Yorum oy falan ne varsa bekliyorum bebekler. Hikayeyi unutanlar baştan okumak için bekleniyorsunuz ahahah
———
12.05.2013
Hayat arasına bir çok parantezin girdiği bir başlangıç ve sondan ibaretti. Var olan herkes bu parantezlerin içinde kayboluyor onları büyük başlangıçlar olarak kabul ediyordu. Renan tam olarak böyle bir başlangıcın eşiğindeydi. Kendinden çok sevdiği Ali ve Selim iki yanında durmuş, önüne koydukları keki üflemesini beklerken içinden hep onlarla ve hep mutlu yaşamayı diledi gözlerini kapatıp. Öyle büyük bir inançla dolmuştu ki içi, dileğinin gerçekleşmeme ihtimali eksilerdeydi onun için. Kollarını açıp sevdiklerini kocaman sarmalarken kahkahalar eşliğinde birbirinden pek haz etmeyen iki kişinin çırpınışlarını izliyordu aynı anda. Ali ve Selim aradan geçen onca zamana rağmen bir türlü barışamamış, daha doğrusu onu paylaşamamışlardı. Belki bencildeydi fakat bu bile Renanın hoşuna gidiyordu o an. Sevilmek hem de çok sevilmek bir insanın sahip olabileceği en müthiş histi.
"Bırak da hediyelerini verelim be Renan." Kıvırcık kafa kısa boyunun da yardımıyla kollarından kurtulduğunda sevgilisini biraz daha sarmalayıp bıraktı Renan. Etrafta başka gözlerin de olduğunu bildiğinden çekiniyordu ona yaklaşırken.
"Tamam kıvırcık ver bakalım hediyeni." dedi bir abi edasıyla. Büyümüştü Renan. 14 yaşında koca bir delikanlı olmuştu. Boyu da uzamış, yaşıtları ergenliğin de etkisiyle çirkinleşirken o gitgide güzelleşmişti. Pek hatırlamıyor olsa da annesinin çok güzel bir kadın olduğunu zamanında tüm mahallenin konuştuğunu biliyordu. Küçükken dahi insanlar annesine çekmiş ne güzel çocuk diyerek nazarı üstüne çekerlerdi.
Selim Renanın en sevdiği çikolatalardan tahmini on tane içeren poşeti utana sıkıla Renana uzattığında Renan hediyesinin parasal değeri olmadığından utanan çocuğa kocaman gülümseyip tekrar çekti onu boynuna.
"Bu benim hayatımda aldığım en güzel hediye kıvırcık." Sarıldığı kardeşinin saçlarından öpüp geri çekildi onları güzel gözlerle izleyen Ali'ye odaklanarak. O da bekliyordu hediye vermek için.
"Umarım beğenirsin." Ali elindeki hediye kutusunu ona verip kendisini geri çekti hemen. Hediyeyi vermişti fakat teşekkürü şimdi duymak istemiyordu.
Artık konuşmadan anlaştıklarından Renan mesajı alıp yatağının üzerine bıraktı hediyeyi. Açmak için sabırsızlanıyor olsa da geceyi beklemek zorundaydı.Birkaç arkadaşı da ona kendi çaplarında hediyeler verirken de bu sabırsızlığın aceleciliğiyle hareket etti.
...
"Renan bir şey soracağım." Sayı sayarak, arada oflayarak saatlerdir yatağında herkesin uyumasını bekleyen Renan Selim'in sesiyle hem irkilip hem de meraklanmıştı saniyesinde.
"Ne soracaksın kıvırcık?"
"Biz buradan çıktığımızda da görürüz değil mi birbirimizi?"
Karanlıkta ışıl ışıl parladığından dolu olduğunu anladığı gözlere hüzünle bakıp iç çekti renan
"Daha çıkmamıza koskoca dört sene var be Selim. Ağlamanın zamanı mı sence?"
Omuz silkip göz temasını bozdu Selim. Kendince trip atıyordu Renana.
"Dört sene çok ama sen gözden çıkarmışsın bile beni. Anca git Ali'yle hayaller kur."
Beklediği çıkışın gelmesiyle Renan sessizce gülüp uzanarak eliyle saçlarını karıştırdı Selim'in.
"Hayallerime hep dahilsin kıvırcık. Sevgili gider ama kardeş hep kalır biliyorsun değil mi?" Bunu söylerken içi daralsa da bu gerçeği kabullenmişti. Seneler sonra Ali'yle yollarının ayrılma ihtimali vardı. Fakat Selim'le ömür boyu ayrılmayacağına adı kadar emindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmuru En Çok Kim Sever?
Short StoryMesajlaşmak hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. boyxboy