmüştüm. Burnumun da aktığını hissederek burnumu çekip mutfaktaki peçeteliğe doğru ilerlemeye başladım.

Peçeteden bir iki tane alıp burnumu sildiğimde rahat bir nefes alarak odama yöneldim. İsteksizce evi toparlayıp hazırlanarak evden çıktım. Bugün düğün fotoğrafı çekmeye gidecektim.

...

Stüdyoya girdiğim gibi Zafer abinin hadi hadilemesiyle gönülsüzce onaylayarak eşyaları arabaya taşımaya başlamıştım. Ara sıra öksürüp tıksırıyor, ara ara da hapşırıyordum. Kendimi ne fiziksel ne mental iyi hissetmiyordum.

Zafer abinin endişeli bakışları üzerimde dolanırken yüzü sıkıntılı bir hal almış, tam ağzını açacağı esnada 'hadi abi' diyerek konuşmasını engellemiştim. Düğün fotoğrafları basit çekim olmadığından bugün onu asla yalnız bırakamazdım.

Başını iki yana sallayıp derince iç çeken Zafer abiye zoraki bir gülümseme bırakıp sürücü koltuğuna geçişini izledim. Yanına yerleştiğimde kapıları kilitleyip arabayı sürmeye başlamıştı. Ne zaman arabayla bir yere gidecek olsak önce arabadaki herkesin kemer kontrolünü yapar, ardından kapıları kitleyerek yola koyulurdu. Bu konuda hep çok hassastı. Bir eli direksiyonda diğer eli radyoya inmişken gözleri birkaç saniye bana kayıp tekrar önüne döndü.

"Sende bugün bir haller var. Hayırdır oğlum? Bir sorun mu var?"

"Yok yok Zafer abim. Ne olacak bana Allah için?"

Onun ağzıyla cevap verip samimi bir gülümseme sunduğumda 'sen öyle diyorsan...' diye mırıldanarak sürmeye devam etmişti. Akan burnumu çekip cebimdeki peçeteyi çıkartarak burnumu sildim. Tadımın kaçık olduğunun bu kadar belli olması tadımı daha da kaçırırken silkinip kendimi toparlamaya çalışmıştım.

Bir yarım saatlik sessiz geçen yolculukta bazen abuk subuk traplerle yüz buruşturmuş bazen de içimizi dağlayan türkülerle ağlayacak gibi olmuştuk. Sonunda tarif ettikleri mekana geldiğimizde henüz bizim dışımızda kimsenin gelmediğini görüp eşyaları kurmaya geçmiştik.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 02 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARIMIN SEVİŞTİĞİ ADAM - GAY (YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin