İyi okumalar ⚘
Önceki bölümü atlamayın lütfen...
Miraç
Bugün Mihriban'ı istemeye geleceklerdi ve ben, çokça hüzünlü, biraz da mutluydum. Hüzünlüydüm çünkü kardeşim, evden ayrılacaktı. Mutluydum, sevdiği adamla evlenip, mutlu olacaktı.Mihriban'ın odasına gittim ve kapısına vurdum hafifçe. Hazırlanıyor olmalıydı. İçeriden, girmemi onayladığını duyunca, odaya girdim. Peri kızları gibiydi. Kırmızı, kalın askılı, dizlerinin hemen altında biten, sade bir elbise giymişti. Yüzünde, hafif bir makyaj vardı. Sarı saçları da, kıvır kıvırdı. Odada arkadaşı Hülya'da vardı. Saçlarını o yapmıştı. Beni görünce, elindeki maşayı, camın önündeki mermere koydu.
"Ben gidiyorum. Yarın bütün detayları alacağım senden." dedi ve Mihriban'la sarıldılar. Hülya odadan çıkınca, kardeşimin yatağının ayak ucuna oturdum. Elimle yanıma vurdum birkaç kez hafifçe. Mihriban da yanıma gelip oturunca, ona doğru döndüm. O da bana doğru döndü. Yutkunup, konuşmaya başladım.
"Bugün, mutluluğa giden yolda ilk adımlarını atıyorsun canım kardeşim. Sana bir şeyler söylemek istiyorum." dedim. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Umarım, ağlamadan konuşmayı başarabilirdim. "Hayatın bundan sonra daha değişik olacak. Sevdiğin kişiyle, mutlu bir hayata merhaba diyeceksin. Bugüne kadar, sevgimi çok gösteremedim belki de. Sana sık sık sevdiğimi söyleyemedim ama sen bunu biliyorsun değil mi?" dedim. Başı öne eğik bir şekilde, beni dinliyordu. Başıyla onayladı beni.
"Biliyorum abi." dedi, kısık çıkan sesiyle. Tekrar yutkundum. Bu konuşmanın, beni bu kadar zorlayacağını bilmiyordum. Acaba, vermekten vaz mı geçseydik bu kızı?
"Umarım olmaz ama bir sorun yaşarsan, arkanda her zaman bir abin var. Bunu bil. Annemle ben, her konuda, her zaman yanındayız. Bir de şey..." dedim ve derin bir nefes alıp devam ettim. "Seni çok seviyorum canım kardeşim." dedim. Son cümlede, ister istemez sesim titredi. Mihriban, bana baktığında, onun da gözleri nemliydi.
"Ben de seni çok seviyorum abi." dedi ve sarıldık birbirimize. Sarı saçlarını kokladım. Ayrıldıktan sonra, yataktan kalktım ve belli etmemeye çalışarak, gözlerimi sildim.
"Hadi, birazdan gelirler." dedim. Başıyla onaylayınca, odadan çıktım. Kendi odama geçip, takım elbisemin ceketini giydim. Gelmek üzereydiler...
Ben oturmuş, misafirleri bekliyordum. Annemle Mihriban da hâlâ hazırlık yapıyordu. Annem de odaya girdiğinde, onun da yüzünde hüzün vardı. Eh, evin tek kızı evleniyordu, kolay değildi bizim için. Mihriban, evimizin gülüydü ve şimdi o gül, başka evi güzelleştirecekti.
Bir süre sonra kapı çaldı ve misafirlerin geldiğini anlamış oldum. Ben de kapıya doğru gittim. Annem ve Mihriban, misafirleri karşılıyordu. En önden çocuğun annesi, sonra babası ve en son da kendisi girerken, Mihriban'a bakışlarını gördüm. Gerçekten de seviyordu kardeşimi.
Hepimiz salona geçtik. Biraz havadan sudan sohbetler edildi. Daha sonra, Mihriban kahveleri yapmak için ayrıldı salondan. O yokken de, dünürümüz biraz ailesinden, biraz da oğlundan bahsetti.
Evin tek çocuğuymuş. Askerliğini yapmış, işi de varmış. Şimdi tek istekleri, oğullarının mürvetini görmekmiş. Babası ne iş yaptıklarını anlatırken, Mihriban kahveleri getirdi. Daha birkaç yudum içtik ki, adam konuya giriş yaptı. Bu kez, içim buruk bir şekilde cevap verdim.
"Madem gençler anlaşmışlar. Bize de, hayırlısı olsun demek düşer." diyerek onayladım. Mihriban ve Ömer, büyüklerin ellerini öptüler. Ben de kardeşime sarıldım. Ömer'le de tokalaştık kısaca.
Sözle nişanı da, önümüzdeki ay yapmak için kararlaştırdık. Söz-nişan bir arada olacaktı. Biraz daha oturup gittiler. Artık bitmişti. Mihriban, yuvadan uçmaya hazırlanıyordu...
Mihriban evleniyor 💐
Yorumlarınızı bekliyorum 🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİR♡AY
RomanceHoşlandığım kızın abisine aşık olmuştum... ... 05...:Sarı saçlarını deli gönlümeee. Bağlamışım çözülmüyor mihribaaann,mihriban. Sarışınım:Ayrılıktan zor belleme ölümü,ölümü Görmeyince sezilmiyor mihriban,mihribaaann. Bu güzel düet için teşekkür ede...