Birkaç gündür devamlı Asaf'ı son gördüğüm bara gelip gitmeye devam ediyordum. Bazı günler burada oluyor, bazı günler gelmiyordu. Kalbimin, onu her gördüğümde, üstüne yük ettiği ağrı katlanıyor, nefes alamayacak hale geliyordum. Kimi zaman, bana saniye olsun dönmeyen gözlerine bakıp çocuk gibi ağlıyor, kimi zaman güzel kahkahasıyla özleme boğuluyordum. Bugün de gelmiş, her zamanki yerine oturmuş olan adamı sapık gibi izlemeye devam ediyordum.
Bugün diğer günler gibi yanında birisi olmadığına çok sevinmiştim. Yanında birisi olursa işleri ilerletiyor, beni çıkmak zorunda bırakıyordu. Onu yeterince izleyememek ayrı canımı sıkarken içeride dönen dolapları düşündükçe kendimi sikesim geliyordu.
Asaf etrafına göz gezdirip, muhtemelen, yanına gelecek birilerine bakarken üzerinden bir saniye ayırmadığım gözlerim yüzünden göz göze gelmiştik. Bakışmamız üç saniyeyi bulmazken göz temasımızı kesip el kaldırarak garsonu çağırmıştı. Garson çocuk koşarak yanına geldiğinde okuduğum dudaklarıyla 'her zamankinden' demiş, garsonu yollamıştı.
İçeceği geldiğinde bacaklarını daha çok açıp bir kolunu koltuğa atarak arkasına yaslanmıştı. Parmaklarının ucuyla tuttuğu viski bardağını önce hafifçe sallamış, ardından yudum yudum içmeye başlamıştı. Bu esnada gözlerinin hala mekanı tarıyor olması tadımı fazlasıyla kaçırıyordu.
Bakışları pistin ortasında duraksadığında viskisini masaya bırakıp oturduğu yerde dikleşerek arkaya attığı kolunu indirmişti. Gözlerinde parıltılar oluşurken nereye baktığını anlamaya çalışıp başımı gözlerini diktiği tarafa çevirmiştim.
Pistin ortasında dekolteli elbisesiyle dans eden kıza sanki tanrıça görmüş gibi bakan Asaf'a tekrar döndüğümde çok çok çok kısa bir an gözlerinin üzerime düştüğünü görmüş gibiydim. O kadar kısa bir süreydi ki gerçekten bakıp bakmadığını bile anlayamamıştım.
Dudaklarını yalayıp yüzünde büyük bir sırıtışla oturduğu yerden kalkıp piste doğru ilerleyen adama bakıp sinirle dişlerimi sıkmıştım. Günlerdir görmezden gelmemesini kaldırabilirdim ama her gün başka birinin koynuna girmesini artık kaldıramıyordum.
Önümdeki bardağı tek yudumda bitirip peşine ayaklandığımda Asaf çoktan gözüne kestirdiği kıza yakalaşmış dibine girip dans etmeye başlamıştı. Büyük adımlarla ikilinin yanına ulaştığımda Asaf bıkmış bir iç çekiş bırakmış, yine de gözlerini bana çevirmeden kızla dans etmeye devam etmişti.
Kaşlarım iyice çatılırken ikilinin arasına girip dans etmeye çalışmıştım. Siktiğimin dansından da hiç anlamıyordum. Sadece müziğin ritmine göre bedenimi kıvırmaya çalışırken yanımdaki kızın arkadaşlarına egoist bir bakış attığını görmüştüm. Benim de onun için piste geldiğimi düşünüp çifte erkek düşürdüğü için bu basit egoyu üstüne yapıştırmış olmalıydı. Gözlerimi devirerek Asaf'ın gözlerini kızın üzerinden çekmeye çabaladım.
Kıskançlığın çok saçma olduğunu söyleyen taraflarım içine kaçmış gibi sessizliğini korurken kıskançlıktan kuduran bedenim tüm mekanı yakıp yıkmamak için mücadele etmeye devam ederken Asaf'ın gözlerinin anlık bana kaymasıyla sertçe yutkundum. Çünkü bu defa gözleri öylesine değmişten öte gibi üzerimde dolanmış, aşağılar ifadesine rağmen sanki özlemle parlamıştı. Ya da ben öyle olmasını istiyordum.
Gözlerinde gördüğüm ışıltıyı fark ettiğimi anlamışçasına başını tekrar kalçalarını hafif hafif sürtmeye başlayan kıza çevirip sırıtarak elini beline yerleştirmişti. Derince ohlarken kızın boynuna eğilip tüy kadar naif bir öpücük kondurdu. Kız huylanıp önünü döndüğünde elleri Asaf'ın boynunu bulmuş, cilveyle kırıtarak kulağına eğilip bir şeyler fısıldamıştı. Ne dediğini duyamazken gerilen bedenim dans etmeyi bırakmış, sadece karşımdaki ikiliye kitlenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARIMIN SEVİŞTİĞİ ADAM - GAY (YARI TEXTİNG)
Ficção AdolescenteKarımın seviştiği adam? 05.12.2021 Başlıyoruz. 16.12.2021 #boyxboy etiketinde 1. 17.12.2021 #gay etiketinde 3. (Kaldırılıp yeniden düzenlenerek yayınlanmıştır.)