İyi okumalar ⚘
Önceki bölümü atlamayın lütfen...
Miraç, kolundan tutan kişiyi görünce, şaşkınlığını gizleyemedi. Şaşkın bakışlarla, karşısındaki gence bakarken, ilk konuşan Ayaz oldu.
"Neredesin bir haftadır?" diye sordu Miraç'a. Miraç, kolunu Ayaz'ın elinden kurtarmak için bir hamle yaptı ama başarısız oldu. Bu yüzden, etrafa kısaca göz gezdirip cevap verdi.
"Kolumu bırak önce." dedi. Ayaz, başını sağa sola salladı hızla.
"Bırakırsam yine kaçarsın. Akıllandım artık." dedi. Miraç, dudaklarını dişleyip cevap verdi önündeki kumrala.
"Kaçmayacağım." dedi ama Ayaz bırakmamaya kararlıydı. "Tamam o zaman. Sen de benimle dükkana gel. Orada konuşalım. Burası yeri değil." dedi. Ayaz, kalbi heyecanla atmaya başlarken, hafif bir şekilde sırıttı.
"Tamam olur." dedi ve elini çekti sarışının kolundan. Miraç yürümeye başlayınca, Ayaz da yanına geçti ve beraber kitap mağazasına yürüdüler.
Saat henüz çok erken olduğu için, Miraç mağazaya girdikten sonra kapıyı tekrar kilitledi. Ayaz, Miraç'ın kapıyı tekrar kilitlediğini görünce, yutkunarak ona doğru baktı. Tamam, biraz tırsmış olabilirdi.
"Neden kilitledin kapıyı?" diye sordu. Miraç, Ayaz'ın yüzündeki komik ifadeyi görünce, biraz eğlenmek istedi ve üstüne yürümeye başladı.
"Korktun mu yoksa?" diye sordu. Ayaz, yutkunup geriye doğru adımlamaya başladı refleksle.
"Korkmadım." dedi kısık çıkan sesiyle. Miraç, gülmemek için kendini zor tutuyordu. Bir şey demeden üstüne yürümeye devam etti kumralın.
Ayaz, sırtı kitap rafına dayanınca durdu ve gidecek yeri kalmadı. Kaderine teslim olmuştu şu an. Miraç ona zarar verir miydi? Yaptığı yavşaklıkları göz önünde bulundurunca...
"D-dur Miraç!" dedi elini öne uzatarak. Kekelediği için kendine sövmeyi de ihmal etmiyordu. Miraç, bir iki saniye duraksasa da, üstüne yürümeye devam etti ve iyice yaklaştı Ayaz'a. Ayaz, gözlerini kapatmış, nefesini tutmuştu. Gelecek hamleyi bekliyordu sadece.
Miraç, Ayaz'ın yüzüne baktı ve ne kadar tatlı olduğunu geçirdi içinden. Sonra silkelenip kendine geldi ve geri çekildi.
"Saçmalama da aç şu gözlerini." dedi Miraç, üst kata doğru çıkarken. Ayaz, Miraç'a baktığında, sırıttığını gördü. Oyun oynuyordu sarı kafa! Ama Ayaz buna takılmadı ve tamamen konudan alakasız şeyler söyledi.
"Oha! Buranın üst katı sana mı ait?" dedi ve Miraç'ın peşine düştü. Miraç, bir şey demeden, sağ tarafta kalan odaya girdi ve içerideki yatağa uzandı.
"Evet." dedi ve ellerini, başının altına koyup, Ayaz'a baktı. "Eee ne konuşacaksın?" dedi kapının dışındaki çocuğa. Ayaz, üst katın şaşkınlığını atamadan, yataklı odayı görünce, daha bir şaşırdı. Kaşlarını kaldırarak baktı içeriye.
"Yatak bile var." diye mırıldandı ve yatağın kenarına oturdu. Miraç, Ayaz'a bakıyordu doğrudan. Ayaz, dudaklarını yaladı bir iki kez. Miraç'ın gözleri, Ayaz'ın dudaklarına kaysa da, tekrar gözlerine çevirdi bakışlarını. Ayaz, yutkunup konuşmaya başladı.
"Seninle pek iyi anılarımız yok biliyorum. Bana bayılmadığının da farkındayım. Ama seninle neredeyse bir aydır konuşuyorduk. Yani bu süre içinde sen beni engelledin falan tabii bunu da dahil ediyorum." diye anlatırken, ellerine çevirdi bakışlarını. "Miraç, ben böyle olmamızı istemiyorum." dediğinde, Miraç yatakta doğrulup, oturur pozisyona geldi.
"Nasıl olmamızı istiyorsun peki?" diye sordu Ayaz'a. Ayaz, dibinde duyduğu sesle, başını çevirdi ve Miraç'la yüz yüze geldi. Miraç'ın mavi gözlerine baktı. Ardından bakışları dudaklarına kaydı. Kalbi deli bir heyecanla atarken, içinden geleni yapmak için can atıyordu. Sessizce yutkundu ve içinden gelen sese kulak verdi.
"Böyle olalım istiyorum." dedi ve dudaklarını, Miraç'ın dudaklarına bastırdı.
Yorumlarınızı bekliyorum 🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİR♡AY
RomanceHoşlandığım kızın abisine aşık olmuştum... ... 05...:Sarı saçlarını deli gönlümeee. Bağlamışım çözülmüyor mihribaaann,mihriban. Sarışınım:Ayrılıktan zor belleme ölümü,ölümü Görmeyince sezilmiyor mihriban,mihribaaann. Bu güzel düet için teşekkür ede...