8

249 14 24
                                    

Yine ben geldiiiiğm. Çok geç yayınladığımın farkındayım. 

İyi okumalar


"Kızın olursa ona bakar mıyım? Eğer sana ve ya bana bir zarar gelmezse ya da güven sorunları yaşamazsak her daim korur kollarım. Herhangi bir konuda yardıma ihtiyacı olursa kesinlikle yanında olurum ama şunu unutma, güven çok çabuk kurulmaz. Belki ikilemde olabilirsin çok normal... Neyse, gel aldığımız kitapları okuyalım

Oturup kitaplarımızı okumaya başladık. Uzun zamandır kitap okumuyordum. Yeniden kitap sayfaları açmak ve kokusunu almak çok güzeldi. 

Kaç saat geçtiğini bilmiyordum ve kitabı yeni bitirmiştim. Yanımda Özer abi yoktu. Etrafa bakındığımda Özer abiyi göremedim. Tam endişelenmeye ve hatta kendime saydırmaya başlayacaktım ki arkamdan bir ses duydum. "Ahu" Arkamı döndüğümde elinde iki tane köfte ekmek ve iki ayran olan bir Özer abi vardı. "Ya, doğru düzgün açık bir yer bulamadım. Bir tane açık olan yerden bunları aldım. Artık bunlarla idare edeceğiz. Seversin değil mi?" 

Yanıma yaklaştı "Kitaba öyle bir dalmıştın ki rahatsız etmek istemedim" diyerek elindeki köfte ekmeği ve ayranı bana uzattı. Aldım "Çok teşekkür ederim. Bu arada saat kaç?" dedim.

Özer abi saatine bakıp bana döndü "İki buçuk" Bu saatte nasıl bulmuş köfteciyi? "Kitap çok mu güzeldi?" diyerek çimlere ilerleyip oturdu. "Evet çok sürükleyici bir kitaptı." dedim ve bende yanına oturdum.

Sohbet ederek yemeğimizi bitirmiştik. "Ahu, artık eve geçmemiz gerek." Özer abiyi onaylayarak ayağa kalktım. Eve giderken kendimi çok özgür hissetmiştim. İlk defa benim bir eşya gibi değil de gerçekten bir insanmışım gibi davranan birisi ile tanışmıştım. 

Eve geldiğimizde Ares bizi karşılamıştı. "Merhaba Ares. Hayır! Üstüme atlamak yok." Özer abi küçükçe bir güldüğünü belli eden bir ses çıkarmıştı. "Hadi artık uyuman lazım." 

Özer abinin bunu demesi üzerine çok yorulduğumu fark ettim ve esnedim. İçeriye girdim ve bana kalmam için bir oda göstereceği için Özer abiyi takip ettim. Çantamda kıyafetlerim olmasına rağmen, yatağın üstünde kıyafetler vardı.

Üstümü değiştirdim ve yattım.

1 hafta sonra

Bugün iş bulmak için dışarıya çıkacaktım. Nasıl bir iş bulacağımı bilmiyordum. Aslında bulabilecek miyim onu da bilmiyordum. Mide bulantılarım arttığı için ilaç almıştık. İlacımı içtim ve dışarı çıktım. Bir sürü telaşlı insan vardı. Bazıları işine yetişmek için, bazıları randevusuna... Bu telaşlı insanların arasında yürüyordum. 

Bir iş ilanı gördüm ve iş ilanı gördüğüm yere doğru ilerledim. Bir restorandı. İçeri girdim "İş ilanı için gelmiştim." dedim. Karşımda duran çalışan sıkıntılı bir nefes verip "Bir dakika." dedi ve içeriye gitti. Benim gelmemden hiç hoşnut olmadığı belliydi. Geri geldiğinde yanında biri daha vardı. Büyük ihtimalle patronuydu. "Merhaba" 

"Merhaba" dedim ve konuşmasını beklemeye başladım. "Bak küçük kız, işe gitmek istemeni anlıyorum. Kendi ayakların üzerinde durmak istiyorsun ve para kazanmak istiyorsun ama burada 18 yaş altındakileri çalıştırmıyoruz." Yüzüm düşmüştü. "Ama çalışabilecek başka bir yer bulacaksındır." zoraki bir gülümseme ile "Teşekkürler." dedim ve çıktım. 

Derin bir nefes aldım. Dert etmek için daha çok erken. Bir yer kabul etmez iki yer kabul etmez en sonunda bir yer bulursun. Bu iç ses bazen iyi konuşuyor. İltifat için sağ ol. Yeniden gezmeye başladım.

KadınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin