Karakterlerine söven birisiyim. Hem yazıyorum hem de sövüyorum. Şerefsiz kıza neden öyle yapıyon falan
Bölüm yazarken anlatım dilime aşırı dikkat ediyorum ama ne kadar dikkat etsem de bazı yerler hala mantıksız geliyor ve bunun sebebi büyük ihtimalle amatör olduğum içindir. İnşallah anlarsınız.
İyi okumalarrrrrrr
Hangi zaman diliminde olduğunuzu bilmeniz için yazdım.
8 Mayıs 21.00
Uyandığımda baş ucumda bana korku dolu gözlerle bakan Özer abiyi gördüm. Ne olmuştu? bayılmış mıydım? "Özer abi bana ne oldu?" Özer abi hemen kendini toparlayarak "A-Ahu nasılsın? İyi hissediyor musun?" en son Özer abiye bağırıyordum ve şu an kolumda serumla bir yatakta yatıyordum. "Ne oldu bana?" Özer abi bana yaklaşıp yaklaşmamakta kararsızdı. "Bence doktoru beklemeliyiz. Sonra anlatayım.
Doktor içeri girdiğinde Özer abiye ve daha sonra bana bilgi vermeye başlamıştı. "Küçük hanım iyi durumda ve aynı zamanda karnındaki bebekte. Kaç yaşındasın?" yorgunluktan ölecek gibi hissetsem de "14" Doktor şaşırarak devam etti "14 yaş fazla küçük değil mi?" Daha fazla bu konuyu konuşmak istemediğim için "Lütfen bu konuyu kapatabilir miyiz?" Doktor, olayı merak etse de daha fazla irdelemeden dışarı çıktı.
Özer abiye dönüp "Artık anlatabilir misin?" Özer abi "Tamam ama sakin olmanı istiyorum. Lütfen." Özer abiyi onaylar bir işaret yapıp dinlemeye başladım. "Yatıyordun. Bende diğer koltukta oturuyordum sonra sen bir anda hızlı hızlı nefes almaya başladın, ben de ne yapacağımı bilemedim. Sonrasında ağlamaya başladın, ben yine yerime çakılmış bir şekilde duruyordum. 'Nasıl yaptın?' diye sayıklıyordun. Sonrasında ise bağırmaya başladın, 'bebeğim' diyerek. Ben de o zaman kendime geldim ve seni uyandırmaya çalıştım. İlk başta sen rahatsız olma diye sana dokunmadım ama o şekilde olmadığını fark edince sarstım seni, bağırdım uyan diye. En sonunda uyandın ve bana bağırmaya başladın bu sefer. Bana 'Adnan'ın kardeşisin' demeye başladın. Sana kardeşim olmadığını anlatmaya çalıştım. Ben tek çocuğum diyecektim ama sen dinlememeye kararlıydın. Kabustan çok etkilenmiştin. Sonra da bayıldın işte. Şu an da buradasın." Yere gözlerini dikmiş bir şekilde bakıyordu. "Çok yoruldum. Kabustan dolayı değil. Yani tabii kabusun da etkisi çok büyük ama ben her şeyden yoruldum. Bu bebeği hem aldırmak istiyorum, sonuçta daha çocuğum ama hem de aldırmak istemiyorum çünkü bu da bir can ve galiba 4 ayı tamamladıktan sonra çocuk aldırılamıyor." Özer abi bana uyumamaktan ve yaşadıkları yüzünde göz altları şişmiş, uykusuzluktan ve ağlamaktan gözleri kızarmış bir şekilde gülümsedi ve "Senin yaşadıkların çok ağır Ahu ve sen aşırı güçlüsün. Şimdi dinlen daha sonra konuşuruz." Yorgun bedenimi uykuya teslim ettim.
Özer abinin sesi ile geri uyandım. "Ahu, yemek yemek lazım hadi kalk." Esneyerek yatakta doğruldum. Titreyen elimle kaşığı aldım ancak titremesinden dolayı, çorba dökülüyordu. "Sana yedirmemi ister misin?" Çok net bir şekilde "Hayır." Cevabını verdim. Özer abi benden uzaklaşarak koltuklara oturdu. Ne kadar denesem de yiyemiyordum ve sinirden ağlamaya başladım. "Olmuyor, olmuyor." diyerek yatağa vuruyordum. Özer abi acele ile dizlerimin üstündeki yemek tabağını alıp kenara koydu ve bana sarılmaya başladı. Özer abiyi yeniden ittirerek "Bırak, kendim yiyeceğim. Sana en başında da güvenmemeliydim ve bana o gözlerle bakma!" Özer abi yüzü düşmüş bir şekilde bana bakıyordu. "Ahu" sıkıntılı bir nefes verdi ve devam etti. "Anlıyorum ama yaşadıklarını değil. Zaten sana ne kadar yaşadıklarını anlıyorum desem anlamayacağım, daha doğrusu anlayamayacağım. Anladığım şey bana güvenmemen daha yeni tanıştık ve bu yüzden normal ama bu durumda yapabileceğin başka bir şey yok." Gözlerimle ilk olarak yere baktım. Doğruydu, söylediği her şey doğruydu. "Acizliğimi yüzüme vurduğun için sağ ol ya, çok yardımcı oldun." Sonrasında kafamı Özer abiye çevirdim. "Ben sana o anlamda söylememiştim, Ahu" Elimle susması için işaret yaptım ve "Sus, ben anlayacağımı anladım." Özer abi onu dinlemediğim için sinirlenmişti ama dinleyecek hiçbir şeyim yoktu. Daha ne diyebilirdi ki?
"Ahu, bana güven demiyorum sana, istersen hayatın boyunca güvenme hatta inanma bana. Sen bana inanmasan da ben senin iyi birisi olduğuna inanıyorum. Senin bana doğruları söylediğine ve bana zarar vermeyeceğine inanıyorum. Bu yüzden sana kendi dertlerimi açtım. Belki seni kullandığımı, zamanında anneme anlattığım olayları sana anlattığım için ve kendi acımı hafiflettiğim için seni kullandığımı düşüneceksin ama değil. Bunu anlamıyorsun veya anlamak istemiyorsun ya da başka bir şey umurumda değil. Sen bana güvenmesen de sen beni dinledin. Uzun zamandır annemden ne yazık ki alamadığım şefkati bana tek gece de gösterdin ve ben de bu yüzden senin arkanda olacağım. Senin canının yanmasına izin vermeyeceğim. Sen nerede olursan ol ben seni göreceğim ve seni koruyacağım."
Özer abinin gözlerine bakıyordum -Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde- Haklı mıydı? Beynim çok bulanmıştı. "Yemek yiyebilir miyim?" Özer abi çatallaşmış sesi ile "tabii" diyerek bana yemek tabağını verdi. Tabağı verdikten sonra odadan çıktı. Çorbayı içmeye çalışırken neler olduğunu düşünüyordum. Güven konusunda ne yapacaktım. Kalacak hiçbir yerim yoktu ama Özer abiye nasıl güvenecektim veya güvenmeli miydim? Kendi kendime soru soruyordum ama cevap alamıyordum. Ellerimin titremesi azaldığında çorbayı içebilmeye başlamıştım. Çorba çok tuzsuzdu. Hayat gibi... Edebiyat yapmaya başlamıştım. Hamilelik hormonları olabilir miydi bu? Bebeği doğurmalı mıydım? Daha bir çocuktum ama karnımda bir bebek vardı ve onun canını almak istemiyordum. Belki de bana hayat enerjisi verecekti bu bebek ya da tam tersi zehir gibi olan bu hayatı daha da berbat edecekti. Bir şekilde para kazanmam gerekiyordu. 14 yaşındaki bir kıza kim iş verecekti ki? Önceden hayallerim vardı. İleride uluslararası ilişkiler bölümünü okumak istiyordum ama bu hayal 1 yıl öncesinde tek günde mahvolmuştu. Kendime bir söz vermeye karar verdim. Bundan sonra ağlamak olmayacak, kendimi güçsüz hissetmeyeceğim ve kendi paramı kazanmak için güçlü olacağım. Eskiden istediğim hayatı yaşayabileceğim. Belki istediğim bölüm değil ama güzel bir hayatım olacağına inanıyorum. Bunlar için uğraşacağım. Hangi işte çalışırsam para kazanabilirdim? İlk olarak restoranlarda çalışarak kazanabilir miydi? ve ya temizliğe gitseydim. Tek günlük olan işlere gitsem nasıl olurdu? Şu an düşünmemem gereken konuları düşünüyordum. Zaten günün birinde herşey geride kalmayacak mıydı?
Asıl düşünmem gereken şey bu değildi. Asıl olan benim Özer abiye- düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan şey kapı tıklatılmasıydı. "Girebilir miyim?" diyen birini duydum. Kime ait olduğunu bilmediğim bir sesti, bir kadın sesi. İlk başta tereddüt etsem de sonrasında "Tabii, gel." dedim. Kapı kulpu yavaşça açıldı ve içeri çok güzel bir kadın girdi. Bu kimdi? "Buyurun" Kadın bana yaklaşıp "Merhaba, ben Özer Çelik'i arıyordum." Özer abinin soyadı Çelik miydi? "Burada olduğunu söylediler." kim olduğunu bilmiyordum. Bu yüzden ilk olarak Özer abinin nerede olduğunu söylemedim. Şüpheli bir şekilde "Siz kimsiniz?" dedim. Kadın bu soruyu beklemiyormuş gibi durdu ve "Bir tanıdık diyelim." diyerek soruyu geçiştirdi. Aklıma birisi geliyordu ama o kişi mi emin değildim.
"Siz Özge misiniz?"
Yine ben ve mükemmel yerlerde bitirmek. Ehe jdsnfjkkjjb kelime sınırım bu bölümde 1200 ama ben bölümü o kadar uzatamadım çünkü bölümün bitmesi gereken yer o soruydu. Neden çünkü ben itlik yapıp sizi meraklandırmak istedim. Normalde wattpad de kitap okurken böyle yapanlara çok sinir olurum ve bende yapınca onları anlamaya başladım. Olsun ben zaten bölümleri çok geç yayınlayan bir insan değilim. Bu yüzden çok sıkıntı olmaz sizin içinde
ben bu bölümü yayınlarken 7. Bölümü yazıyor olucam. bir de benim sınav haftam var yani 27 Aralıkta başlıyor bu yüzden 23 Aralık ve 5 Ocak arasında bölüm yayınlamayacağım şimdiden haberiniz olsun. Zaten Bir gün öncesinden konuşmalar kısmına yazarım.
İlk 10 bölümün zaman aralığı neredeyse hiç denecek kadar az ama sonrasına biraz daha artacak ve yine ilk bölümdeki gibi zamanlar yazıp yapabilirim ama yapmayabilirim de aklıma iyi bir fikir gelirse ona göre yön veririm kitaba
Şu an 8. Bölümde ne olacağı hakkında en ufak bir fikrim yok. 7. Bölümün konusunu buldum bu yüzden sorun yaşamıyorum.
Beyninizi çürüttüm galiba. Şu zaman konusu benim aşırı garibime gidiyor bu yüzden bir kenara bırakıyorum bu konuyu
Gelecekte planladığım bölümleri düşündükçe çok farklı hissediyorum yav
Neyseeeee hadi diğer bölüme kadar sağlıcakla kalın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadın
RandomAnnem beni Özer amcaya emanet etmemiş miydi? Neden ellerim ters kelepçeli bir şekilde duruyordum? 🍁1 Aralık 2021🍁