12.Bölüm ⚘

1.9K 158 47
                                    

İyi okumalar ⚘

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Miraç
Arabada sessizce oturuyorduk. Sadece kalbimin gümbürtüsü vardı kulaklarımda. Bu baş belasının yanında hep hızlanıyordu kalbim. Ayvayı sapıyla yemiştim zaten bu artık çok netti.

Sabahki cesur Ayaz yoktu yanımda. Oturduğu koltukta buharlaşmaya çalışan Ayaz vardı. Sanki sabah ilan-ı aşk etmemiş gibiydi. Umarım sadece utanıyordur. Diğer ihtimali düşünmek bilr istemiyorum.

Sağ tarafıma doğru baktığımda, koltuğa sinmiş, camdan dışarı bakıyordu. Oturduğum koltuğu biraz geri yasladım ve arabadaki sağır edici sessizliği bozdum.

"Evet Ayaz bey. Konuş bakalım." dedim. Sesimi duyunca, başını önüne doğru çevirip, elleriyle oynamaya başladı. Kaşlarımı çattım hafifçe. Tavırları bir garipti. Konuşmaya niyeti yok gibiydi. Ama bu akşam bu iş hallolacaktı. İyi ya da kötü sonuca varacaktık. "Konuşmayacak mısın?" diye sordum. Olabildiğince sakin konuşmaya çalışıyordum ki, şu durumda sakin kalmak çok zordu benim için. Çünkü, karşımdaki Ayaz, sabahki Ayaz değildi.

Bir süre konuşmasını bekledim. Ne o konuştu ne ben. Kısa bir süre sonra, arabadan indi Ayaz. Ben de peşinden indim. Deniz kenarındaki, büyük kayalara gitti. Ben de onu takip ettim. Aşağı kısımlara indi ve kayanın birine oturdu ve denizi izlemeye başladı. Hava zaten serindi. Denizin kenarı da baya esiyordu. Bir de aşağı tarafa inince, iyice denize yakın olduk. Bizden başka kimse de yoktu sahilde. Zaten bizden başka hangi deli bu havada sahile gelir ki?

Sessizce otururken, birden Ayaz'ın sesi bozdu sessizliğimizi.

"Bana güvenmediğinin farkındayım. Önce kardeşinden hoşlandığımı söyledim. Sonra geldim sana aşık oldum diyorum. Güvenmemekte ve inanmamakta çok haklısın." dedi. Evet, ilk başta güvenmemiştim. Ama sonradan benden utanıp kaçması, bir şeylerin doğru olduğunu düşünmemi sağlamıştı. "Ben ilk kez böyle oldum Miraç. İlk kez birine karşı bu kadar yoğun duygular beslemeye başladım. Seni öpmek, o kadar güzeldi ki. O kadar güzel hissettim ki. Bunu inkar etmeyeceğim." dedi sesi titreyerek. Bunları söylerken denize bakıyordu. Ben de, konuşmaya başladığını fırsat bilerek, sessizce onu dinliyordum. Birden bana döndü oturduğu yerde. Gözleri kızarmıştı. Yaşlıydı da. Kalbimde, bir sızı baş göstermeye başlamıştı birden.

"S-sen..." dedim ama sözümü kesti. Buruk bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

"Bana asla inanmayacağın gerçeği canımı yakıyor. Bu gerçekle baş edemiyorum. Düşününce, kafayı yiyecek gibi oluyorum. Bugün... Bugün o kadar çok düşündüm ki, seni, beni, bizi... Eğer ikimiz, biz olursak nasıl olurdu diye düşündüm." dedi ve yüzüme baktı. Dediği şeyler, benim de içimi titretmişti. Duygulanmıştım ve istemeden gözlerim bile dolmuştu. "Bu sarı tutamlara istediğim zaman dokunabilirdim." dedi, elini saçlarıma uzatarak. "Denizi kıskandıracak kadar güzel olan mavi gözlerine, korkmadan bakabilirdim." dedi gözlerime bakarak. Kalbim sanki bin beşyüz atıyordu. Göğsümü delip, Ayaz'a koşmak üzereydi kalbim. "Miraç..." dedi, sesi titreyerek. Gözlerim dolu bir şekilde bakıyordum karşımdaki bedene. " Sana gerçekten tutuldum. Bizden olmaz mı?" dedi, kısık çıkan sesiyle. Elimi, yüzüne çıkarıp, yanağını kavradım ve baş parmağımla okşadım, elimin altındaki pürüzsüz teni.

"Ayaz..." dedim. Benim de sesim kısık çıkmıştı. Ama bunu umursamadım. Yüzüme bakıyordu öylece. Şaşkın bir ifade vardı yüzünde. Muhtemelen, yüzündeki elim şaşırtmıştı onu. "Olur." diye fısıldayıp, yüzüne yaklaştım. "Bizden olur." dedim ve dudaklarımı, sıcacık ve yumuşak dudaklara bastırdım.

Ağağağağa oldular bebeklerim 🥰

Yorumlarınızı bekliyorum 🌸

MİR♡AYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin