Medya* Kaan Erdinç
Merhaba arkadaşlar,
Erişim yasağı varken bunu kullanmak hiç yasal değil ama mecburuz. Lütfen X'ten destek olmaya devam edelim. Bugünleri atlatalımm🙏İyi okumalar!
Umarım beğenirsiniz ❤️"Aslında direkt sadede gelsek? Bu kadar yakınken nasıl uzak düştüler ?" Dedim elimdeki kahve fincanını ağzıma götürürken.
Asıl merak ettiğim buydu işte. Bu kadar büyük nefreti uyandıracak şey neydi?
"O zaman şöyle kısa keserek başlayayım. Lise zamanında tanıştılar. Behzat o zaman sessiz içe kapanık, açıkçası hakkını arayamayan bir çocuktu. Aileden yana pek şansı olan biri değildi. Çünkü burs ile liseyi kazanmıştı. Ve bu lise o zamanlar çok uçuk bir fiyatta ve özel bir okuldu. Kitlesi farklıydı yani."
Kahvesinden yudum aldı."Kaan ise o zaman şuanki gibi sakin sessizdi. Tabii sakin sessiz derken Behzat gibi değildi. Ağır takılırdı. Ve asla yapılan haksızlığa susmazdı. Hakkını ya seve seve ya da seve seve alırdı." Dedi alaycı bir tebessümle. Ardından devam etti.
"Behzat'a yapılan bir haksızlık yüzünden tanıştılar. Kafanda az buçuk tahmin ediyorsundur. Çünkü orayı pek hatırlamıyorum. Kaan sayesinde bende Behzat ile tanıştım. Ve yıllar süren bir arkadaş grubumuz oldu. O zamanlarda mutluyduk hatta. Kırk yıl düşünsem bu hale geleceğimizi hiç tahmin dahi edemezdim. Zaman su gibi akıp gidiyor. Neyse..." Dedi iç çekerek.
"Aslında Kaan üniversite okumak istiyordu. Çok farklı hayalleri vardı. Ne yazık ki babası ona kendi işlerinden sorumluluk vermeye başladı."
Aniden lafını kestim."Ne yani Kaan üniversite okumadı mı?" Dedim şaşkınlıkla.
"Hayır, babası onu kendi işlerinin başına koymak için yanına aldı. Sonra diploması olsun diye açıktan sınavlara soktu. Ya bu konular farklı. Konuyu dağıtmayalım şimdi... Mezuniyetten sonra aradan 2 yıl geçmişti. Kaan yavaş yavaş birşeyler öğreniyor ve sorumluluk alıyordu. Tabii bu sıra Behzat ve Kaan can ciğer kuzu sarma olmuştu. Kaan, Behzat'ı yanına almak istiyordu. Başlarda babası bu duruma çok karşı gelsede Kaan dediğini yapmıştı. Behzat'a kefil olmuştu. Ona çok güzel mevki ve maddi açıdan herşeyi önüne sunmuştu. Artık Behzat sağ koluydu. Yetişemediği işleri, hatta çok önemli işleri bile Behzat'a devrederdi."
"Kaan çok başarılı ilerliyordu iş hayatında. Başarısı her yerde konuşulur ve onunla iş yapmak için kapıya gelirlerdi. Bir gün bir iş için randevu ayarlandı. Kaan bu randevuya gidemeyeceği için Behzat'ı kendi adına gönderdi. İş görüşmesini yapan bir kadındı. Ah ne kadındı ama!" Dedi öfkelenerek.
Merakla dinlemeye devam ettim.
"Behzat bu kadına aşık olmuştu."dedi gülümseyerek."Ama nereden bilebilirdi ki, Kaan'ın o zamanlar ki toyluğundan yararlanmaya çalışmak için birinin para ile tuttuğu iki yüzlü, şeytanın teki olabileceğini?"
"Yani..." Dedim başımı aşağı yukarı sallayarak.
"Neyse bu kadın iki tarafıda idare etmeye başladı. İkisinin arkasından iş çeviriyor. Behzat'ın aklına girmeye çalışıyor ve dolduruyordu. Ki bunda baya başarılı olmuştu. Zaten sırılsıklam aşıktı Behzat, bu kadın için kolay bir seçenekti. Çünkü Kaan duygularını açan birisi değildi."
Elimdeki fincanı sehpaya bıraktım. Pür dikkatle dinliyordum.
"Birgün Kaan ile iş için görüşme sağladı. Kaan'ı bayağı büyük bir oyuna getirdi. İlacına uyku hapı attıp odaya götürdü. Tabii bunu yaparken ekipçe hareket ediyordu. Organizasyonu çok iyi ayarlamışlardı. Bu kadının başı bayağı sağlamdı ve Kaan'ında kötülüğünü isteyen büyük bir düşmandı. Birgün o geceye dair absürt yakın temaslı fotoğraflar Behzat'ın eline ulaştı. O fotoğraf aralarının açılmasında küçük bir filizi canlandırmıştı. Amaçta buydu ya zaten. Bir şekilde Kaan'a zarar vermek. Aa! Söylemeyi unuttum. Tabii bu iki yüzlü hanımefendimiz şöyle bir iftirada bulunuyor. Onu zorladığını ve birlikte olmasa öldüreceğini söylemişti. Tabii o zamanlar bende duyduklarıma şok olmuştum. Çünkü Kaan'ı tanıyordum. Asla böyle bir şey yapmazdı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN YANSIMASI
Teen FictionManevi ailesini kaybeden ve bundan dolayı manevi kardeşiyle arası açılan Berra Derin duyduğu hakaretlere, gördüğü dışlanmaya daha fazla dayanamayıp soluğu İstanbul'da alır. Kendine yeni bir yol çizmeye karar verirken hesapta olmadığı bir şey olur...