"Kimsin sen?"...
~~
-Bölüm Müziği-
Çağan Şengül: Kırlangıç
Perdenin Ardındakiler: Ankara'yla bozuşuruz~~
9. BÖLÜM: İNAT
~~
Hatalar, neden kalıcı izler bırakıyordu ruhunda?
Neden bir süre sonra silinmiyor, öylece yer ediniyordu her bir gözyaşına öylece?
Sadece yaptığınız hatalar mıydı hayatınızda belki de tüm alanları kaplayan, başka hiçbir duyguya geçit vermeyerek her köşeyi işgal eden? Kırılan ümitlerin, yıkılan hayallerin neden yanlışların yanında ufacık kalıyor, bir süre sonra yok oluyordu zihninin derin kuytusunda? Her şeyi unutturan tek bir hamle, tüm hayatın boyunca kurduğun hayallere nasıl bedel olabiliyordu bir anda? Yaşadığın tüm ihtimaller, tüm geçmişin yok olurken derin bir nefes aldığında bile kalbine batan neden tek bir hareketi kalıyordu geriye?
3 yıl, neden batıyordu yüreğinin zayıf tüm duvarlarına?
Hayat, acımasızdı. Çaresiz bulduğu tüm kalpleri darmadağın edecek kadar gaddar, zayıf bulduğu tüm zihni alt edecek kadar kurnazdı. Adımlarına takılan tüm taşların üzerine bastıracak kadar, yerinden oynamasını engelleyecek kadar zalimdi. Ne tek bir adım atmana izin veriyordu, ne de geriye dönüp baktığında gözünden akan yaşı görmeden vazgeçiyordu inadından.
Vicdanının tüm kalıcı etkisini kaybetmiş, geriye kalan tüm duygularının yoksunluğundan doğan hırçınlıkla ona saldırmaktan geri durmuyor, bedenini hapsettiği karanlık odanın kalan tüm ışık hüzmelerini yok etmek için var gücüyle çalışıyordu her dakika. Her an olsun ondan esirgediği tüm insani duyguları görememiş, hepsinin eksikliğini yıllar boyunca yaşamıştı zihninde..
Yıllar boyunca..
Yıllar boyunca onunla beraber her şeyi yaşamıştı zihni. Kalbinin tüm istekli hallerini gözünün önünde canlanırcasına ritmi ansızın değişirken izledi tüm şehri. Kalbinin atışına karışan tüm lekeler bedenini çoktan sığınak yerine koyarken, sürekli damarlarında gezinen kanın vurduğu her nokta, bir sonraki gelecek lekelerden habersiz gayretle temizliyordu her bir noktasını. Bir an olsun bıkmadan, usanmadan sıçrayan tüm ücra köşelerine eli değiyor, gelen her vuruşun ardından yorulmadan devam ediyordu ısrarla.
Yorulmuyordu..
Asıl yorulan Yazgı'ydı.
Akan kanın hızına artık yetişmekten, kalbinin her bir kuvvetli ritmine ayak uydurmaya ölesiye yorulmuş, bitkin düşmüştü artık bedeni. Günden güne gücünü kaybeden zihnine her dakika farklı ümit dalları kök salsa da, hiçbirine tutunamayacak kadar usanmıştı hayatından. Titreyen tüm uzuvları artık dayanamayacağını belli etmek istercesine kendini hissettirirken sadece bekliyordu artık gelecek olan o yeni darbeyi..
O, öldürücü darbeyi bekliyordu..
Her şeyin son olmasını, bitmesini ve tamamen kurtulmayı bekliyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEKE
Genç Kurgu| Lekelere hapsolmuş bir geçmişin, gelecekteki izleri nasıl temizlenirdi ki.. | ... 'Sorgulamadın,' dedi zihni.. 'Hiçbir zaman nasıl bir adamı sevdiğini, sana vereceği zararları, geri dönüşü olmayan günleri hiç düşünmedin..' Nabzı bile duraksayarak...