24 - Havaalanı

8.8K 406 232
                                    

Eve girip kapıyı ardımdan çektim.

"İdil."

Güçsüz çıkan sesime karşılık bulamadığımda sinirlerim saman alevinden hallice harlanmaya başlamıştı.

"İDİL!"

Birkaç saniye sonra koşarak merdivenlerden inen kadın beni gördüğünde rahat bir nefes almıştı. Gözlerim kararırken İdil keyifli bir gülümseme bırakıp yavaş yavaş aşağı inmeye devam etti.

"Asaf her yerde seni arıy-"

"Elzem ile en son ne zaman konuştunuz?"

Sözünü kestiğim için kaşlarını çatacakken sorduğum soruyla afallayan kadına tiksinerek baktım. Büyük bir hızla kendini toparlayıp boğazını temizledi.

"Amerika'ya gitmeden bir gece önce. Hatta aynı gece sana da mesaj atmıştı, öyle söylemiştin."

Gözlerimi kapatıp dilimi köpek dişlerim üzerinde gezdirdim. Olduğum yerde volta atmaya başlamıştım. Birkaç adım sonra durup tekrar İdil'e döndüm.

"Son konuşmanız o muydu?"

İdil başıyla çekinerek onayladığında zıvanadan çıkmaya başladığını iliklerime kadar hissediyordum.

"Neden hala yalan söylüyorsun amına koyayım, NEDEN?"

Sesim yüksek çıkmış olacak ki gözlerini sıkı sıkı kapayıp olduğu yerde titremişti karşımdaki tanıdık yabancı. Her bir hareketi biraz daha midemi bulandırırken yüzümü buruşturdum.

"Giray, ne duydun bilmiyorum ama benim bildiğim bir şey y-"

"YALAN SÖYLEME ARTIK OROSPU. YALAN SÖYLEME."

Bağırarak üzerine doğru adımladığımda ellerini kaldırıp kollarıyla kendini korumaya çalışmıştı. Karşımdaki görüntü bana ne yaptığımı sorgulatırken birkaç adım geri gidip kafamı avuçlarım arasına alıp sakin bir ses tonuyla konuşmaya çabalamıştım.

"İdil. İnsan gibi soracağım. İnsan gibi cevap ver."

İdil korkuyla kolunu yavaşça indirip başını hızlı hızlı aşağı yukarı salladığında kısaca kafamı sallayıp konuşmaya devam etmiştim.

"Elzem ile en son ne zaman konuştunuz?"

İdil gözlerini yere dikmiş, ellerini önünde birleştirmiş, ayağını yere sürterken kaçamak bakışlarıyla birkaç saniye yüzüme bakıp tekrar gözlerini yere indirmişti.

"Bugün."

Fısıltısıyla sinirlerim daha da gerilirken elim ayağım titremeye başlamıştı. Gözlerim etrafı taradığında masanın üstündeki vazo gözüme çarptı. Yavaşça yaklaşıp vazoyu narince elime alarak İdil'e döndüm. Gözlerim içine bakarken tüm hırsımla vazoyu karşısındaki duvara fırlattım. Vazo parçalara ayrılırken İdil yine gözlerini sıkı sıkıya kapatmış kollarını kaldırmıştı.

"Bu vakte kadar senin için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım. Her şeyin en güzeli seni bulsun diye çabaladım. İdil, bu yalanı hak ettim mi lan ben?"

Sesim titremeye başlarken gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. Elimin tersiyle gözümü temizlerken karşımdaki kadının acıyan bakışlarının hedefi olmuş durumdaydım.

KARIMIN SEVİŞTİĞİ ADAM - GAY (YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin