6. BÖLÜM | KOPAMAYAN BAĞLAR

33.7K 1.7K 1.4K
                                    

-Ama buna rağmen yıkılan bir geçmiş..


~~

"Adın, Alın Yazı' m.."

-Serhad H.

~~

Bölüm Müziği: Perdenin Ardındakiler- Kendime.

~~

6.BÖLÜM- SAVAŞ


***

Acı..

Geriye kalan ne vardı şimdi? Yıkılan bir enkazdan, yıkılan hayallerden, yıkılan tüm her bir dalından geriye avuçlarında ne kalırdı umudunun son kırıntılarını sığdırabileceğin? Bir çare debelenerek çıktığın o çukurdan son dakika bileğine yapışan o his, o bağ ile nasıl baş edecektin ufalanan gücün ile?

Baş edecek, onu alt edecek neyin kalırdı elinde?

Kalmazdı.

Kalmamıştı.

Hissettiği o hissin adı, yoktu.

Bakışlarını uzunca tek bir noktada sabitledi dakikalarca Yazgı. Ne tek bir kelime çıkıyordu dudaklarından, ne de titreyen bedenini belli edecek, yanan tenini gösterecek bir harekette bulunuyordu. Teninin ateşi öyle çok fazlaydı ki, her nefesinde dudaklarının arasından ateşin dalgaları yayılıyor, ferahlayan ciğerlerinin boş kalan dallarına bir yenisi ekleniyordu sanki.

Usulca kaldırdı başını ondan uzun olan adamın gözlerine bakmak için. Bakışları halsizce dolandı yorgun yüzünde. Tıpkı onun gibi tek bir kelime etmeden karşısına geçmiş, bakışlarından dökülen baskınlık ile sadece beklediğini göstermişti.

Sadece beklemişti kimseyi umursamadan.

Mavilerine yapışan öyle çok duygu gün yüzündeydi ki, bakışları usulca uzayan sakallarına, boğazlı siyah kazağının sardığı boynuna indi. Uzun sakalının ona hiç yakışmadığını düşünmemek için üstün bir çaba sarfetse de, kendine engel olamamıştı.

Onun ya hiç sakalı olmazdı, ya da çok az olurdu.

Saniyelerdir seyrettiği adamdaki kendi izlerini gördü bir an. Kendi yansımasından parlayan acı dolu feryatlar kopmuş, tekrar tekrar hapsolduğu yangın mavisi gözlerinin içinde depeleniyor, debelendikçe ayak bileklerine takılan zincirler canını yakıyordu sanki. Ne olacaktı şimdi? Ne olabilirdi? Bırakmamış mıydı? Gitmemiş miydi? Derdi neydi hala? Halsizce başını ayakta daha fazla tutamazken çekti gözlerini ondan. Yorgun ve an geçtikçe gücünü kaybeden bedenini kalktığı koltuğun kenarına yasladı.

Yorgun zihni, ona bakmaya dayanamıyordu.

Hasta olduğunu görebiliyor muydu bilmiyordu ama dik durmaya çalışmaktan, dakikalardır bir şey belli etmemek için kastığı bedeninin ağrısını hissetmeye başlamıştı. Direncinin düşmeye başladığını hissedebiliyordu. Ağrıyan göz kapaklarını güçlükle tekrar kırparken inadından vazgeçmeyerek beklemeye devam etti.

"Ağam aradığınızı bulduysanız müsaade etseniz de gitsek biz, yolcular bekliyor?"

Ön taraftan gelen ses ile başı dengesizce büyük gövdesinden göremeyeceğini bile bile otobüsün koridoruna çevrildi. Sadece iki adım ilerisinde dikilen adamın derin bir nefes almasını izledi. Göğsü derince hareketlenirken, herkesin bakışlarını yüzünde hissetmenin utancı ile doldu bedeni. Göz kapaklarına konan belli belirsiz kararma ile kapandı gözleri.

LEKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin