6.Bölüm

232K 6.1K 620
                                    

Medya* Mert

Seelaamm aşklar ❣️
Tek diyeceğim şey: umarım bölümü beğenirsiniz

İyi Okumalar!

Gözlerim bağlanmadan önce tek hatırladığım şey güneşin daha doğmamış olmasıydı. Yani şöyle demek oluyor: bizden tahminimce 40 dakika sonra gelmişlerdi. Arabadan inince kolumdan tutuldum. Yabancı bir ses "Yürü." dedi otoriter bir şekilde. Sanki karanlığa doğru yürüyordum. "Hızlı yürü!" Kolumu sıktığında acıyla inledim. Araya Kaan'ın sesi girdi. "İyi misin Berra?"

"Sorun yok, iyiyim." Aslında iyi değildim. Duygularımı bastırmak için kendimi kontrol etmeye çalışıyordum. Güçlü görünmek için kafamın içindeki düşünceleri susturuyordum. Bütün bedenimi ele geçiren en büyük duygum korkuydu. Bize ne olacağını düşünmekti. Buradan sağ çıkacak mıydık? Bu adamlar kimdi? Bizden ne istiyorlardı? Kafamın içindeki düşünceler susmuyordu. Kendimle konuşup, bir şey olmayacağını söylemek benim için artık klişe oluyordu. Olacaktı! Kendimi artık nasıl teselli edeceğimi bilmiyordum. Özellikle bu durumda hiç bilmiyordum.

Kolumu sıktığında yürümeyi kestim. Kapı gıcırtısını işittiğimde geldiğimizi anladım. Kulağıma tanıdık ses geldi."Kızı diğer odaya götürün."

Kaan, "Kız benimle gelecek." dedi.

"Merak etme sevgilini tekrar yanına alacağız. Önce bir yüzleşelim ama değil mi?"

Kolumdan çekilmemle yürümeye başladım. Tekrar kapı gıcırtısından sonra bir sandalyeye oturtuldum. "Sakın bir harekette bulunayım deme yoksa canın acır." Adım sesleri ve tekrar kapı sesi... Sanırım artık odada tektim. Büyük bir sessizlik hakimdi. İçeriden sadece adım sesleri geliyordu. Ayrıca daha bir dakika olmadan burnuma ağır rutubet kokusu geldi. Koku ile baş etmeye çalışırken daha önce hiç duymadığım bir ses işittim.

"Eski dostum hoş geldin, otursana."

Kaan alaycı sesiyle "Yaşlanmışsın Behzat. İçeride iyi bakmadılar mı sana?" dedi.

"Komik değil."

Pür dikkatle kendimi seslere adadım. Kaan ve Behzat denilen adam daha önce tanışıyorlar mıydı?

"Ne istiyorsun Behzat?"

"Sen ne istediğimi benden çok iyi biliyorsun. Ayrıca içeriden çıktım insan bir tebrik eder değil mi?"

Kaan lafını keserek, "İçeriden nasıl çıktın?" dedi.

"Tabii sen her şeyi planladığını sanıyorsun değil mi? Bazen her şey istediğimiz gibi gitmez."

Sandalye sürtünme sesi, ardından ayak sesleri. Bir anda sesi değişti. Daha gür ve sert çıkmaya başladı. "Bunca yıl içeride yatmak nasıl bir şey biliyor musun?" Öfkeliydi. "Ya da her gün bunu sana yapana nasıl bir intikam alacağını düşünmek?"

Kaan sakinliğini koruyordu. "Bu hayatı sen seçtin."

Behzat'ın sesi yükseldi. "Siktir oradan! Ben seçmişim! Sen attın lan beni içeri! Unuttum mu sanıyorsun lan sen!"

"9 yıl boyunca içimdeki öfke ve intikam büyüdü. Hiç mi korkmuyorsun sen, karşımda nasıl bu kadar rahat olabilirsin?" Yok artık! 9 yıl sonra yüzleşiyorlar mıydı?

"Seni yıllardır tanıyorum, kafanda dönen tilkileri bile tanırım. Tanımadığım tek şey nankör ve hain bir insan olmandı."

"Bu son gecen olacağı için istediğin her şeyi söyleyebilirsin. Sana bugünlük benden eski dost kıyağı. Devam edebilirsin."

SİYAHIN YANSIMASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin