5.Bölüm

260K 6.6K 1.6K
                                    

Berra* Medya

Merhaba SY okuyucuları ❤️
Umarım beğenirsiniz. Yorum ve oylamayı unutmayın öpüldünüz 🥰

İyi okumalar!

Kapının önünde bayağı kalabalık toplanmıştı. "Herkes dağılsın! " Diye bağırdı. Gördüklerimin şokundan çıkamamıştım. Aklım Ece'de kalmıştı. Adımlarımı kapıya doğru attığımda "Sen hiç bir yere gitmiyorsun! " Diye bağırıp kapıyı sert bir şekilde kapattı. Burnundan soluyordu. Çok sinirliydi. "O kadar derdin arasından birde sizinle uğraşıyorum. " Diye dudaklarının arasından tısladı.

Hiç bir tepki vermeden Kaan'ı izliyordum. İzliyordum fakat ben hala Ece'de takılı kalmıştım. Kendine zarar verip suçu bana atmıştı. O kadar gerçekçiydiki bilmesem bende inanırdım. Şimdi ben bu işin içinden nasıl sıyrılacaktım?

"Neyin peşindesin Berra sen?" Üzerindeki siyah ceketi kanepenin üzerine atıp gömleğinin kollarını kıvırdı. Ardından gömleğin ilk üç düğmesini açtı. "Konuşsana kızım!" Baş ucumda durdu.

"Ne istiyorsun Berra! Sürekli karşıma çıkıyorsun! Başıma bela mı olmaya çalışıyorsun? Bir kere insanca davrandım diye ne bekliyorsun benden?"

Düşüncelerimden uzaklaşıp kendimi Kaan'a odakladım. "Senden bir şey beklediğim yok. Saçmalamayı bırak!"

"Madem öyle ne işin var burada? Niye odama giriyorsun?"

"Sen o kıza inandın değil mi? Benim yaptığımı düşünüyorsun? Kız gözümün önünde kendine zarar verdi. Sonra suçu bana attı. "

"Berra odama niye giriyorsun, dedim. İkiletmeyi sevmiyorum. "

"Ece'yi takip-"

"Bana bir kez daha Ece dersen kalbini kırarım anlıyor musun?"

"Ama Ece ile-"

"Kes sesini!" Sesi odada yankılandı. Sinirlerim bozuldu. Sırtımı döndüm. Ellerimle yüzümü sıvazladım. Derin nefes aldım.

"Ailemle bütün iletişimini keseceksin. Bir daha ne eve ne de buraya adım atacaksın anladın mı?"

Kulağım dediklerini işittiğinde yüzümü döndüm. "Ne?"

"Hatta bu şehirden gideceksin."

"Ya sen kendini ne sanıyorsunda benim hakkımda kararlar alıyorsun?"

"Geldiğin yere geri döneceksin. Hemde hemen!"Sorduğum soruya karşılık alamamıştım. Papağan gibi aynı şeyleri tekrarlıyordu.

"Seni dinlemek istemiyorum!"

Kapıya doğru adım attınca kolumdan yakaladı. "Burası senin için tehlikeli. Tek başınasın kızım sen. Yapamazsın burada. Ankara'ya dön."

"Her yer benim için öyle. Ankara'da, İstanbul'da."

"Anlamıyorsun. Gitmen lazım!"

Anlamamış bakışlarla kahverengi gözlerine baktım. Tek kaşımı kaldırdım. "Neden gitmem gerekiyor?" Bu soruyu beklememiş olacak ki bir kaç saniye gözlerime baktı.

"Neden bir şey demiyorsun? Niye gitmemi bu kadar istiyorsun?"

"Çok konuşuyorsun Berra." Kolundaki saate baktı. "Az vaktin kaldı, akşam Ankara'ya biletin var."

"Ben hiç bir yere gitmiyorum! Ankara'ya ölsemde gitmem!"

"Gideceksin Berra! "

Soruma cevap almamış olmam kafamı karıştırıyordu. Bir sebep bulamıyordum.
"Merak etme senin başına bela olmam. Ayrıca neden başına olayım? Kimsin ki sen?"

SİYAHIN YANSIMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin