Fleuriste [Taekook]

-9-

Merhaba merhaba merhabaa

Nasılsınız???

Ben iyiyim 2 tane sınavım kaldı sonra yatışşşş diyormuşum maalesef sınav senem yine ders çalışıcam hatta asıl sınav şimdi başlıyor diyebilirim (çok üzgünüm)

Neyse iyi okumalarrrrrrr 🥹

•^•

Sessizce sınıftakilerin beden dersi için hazırlanmasını izlerken dudağımı dişliyordum. Başım zonkluyordu ve berbat hissediyordum. Parmaklarımla alnıma masaj yaparken gözlerimi kapattım. Bütün gücüm çekilmiş gibiydi.

Dün evde annem ve babam arasında çıkan kavgadan dolayı uyuyamamıştım. Uyuyamadığım gibi tüm gecemi Jimin'in neşelenmesi için harcamıştım ve üzerimde bunun getirdiği bir yorgunluk vardı. Ben bu kavgaları kafaya takmamaya çalışıyordum ama Jimin benim gibi değildi. Bana ihtiyacı vardı.

"Kook, sınıfa çık istersen. Ben hocaya haber veririm. Kötü olduğunu biliyor. Bu yüzden bir şey demez." dedi Hoseok elini omzuma koyarken. Gözlerimi açtım ve ona dönerek gülümsemeye çalıştım.

"Teşekkürler Hoseok. Hiç bu dersi çekemezdim şimdi." dedim ve oturduğum banktan kalktım.

Hoseok gülümsedi ve elini saçlarıma daldırıp nazikçe karıştırdı. Ondan biraz daha uzun olduğumdan eğilmek zorunda kalırken dudaklarımı büzdüm. Saçlarımı dağıttığı için onu hafifçe ittim ve huysuzca kaşlarımı çattım.

"Şunu yapmandan nefret ediyorum Hoseok!" dedim elimle saçlarıma şekil vermeye çalışırken. Hoseok'un arkasında duran aynaya bakmak için yana kaydım ve saçlarımı her zaman ki gibi ortadan ikiye ayırarak alnıma dökülmesini sağladım.

Hoseok yüksek sesle güldü. "Bundan nefret ettiğin için yapıyorum zaten."

Gözlerimi devirdim ama istemsizce ben de gülmeye başladım. Nasıl yapıyordu bilmiyordum ama beni hep güldürmeyi başarıyordu.

"Tamam, ben gidiyorum o zaman." dedim ve ona el sallayarak soyunma odasından çıktım. Sınıftakilerin bazıları sıraya girmiş bazıları ise kendi halinde takılarak hocayı bekliyordu.

Onlara göz ucuyla baktıktan sonra spor salonundan çıktım ve okula doğru yürümeye başladım. Okulumuz eskiydi ve çoğu yerinde çatlaklar vardı. Bunları saymazsak gayet büyük ve kullanışlıydı. Eğer yenilense çok daha iyi olabilirdi tabi.

Üşüyen ellerimi cebime soktum ve sakince okula girdikten sonra sınıfa doğru çıkmaya başladım. Zil çalalı beş dakika falan olduğu için koridorlar sessizdi.

Taehyung'un sınıfının önünden geçerken istemsizce gözüm sınıfı gösteren pencerelere kaymış ve onu aramıştı. Bunu yapmak istememiştim ama gözlerimin her seferinde onu aramasına engel olamıyordum.

Onu bulduğumda gözlerimi kırpıştırdım. En arkada ve cam kenarında olan sırasına oturmuş dışarıyı seyrediyordu. Yanında kimse yoktu ve dersi dinlemediği açıktı.

Sanki izlendiğini hissetmiş gibi kafasını çevirip olduğum yere bakınca gözlerimi kaçırdım. Son anda gözlerimi kaçırdığım için onu izlediğimi anlamamış olmasını umdum ve adımlarımı hızlandırdım. Kalbim hızlı hızlı atıyor, ellerim titriyordu.

Kasılan midemle zar zor sınıfa girip kapıyı çektim ve sırama oturdum. Okulu ektiğimden beri iki gün geçmişti ama ben hala Taehyung'tan kaçıyordum. Bu sanırım uzun bir süre devam edecekti çünkü beni görmezden geldiğinden beri cesaretim kırılmıştı.

İç çektim ve kafamı sıraya koydum. Gözlerimi kapatır kapatmaz günlerin verdiği o yorgunlukla uyuyakalmıştım.

