BÖLÜM.2
İFTİRA UĞRUNAVahide'nin kabul ettiği gibi, Fransa'da yaşayan annem ile babamı da aradığımda onlarda zor olsada kabul etmişlerdi. Haber izni çıkıp, Departmandikler de bu haberi alınca Fatih te bir meyhanede gidişimin şerefine eğlence düzenlemişlerdi. Eğlenceye baş editör Turan bey de geliyordu.
Arkamda ki masada Vahide'nin sandalyesinin sesi duyulurken sandalyesini yine benim masama çektiğini anlamıştım. Ellerini masama dayarken elimdeki kağıtları bırakıp ona baktım. "Çantanı hazırladın değil mi Hale?" diye sordu.
Bu soruyu yaklaşık 20 kez sormuştu. "Hazırladım dedim ya!"
"Tamam ne çemkiriyorsun!" diye oda bana aynı şekilde sesini yükseltti. yüzüne bi gülümseme yayılırken, "Hadi çıkalım artık, Akşama çok güzel olman lazım senin." dedi.
Başımı iki yana sallarken "Nedenmiş?" diye sordum.
Sanki gururlu bi anneymiş gibi konuşmaya başladı. "E koskoca baş editörümüz, Yakışıklı mı? Yakışıklı, Zengin mi? Zengin... Turan özaydın da geliyor ya eğlenceye ha?"
Yüzümü düşürerek konuşmaya başladım. "Yine mi aynı dava Vahide?"
"Kusura bakma Halecim bu dava hiç bitmeyecek. Turan beyinde o gün dediği gibi. Adam kaç yıldır peşinden koşuyor ya!"
"O herif, millete emir vermeye alışmış, Bana sözü geçmiyor ya, İnadından yapıyor sadece." dedim hırsla.
"Yapma Hale, Adam sana deliler gibi aşık. Üniversiteden beri hem. Bu zamana kadar odasına bi kadın bile almamış adam. Sabahları ofise geldiğinde gözleri ilk bu masada dolanıyor, Bişey de diyemiyor adam sen üzülme diye. Bakıp bakıp gidiyor!" dedi.
Kendimi haklı çıkartırken, Vahide'yi haksız duruma düşürecektim. "Zorla güzellik olurmu Vahide? Hayır olmaz! Ben ona istemiyorum dedim. O ne yaptı? Geceleri evimin önüne geldi. Kaldırımlarda sabahladı. Sen olsan korkmazmısın bu adam bana herşeyi yapabilir diye?" dedim.
Cevap vermedi sadece Yüzüme baktı, "Korkarsın..." dedim.
Sandalyeden kalkarak, sandalyesini eliyle kendi masasına çekti. Sonra portmanto da ki kabanlarımızı alarak benimkini kafama fırlattı. Kabanı yüzümden çekince. Vahide Yüzüme eğilerek, "Çok konuştun. Kalkta hazırlanalım." dedi.
Kötü bi bakış atarak yerimden kalktım. Sandalyeyi düzelttiğimde masanın üzerindeki eşyalarımı çantama koyup siyah çerçeveli gözlüğümü taktım. Görme sorunum yoktu ama takıyordum işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIKLAR ARDINDA
Fantastik"Bırak artık peşimi Turan, Sıkılmadınmı? İkimizi de üzme..." "Sen mi üzülüyorsun?" Dudaklarında alaycı bi gülüş belirdi. "Eminmisin? Çünkü Ben seni ne zaman gördüğümde o itle gülüşmekten başka birşey yapmıyordun-" "Sus ölmüş adamın arkasından bari k...