On sekiz'li yaşlarımın başlarındaydım henüz. İstediğim bir yerde değildim, ama zorla tutulduğum bir yerde değildi bulunduğum yer.Birilerinin benim için sınır koyup yaşamaya mahkum bıraktığı bir yerdeydim tam olarak. İnsanlar hedefsiz yaşayabilirler ama kendilerine şartlar koyarak daha zor bir hale getiriyorlar her şeyi. Halbuki ne gerek var. Hiç birimiz aslında şuan bulunmak istediğimiz yerlerde,içinde olmak istediğimiz hayatlarda değiliz. Birileri sınırlar çizmiş ne ileri gidebiliyorsun ne geri çakılı kalmışız hayatın ortasında. Ama ben her zaman o sınırları zorlamaya çalıştım çünkü bir yerlerde bir şekilde her şey benim için çok daha iyi olacaktı biliyorum.
" Mihrimah artık hazırlanman gerekiyor randevuya geç kalmak istemiyorum."
Emrivaki yapılmasından nefret ederim. Birilerinin benim için bir şeylerin kararını önceden vermesinden nefret ederim evet bu benim iyiliğim için olsa dahi.
"Geliyorum"
seslendikten sonra gri bir pantolon ve siyah bir tişört geçirdim üzerime. Siyah paltom ve botlarımı giyip kahverengi tonlarındaki dalgalı saçlarımı topuz yaparak aşağıya indim. Merdiven başında parlayan bir çift gözle göz göze gelmiştim. Gürenaz benim aksime çok neşeli gününü gün eden bir kızdı bense sabah akşam kitap okur ve bir şeyler yazardım. O kadar içime kapanık bir insandım ki kimseyle tanışmak içimden gelmiyordu. Gürenaz benim en yakın arkadaşım aynı zamanda kuzenim. Onun sayesinde bir kaç arkadaşlık kurabilmiştim ama Gürenaz farklıydı. Sürekli benim hakkımda bir şeylerde karar vermesi ne kadar sinirimi de bozsa o çok temiz kalpliydi. Ufacık bir hatasında günlerce ağlayabilecek kadar yumuşak kalpliydi. Ben mi ? serttim. Herkese karşı serttim belki de bu yaşadıklarımın bana bir getirisiydi.
"Daha özenli olamaz mıydın Mihrimah ?"
"Altı üstü bir buluşma Gürenaz. Diğerleri gibi 15 dakika içinde masadan kalkacak olan bir çocukla tanışmaya gidiyorum. Emre ve sen bundan artık vazgeçin lütfen siz mutlu mutlu takılın işte beni mutlu etme çabalarınızdan çok sıkıldım çünkü"
"Ne kadar çok konuştuğunun farkına vardın mı daha önce ? Bu çeneyle sana kimseyi bulamayız. Bu arada çocuğun ismi Evren orada tökezleme haberin olsun."
"Çocuk Türk mü ?" şaşırmıştım. İlk kez beni kendi toprağımdan bir insanla tanıştıracaklardı. Hiç değilse doğup büyüdüğüm yerden bir insanla sohbet edecektim.Yani bu işkenceye bugünlük dayanabilirdim.
"Evet Emre'nin çok yakın arkadaşı. Bir süre önce Türkiye'ye dönmek zorunda kalmış şimdi tekrar buraya geri dönmüş. Oda senin gibi ruhsuz olmasa bari de işimiz kolaylaşsa"
gözlerinde alay ettiğine dair bir his sezmiştim. Gözlerimi devirerek dışarıya çıktım. Arkamdan gelen Gürenaz'ın topuklu ayakkabısının sesleri yere sanki gülle gibi düşüyor ve tok sesler bırakıyordu zeminde. Hiç bir zaman onun kadar düzenli bir hayatım olmamıştı. O üç gün sonraki programını bugünden yapar giyeceği kıyafeti bugünden ayarlardı bense aklımdan geçeni yapardım. Hiç bir konuda ne plan yapardım ne program. Gideceğimiz yere yaklaşırken Gürenaz saçlarına volüm verdi ve dudaklarını birbirine bastırarak rujunu yaydı , üzerine çeki düzen verirken büyük bir kafe'nin kapısından içeriye yol almıştık. Emre'yi gördüğümde sıkıntıyla bir nefes verdim ve o tarafa doğru bir yol almaya başladım. Gürenaz önüme geçerek Emre'nin kollarına atlarken kafamı cam tarafına çevirdim ve bir çift parlak ela gözle göz göze geldim Evren bu olmalıydı.Kirli sakalları yanık teni rampa şeklinde duran dağınık dalgalı saçları, oldukça fit gözüken vücudu ve ela gözleriyle can alıcı biçimde yakışıklıydı. Bu güzellik karşısında donup kalmamak elde değildi ama suratındaki o özgüven, gözlerindeki kibir suratının tüm güzelliğini çöpe atacak türdendi. Bu kadar güzel bir yüz nasıl böylesine korkutucu olabiliyordu bilmiyorum ama suratına bakmak bilmediğin bir denizin dibine dalmak gibi ürkütücü iticiydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜKÜMDAR
Teen FictionSevgilisinin katiline aşık olan bir genç kız. İçini nefret bürümüş olan bir adam. Yaşanılan çıkmazlar ve aradaki buz dağı nasıl gidecek dersiniz ? -07.04.2015- Kitap kapağı için blue-freedom'a çok teşekkürler :)