•^•

Saçlarımda dolanan elle kıpırdandım. Kurumuş dudaklarımı yaladım ve kaşlarımı çattım. Dudaklarım büzülürken elimi saçımın üzerindeki ele koydum.

"Hoseok, yapma." diye mırıldandım. Sesim boğuk ve kalın çıkmıştı. Saçlarımla oynanmasından hoşlanırdım ama o kadar yorgundum ki şu an hoşuma gitmiyordu.

Ağzımı şapırdattım ve elin durmayacağını anlayınca gözlerimi yavaşça açtım. Gözüme bir anda giren ışık yüzünden gözlerimi kıstım ve birkaç saniye alışmayı bekledim.

Gözlerimi açıp saçlarımı okşayan kişiyi görünce yutkundum. Sanırım hala rüyadaydım. Çünkü karşımdaki görüntü gerçek olamazdı. Kim Taehyung, dirseğini sıraya elini ise yanağına yaslamıştı ve pür dikkat beni izliyordu. Yanaklarına baskı uyguladığı için dudakları iyice ortaya çıkmıştı ve tatlı gözüküyordu.

"Ne yapıyorsun?" dedim hala uykulu olan sesimle. Kafamı sıradan kaldırmak gibi bir hamle yapmıyordum. Sanki birazcık hareket etsem bu görüntü ortadan kaybolacak gibiydi.

"Hiç, sadece yalnız başına durduğunu görünce yanına gelmek istedim." dedi utangaç bir şekilde.

Kaşlarımı çattım. "Neden?"

Bunu onu terslemek için sormamıştım. Gerçekten merak ediyordum. Birkaç gün önce yüzüme bakmayan çocuk neden yanıma gelmişti ki? Ayrıca dışarıdan hiçbir ses gelmediğine göre hala derste olmalıydık. Niye dersini ekip yanıma gelmişti?

Taehyung gözlerini kaçırdı ve elini saçlarımdan çekti. Gergince parmaklarıyla oynarken alt dudağına işgence ediyordu. Sessiz kalmasıyla ortamda garip bir hava oluşmuştu.

Buna daha fazla dayanamayacağımı anlayınca iç çektim ve uyuşukça ayağa kalktım. Elimi yüzümü yıkamam lazımdı. Başka türlü kendime gelemeyecektim.

"Gitme." dedi Taehyung mırıldanarak ve elini nazikçe koluma sardı. Şaşkınlıkla ona baktım ve beni tekrar sıraya oturtmasına izin verdim. Onu anlayamıyordum. Neden böyle davranıyordu?

"Jungkook, özür dilerim. O gün sinirliydim ve haketmemene rağmen kaba davrandım. Özür dilerim." dedi pişmanlıkla. Arada gözlerini kaçırıp tekrar bana bakıyordu.

Yutkundum ve ne diyeceğimi bilmeyerek ona baktım. "O gün... Sadece seninle konuşmaya çalışıyordum." dedim kısık sesimle.

"Biliyorum, özür dilerim."

Pişmanlığını hareketlerinden anlayabiliyordum. Gözleri biraz dolmuştu ve ters bir şey söylesem hemen hıçkırıklarla ağlayacak gibi bir tavrı vardı. Bu düşünce kalbimi sızlatırken dişlerimi sıktım. Hala kırgın olsam da uzatmanın bir anlamı yoktu.

"Önemli değil." dedim ve kolumu tutan elinden nazikçe kurtuldum. Ama eskisinden daha sıkı bir şekilde tekrar tutarak bana yaklaştı.

"Hayır, önemli. Kırgın olduğun halde öyle değilmiş gibi yapma. Bunu istemiyorum." dedi ve yüzünü yavaşça yüzüme yaklaştırdı. Burunlarımızın değmesine az bir mesafe kala durdu.

"Jungkook, uzun zamandır aklımda olan bir şey var. Sana bunu söylemeye biraz çekiniyorum ama... "

Büyülenmiş gibi gözlerini izlerken nefesimi tuttum. Bu an gerçekten yaşanıyor muydu emin değildim. Gözleri o kadar yakınımdaydı ki aklımı kaçıracağımı düşünüyordum.

"Benimle arkadaş olmak ister misin?"

•^•

Umarım yazım yanlışı yoktur sinir oluyorum öyle olunca

Tae aslanım bi daha olmasın valla hiç utanmam kaç bölüm süründürürüm seni zaten kinci bi insanım

Hi 🐯🐰