15

7.8K 723 152
                                    

———

(28.05.2011)
(05.12)

Genç çocuk haftasonuna yine uyku mahmuru bir şekilde uyandı. Görevlilerden yana bir sorunu yoktu. Onlar çocukların okulu olmadığında uzunca uyumasına izin veriyorlardı. Zaten o ve birkaç kişinin haricinde herkes uyuyordu. O, Ali ve onun yandaşı olan ikiliden Mustafa ve Cihan. Renan bu sefer ne isteyeceklerini bekliyordu. Şimdiki adıyla sevgi evi denilen yer çocukların sevgi dolu olmasına ne yazık ki yardımcı olmuyordu. Ali'nin kalbi daha on dört yaşında buz tutmuştu. Onu eritecek ne bir olay ne de bir insan olduğu söylenemezdi.

Daha uykusu olduğundan yarı açık gözleri ağzına kapatılan elle tamamen açıldı.
Karşısında ona iğrenç bir gülümsemeyle bakan Cihan, parmağını dudaklarına götürerek ona susmasını işaret etti. Renan kafasını sallayıp onu onayladığında da elini gencin ağzından çekti.

Renan korkuyordu. Ne zaman böyle uyandırılsa kötü şeyler oluyordu. Bir keresinde yine böyle bir şekilde uyandırılıp yemekhaneden nereden bulduklarını bilmediği sigaraları için çakmak çalmasını istemişlerdi. Yakalanmaktan kıl payı kurtulmuştu.
Büyük ihtimalle şimdi yine sigara için bir şeyler yaptıracaklardı.

Ali kalkması için başıyla kapıyı gösterdiğinde hızla yataktan çıkıp ranzasından aşağı indi. Bir an gözü alt ranzasında yatan Selim'e kaydığında yorganına sıkıca sarılmış güzel çocuğa dalıp gitmememek için kendini zorlamıştı. Elinde olsa onun yanına kıvrılır, gün tamamen doğana kadar kalkmazdı. Ama bu imkansız gibi bir şeydi. Diğer çocukların ne diyeceğini umursamasa bile Selim'in vereceği tepkiyi umursuyordu. Yanlış anlaşılmaktan çekiniyordu. Onun gibi olmayabilirdi, yani diğer erkekler gibi kızlardan hoşlanıyor olabilirdi. Belki de tek olan oydu. Normal olmayan.

Karşısına hiç onun gibi düşünen biri çıkmamıştı ki; dünyada saklanan ya da açıkça eşcinsel olan milyonlarca insan olduğunu, gökkuşağının bütün renkleriyle onları kapsadığını, en önemlisi aşkın ne olduğunu bilen insanların da var olduğunu ona söylesin.
O yalnız haliyle daha on iki yaşında aşkın her şekilde insanı bulabileceğine kanıtken hiçbir şeyden haberi yoktu.

Dalmak istememişti ama Selim'e takılıp kalmıştı. Üstündeki uzun kollu penyenin çekiştirilmesiyle kendine gelip arkasını döndü. Ali ona büyük bir sinirle bakıyordu.

Kapıya hızlı adımlarla ilerleyip onun önünden geçtiğinde bir anda sırtı duvara sertçe çarptı. Ağzından bir ah sesi dökülürken Ali'nin eli onun ağzına kapanmıştı bile.

"Ses çıkarma!" deyip sol elini Renanın ağzından çekmeden sağ eliyle çocuğun karnına sert bir yumruk attı.

Renan acıyla iki büklüm olurken ağzından çekilmeyen ele doğru tüm acısını boğuk bir şekilde haykırdı. Yine ona ne yaptığını bilmiyordu. Hiçbir zaman bilememişti. Geceler boyunca düşünmüş ama Ali'nin ona karşı düşmanlığının nedenini bir türlü öğrenememişti.

"Şimdi, beni beklettiğin için ikinci bir ceza almadan ayağa kalk." dedi Ali keskin ama fısıldayan sesiyle.

En azından bir kereliğine olsun suçunu öğrenmişti. Suçu sevgiye dalmaktı. Yine olsa yine işleyeceği şeyi yapmaktan dolayı suçlanmıştı.

Ağzından çekilen elle acısını dudaklarını ısırarak yok etmeye çalışıp ayağa kalktı.
Ali onu kolundan sürükleyip koridorun sonuna geldiklerinde arkadaşlarına gitmelerini söyledi.

Cihan "Abi ne yapacaksın?" dediğinde tersçe bakıp Renanı tekrar ilerlemeye başladı.

Arkadaşlarının bile onun ne yapacağını bilmemesi Renanı endişelendirmişti. O, Cihan ve Mustafa'dan habersiz tek iş yapmazdı. Demek ki onların bile bilmemesi gereken bir şeydi. Çocuk, vücudu korkudan titremeye başladığında bunu Lehine çevirecek olan Ali'ye hissettirmemeye çalışıyordu.

Yağmuru En Çok Kim Sever? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin