———
19.09.2011
(08.01)Birbirinin aynısı olan günler geçmiş yaz tatili bitmişti. Herkesin içinde okulun başlayacağının sevinci varken Renan'ın içi biraz buruktu. Ali liseye başlayacaktı. Bu da demek oluyordu ki Renan onu çok sık göremeyecekti.
Aslında iki ayda değişmeyen şeyler de yok değildi. Ali artık tüm çocuklar tarafından sevilir hale gelmiş bunun vesilesiyle de Renan'la açıkça konuşabiliyordu.
Mustafa'yla Ali'nin arası artık hiç eskisi gibi olmamıştı. O da durulmuştu ama arkadaşlıkları bir kere sarsılmıştı. Düzeltecek yolu ne yazık ki kimse bilmiyordu. Cihan'la ise dostlukları pekişmişti. Ona Renan'ı sevdiğini söylemiş ve tahmin ettiğinin aksine ılımlı bir yaklaşımla karşılaşmıştı.
Her şey güzeldi. Büyüyorlardı. Fikirler, duygular, bedenler her şey değişiyordu ama dostluk, aşk, sevgi değişmiyordu.
Tüm çocuklar sabah erkenden uyanmış okula yetişmenin peşindeydiler. Renan okul formasını erkenden üzerine geçirmiş, Ali'nin de giyinmesini bekliyordu. Bir servis gelip onları okula götürecek ve sonrasında geri getirecekti.
Ali'nin yanına gitmesinin artık kimse için sorun teşkil etmeyeceğini düşünüyordu ama bir yandan da çekiniyordu. Bu sebeple herkesin gitmesini bekleyip liseye gideceklerde servisi beklemeye gidince Ali'nin yanına ilerledi.
Odada sadece Renan, Ali, Cihan ve Selim vardı. Cihan'la Selim, Selim'in yatağında oturmuş onlarla ilgilenmiyormuş gibi yaparak konuşuyorlardı. Bu Renan'ı gülümsetirken Ali'nin de aynı gülümsemeye sahip olduğunu gördü.
"Onlara gülüyorsun değil mi?"
"Biraz onlara biraz da sana." diyerek aralarındaki mesafeyi bir çırpıda kapattı Ali. "Beni okula mı uğurlayacaksın?"
"Evet istersen gideyim." deyip arkasını dönmeye çalıştı Renan. Ama beline dolanan kollarla olduğu yerde kaldı.
"Hayır. Sadece hoşuma gitti."
Renan yüzündeki kocaman gülümsemeyle Ali'nin kolları arasından ona döndü.
"Sakın başkaları hoşuna gitmesin. Lisede güzel kızlar varmış."
"Bunu sana kim söyledi?"
Renan ağzını oynatarak Cihan dedi. Duyarsa ispiyonladığı için ona kızabilirdi düşünüyordu da belki de kızmazdı. Renan'a zorbalık yaptığı günlerden kalan bir vicdan azabı vardı içinde.
Ali Cihan'a seslenmek için ağzını açtığında elini ağzının üzerine kapatıp onu susturdu.
"Söyleme ona tamam mı?" dedi ve bir baş sallaması alınca elini sarışın çocuğun ağzından çekti.
"Beni kıskanıyor musun?" Ali'nin muzipçe sorduğu soru Renan'ın yanaklarını ısındırmıştı. Kıskanıyordu. Yani öyle olduğunu düşünüyordu. Daha önce böyle duygular hissetmediğinden emin de olamıyordu.
"Güzellerse de bakma lütfen." diye fısıldadı. Bunu derken bile utanmıştı.
"Senden daha güzelini göreceğimi sanmıyorum."
"Ya görürsen?"
Ali yüzünü Renan'ın yüzüne yaklaştırdı.
"Senden başkasını sevmem ben. İsterse dünyanın en güzeli olsunlar yine sevmem. Hem sen aynaya bakıyor musun hiç?"
Renan bunu ciddiye alıp başını birkaç kez yukarı aşağı hızlıca salladı.
"Evet her gün bakıyorum."Ali sevgilisinin yüzüne dikkatle bakıp bir kez daha saflığına hayran oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağmuru En Çok Kim Sever?
Short StoryMesajlaşmak hiç bu kadar anlamlı olmamıştı. boyxboy