𝑳𝒂𝒅𝒚 𝑭𝒂𝒕𝒕𝒚/ 𝗜'𝗺 𝗦𝘁𝗮𝗿𝘃𝗶𝗻𝗴 𝟯 [TAMAMLANDI]

5.Bölüm 'Kek'

UYARI: BU BÖLÜM ŞİDDET VE YARA TASVİRLERİ İÇERİYOR. DİKKATLİ OKUYUN.

5 Ocak 1995

Biyoloji ödevimi yapıyordum.

Moralim bozuktu. Her zaman ki gibi...

Judy aniden odaya girdi.

"Julia!"

Bakışlarımı Judy'e yönelttim.

"Ne oldu Judy?"

"Ellen'a yemekhanede bağırmışsın. Senin yüzünden 2 saattir kesintisiz ağlıyor."

Derin bir nefes aldı.

"Bak Julia, yaşadığın şeyler zor anlıyorum. Ama nefretini başkalarına kusamazsın."

Anlıyorum mu? Judy'nin daha fazlasını beklerdim. Her şeyi düşünebilirim ama anlıyorum demesi? Beni nasıl anlayabilir? Yoksa birinin yaşadığı anlamak için sadece empati kurması mı gerekiyordu?

"Haklısın. Yemekhanede yaptığı zorbalığa karşı sesimi çıkarmam kötü bir şey. Merak etme. Bundan sonra hiç çıkarmam sesimi. Her zamanki sessiz Leydi Tombik olurum."

İç çekti.

"Julia.. Zor bir dönemden geçiyorsun. Anlıyorum. Ama Ellen'a-"

Sözünü ben kesmedim. O, bir an konuşmayı bıraktı. Benim öfkem artarken, o ise diyecek bir şeyler bulmaya çalışıyordu, sanırım.

En sonunda tüm nefretimi boşalttım.

"Ellen'a kötü bir şey yapmadım! Hatta beni kabine kilitleyip, hastane yatmamın sebebi o iken, sana kırılma diye söylemedim...
Neden bana yardım etmiyorsunuz Judy? Neden beni sevmiyorsunuz? Neden bana eziyet ediyorsunuz, beni hor görüyorsunuz? Neden bunu bana yapıyorsunuz? Neden her şeye şahit olup, bilmiyormuş gibi yapıyorsunuz? Neden intihara sürüklenmeme sebep oluyorsunuz? NEDEN?
Tüm bunların hepsi Leydi Tombik olduğum için mi? Dayanamıyorum Judy. Anlıyor musun? Dayanamıyorum.
Peki gerçekten anlar mısın beni?
Boğazımı yakan o kahvenin hissini anlayabilir misin?
İnsanların üstüne yemek veya o yılan balığı sosunu dönmesini anlayabilir misin?
Tüm okulun önünde küçük düşürülmeyi anlayabilir misin?
Duman dolu bir odada kilitli kalmayı anlayabilir misin?
Kafanda kek yapılmasını, seni durduk yere dövmelerini, sana iğrenç ötesi şeylerin yapılmasını anlayabilir misin?
Mide bulandırıcı şakaların hepsi, tuvalet, banyo, tüm bu zorbalıklar, yaşamadan, sadece şahit olup anlayabilir misin? Yalnızlıktan sadece kendi kendine konuşabilmeyi anlayabilir misin? Babanın kalp krizi geçirmesini, annenin sana inanmamasını, bu lanet dünyada tek başına hissetmeyi anlayabilir misin? Ölmek istemeyi anlayabilir misin?
Seni intihara sürükleyip, ardından hayata tutunduran bu kâbusu yaşamayı, anlayabilir misin?"

8 Şubat 1995

Lütfen biri çığlıklarımı duysun..
Lütfen biri bana yardım etsin. Lütfen biri beni bu kâbustan uyandırsın.. Lütfen, ölmek istemiyorum. Sadece yaşamak istiyorum. Aynı şeyleri söylemekten ve sadece yardım dilenmekten sıkılmayı istemiyorum.

Bu lanet olası dünyada, zorbalığa uğrayan binlerce insandan, yalnızca biriyim. Sesimi duyurmak istiyorum ama onlar sağır oluyorlar. Göstermek istiyorum ama kör oluyorlar. Hissettirmek istiyorum ama felç oluyorlar.