Bana bir asır sürmüş gibi gelen yolculuğumuz sona erdiğinde Evren arabayı evin önüne park etti ve arabadan çıktık. Bavullardan iki tanesini alarak evin önüne geldim. Evren de kalan diğer bavulları eline alıp arabayı kilitledikten sonra yanıma geldi. Ev kapısının kilit sesi gelince kendimi hemen evin içine attım. Eve girer girmez ilk işim elimdeki bavullarla odaya çıkmak olmuştu. Bir kaç dakika sonra peşimden gelen Evren elindekileri diğerlerinin yanına yerleştirdi. Kendimi yüz üstü sert bir şekilde yatağa fırlattıktan sonra gram kıpırdamadan yatmaya devam ettim. Bir kaç saniye sonra nefes alamadığımı fark ettiğimde yüzümü sol tarafıma çevirdim. Sol tarafıma çevirmemle önce sağ tarafta sert bir hareketlenme hissettim. Daha sonra ise belimden önüme doğru sarkıtılan bir ayak gördüm. Gördüklerimi sindirmeden bir de belimi bir el sarınca neye uğradığımı şaşırmışçasına sağ tarafıma döndüm. Evren gözlerini kapatmış yatıyorken bir panda misali dört yanımı sarmalamıştı. Belimdeki ayağı yüzünden nefesimi kısık kısık almak zorunda kalıyordum. Daha fazla dayanamadan konuşmaya başladım.
"Önce ayağını, sonra kolunu ve daha sonra da bedenini alıp bu odayı terk eder misin ?"
"Mızmız bir farecik"
"Farecik mi ? Dalgamı geçiyorsun sen benimle ?"
"Evet yenimi anladın ?" gözleri hâlâ kapalıyken öldürsem nasıl olurdu acaba ? Hem eğer ölmezde uyanırsa ben yapmadım der sıyrılırım olaydan. Gözleri kapalı nasılsa. Farecik neyin nesi şimdi ? O çirkin hayvanla beni bir tutamaz sonuçta. Ama eğer bana farecik diyorsa kendine de verilecek ismi kabullenmeliydi. Öküz nasıl olur ? Hayır çok klasik. Deve ? Tamam boyu uzun ama bu onun sadece egosunu okşar. Köpek ? Hayır tabi ki! O asla bir köpek kadar sevimli olamaz sonuçta. Ayıcık ? Evet işte tam da bu!
"Üzerimden kalkar mısın ayıcık ?" son kelimemi duymasıyla suratındaki sırıtış silindi ve gözlerini aralayarak konuşmaya başladı.
"Ayıcık mı ? Cidden mi ?"
"Valla bir çok ismi üzerinde denedim ama sana en yakışanın bu olduğuna karar verdim"
"Sana boşuna farecik demiyorum. Sürekli konuşuyorsun vik vik"
"Sana boşuna ayıcık demiyorum. Sürekli kaba davranıyorsun bir ayı gibi"
"Eğer daha fazla konuşacaksan kalkacağım"
"Eğer kalkmazsan daha fazla konuşacağım" kapattığı gözlerini tekrar aralayıp gözlerime bakmaya başladı. Belimdeki eliyle belimi sıkı sıkı kavrayıp kendine çektiğinde vücutlarımız birbiriyle bir bütün olmuştu. Sıcak nefesi dudaklarıma çarpıyordu. Bedenim kaskatı kesilmekten başka bir şey yapamamıştı. Evren kafasını eğip gözlerimin içine baktıktan sonra bakışlarını dudaklarıma indirdi. Yüzünü yüzüme yaklaştırmaya başlamıştı ki ne yapmak istediğini anladığımdan kollarının içinde dönerek sırtımı çevirdim. Beni öpmesinin ne kadar gereksiz olduğunu anlamalıydı. Geçen bir kaç dakika sonunda kollarını gövdemde buluşturup kendine iyice çekti ve kafasıyla saçlarımda yer bulduktan sonra çenesinin altına kafamı yerleştirmemi sağladı. Bir kaç dakika sonra nefes almayı unuttuğumu fark edip nefes alıp vermeye başladım. Aslında tam olarak başlayamadım çünkü benim yastığıma sarıldığım gibi sarılmış resmen üstüme çıkmış bir Evren varken uyumakta, nefes almakta oldukça zor görünüyordu. Konuşmaya başladığımda Evren hiç kıpırdanmadan beni dinliyordu.
"Evren gerçekten nefes alamıyorum" Belki de dinlemiyordu. Aradan geçen bir kaç dakika boyunca Evren'e seslensem de Evren'den ne bir kıpırdanma ne de bir ses geliyordu. Bir insan nasıl bu kadar kolay uyumuş olabilir ki ? Ya dün gece hiç uyumamıştı, ya da bu gün gerçekten yorulmuştu. Belki de beni umursamadığı için cevap vermiyordu. Yani Evren bu sonuçta ne yapacağı belli olmuyor. Ne kadar kıpırdanıp nefes alabileceğim bir alan açmaya çalışsam da araladığım kollar anında geri kapanıyordu. Hayır ayıcık diye ben boşuna demiyorum sonuçta. Daha fazla kıpırdanmamın bir işe yaramayacağını anladığımdan derin nefesler almaya çalışarak gözlerimi tekrar kapattım. Bir kaç dakika sonra nefesim düzene girdiğinde bilincim yavaş yavaş kapandı ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
![](https://img.wattpad.com/cover/36500410-288-k447460.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HÜKÜMDAR
Dla nastolatkówSevgilisinin katiline aşık olan bir genç kız. İçini nefret bürümüş olan bir adam. Yaşanılan çıkmazlar ve aradaki buz dağı nasıl gidecek dersiniz ? -07.04.2015- Kitap kapağı için blue-freedom'a çok teşekkürler :)