Öfke Notası

Biz Kimiz?

Işık Güneş
Gözlerimi yavaşça açtığımda ayağa kalkacak halim yoktu.Açık olan pencereden tenime vuran güneş içimi ısıtırken etrafa göz gezdirdim doğrularak.
Karşımda dev bir boy aynası,etraftaki sözlerle yazılı olan kağıtlar.Değişik bi tarzdı,benim hiç alışık olmadığım kişilikler oldukları kesindi.En sonunda kalktığımda yanımdaki komodine bırakılmış şeylere gözüm kaydı.

Yeşil bol bir tişört,siyah kot şort  havlu ve daha bir sürü şey.Bunların nereden çıktığı ile ilgili tek bir bilgim dahi yoktu.Daha fazla sorgulamadan saate baktığımda saat sabah 07.00 idi.Kulağıma gelen sesle gözlerimi ovuşturduğumda ne olduğunu anlamaya çalışmıştım.
"Yandığım için beni suçlama,kibriti bana veren sendin"Bu huzur verici ses de ne?
Ses çalışması gibiydi,prova mıydı hiç anlamamıştım.Kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan hemen sonra üstüme komodinde verilenleri giydim.
"Çocuklar yalan söyleyemez"
Ses devam ettiğinde tişörtü düzeltip çıktım odadan.Salona baktığımda kimse yoktu.Deniz'in odası açıktı ama Emre yoktu.
"Masumiyetin en büyük kanıtı bakışlardır"Bu ses bi insana ait olamazdı eminim.
En son balkona baktığımda Asır'ı gördüm.Beni göremezdi çünkü kapının ucundan bakıyordum ki zaten gözleri de kapalıydı.

Kıvırcık siyah saçlar,kahverengi gözler.Kalın dudaklar ve sağ gözünün hemen altındaki ben.Elindeki kağıtta yazanlara bişeyler daha eklediğinde ellerinin güzelliği de yüzüme çarpmıştı.
En son mırıldanırken başını kaldırıp bana baktığında göz göze geldik,bana gülümsemesiyle karşısındaki koltuğa oturdum.Evlerinin iç tasarımı basit ve özensiz dursa da aşırı güzel ve hoştu bana göre.
"Neden bu kadar erken uyandın ki?İşin felan mı var"
"Yok kendiliğimden kalktım,uykum da kaçtı zaten"
"Çok mu ses yaptım?"
"Hayır,hayır senle alakası yok ben uyumayı çok sevmem"
"Sen neye çalışıyordun?"
Merakla yönelttiğim soruyla o da yanıma oturup elindeki kağıdı bıraktı.
"2-3 güne konserimiz var bu festivalde,ona şarkı yazıyordum"
"Sen şarkı yazıyor muydun?"
"O iş genelde bende oluyor,en son hepimiz bakıyoruz ve istediğimiz şekilde düzeltiyoruz"

Ben şaşkınlıktan şaşkınlığa girerken Asır gözlerini ovuşturdu.Yorgunluğu gözlerinden okunuyordu,endişelenmiştim.
"Uyusan mı kötü gözüküyorsun"
"Yarın tüm gün uyurum"
"Deniz uyanmış mı yoksa uyandırmamız lazım"
"Neden ki bırakalım uyusun dün de kötüydü biraz" Asır anlamamış ifadesiyle şaşkınlığını gizleyememişti.
"Deniz?Kötüydü?"
"Hmhm,iyi değildi yani"
"Neyse onu konuşuruz sen Deniz'i uyandırır mısın?O riski ben göze alamam çünkü"
"Neden ki?"
"Sen uyandırmaya çalış anlarsın"

Tamam korkmaya başlamıştım.Asır gülerek kağıda döndüğünde ben de ayağa kalkmıştım.Deniz'in odasından içeri girdiğimde bir şaşkınlık tüm vücudumu sarmıştı.
Gözlerim fal taşı gibi açılmış öylece etrafa bakıyordum.
Bu evde herkesin çok farklı bi dünyası vardı,bu da odalarına felan yansıyordu sanırım.

Ben hayatımda hiç bu kadar renkli bir oda görmemiştim.
Her tarafta bir resim vardı,her duvarda.Dolabının üstünde bir manzara çizimi vardı.
Sorun resimlerin duvarda olması,elle çizildiği aşikardı çünkü bunun duvar kağıdı olmadığı çok belliydi.
Enerjim yükselmişti resmen odayı görünce.
Her renk vardı ama asla koyu renkler yoktu,hele ki siyah.

Gözlerim Deniz'e kaydığında yorganına sıkıca sarılmıştı ve sadece çilleri gözüküyordu.Güneş ışığının vurduğu kirpikleri ise ayrı bir güzellik katmıştı.Heralde uyandırmak o kadar da zor olmazdı.
Yanına gidip koluna 2-3 defa dokunmama rağmen tepki vermemişti.Öldüğünü düşünüp sertçe koluna vurduğumda yorganı başına kadar çekmişti sadece.
"Deniz kalk artık"
"Hmhm"
"Deniz"
"Zıkkım"
"Ya kalk uyanman lazımmış Asır dedi"
"Uyanmam lazım diye uyanmak zorunda mıyım"Sesi uykulu ve mızmız çocuklar gibiydi.
"Zorundasın kalk hadi"
"Kalkmayacağım hadi görüşürüz"
"Deniz bak valla döverim seni"
"Uyurken istediğini yap ama uyandırma"
"Manyak mısın sen kalk diyorum Ya şarkı mı ne çalışacakmışsınız"
"Şarkı kaçıyor mu anasını satayım"
"Uyku kaçıyor mu sonrada uyursun"
"Konuştu filozof"
"Ya hadi kırma beni kalk ya"
"Ulan ağız tadıyla zıbaramadım şurda"
"Sonra zıbarırsın hadi hadi"
"Asır'ın şarkı çalışacağı zaman sıçayım tamam mı sabahın körü amına koyayım ne bu çalışma sevdası,olimpiyata hazırlıyor sanki Allah'ın manyağı ya"