Merhabalar arkadaşlar. Sabır gösterdiğiniz için teşekkür ederim ama gerçekten kafamı kaşıyamayacak kadar yorgun, bezgin ve doluyum. Bir süre geç geç gelecek bölümler çünkü senaryo ve çekim projelerim var. yetişemiyorum. İşte size söz verdiğim o meşhurrrr bölümmmm. Keyifli okumalar ve bolll yorum bekliyorum :)
Yavuz uyuyalı iki saat oluyordu. Bugün halsiz olduğu içi erkenden uyumuştu. Hande de o uyuduktan sonra ortadan kaybolmuştu. Zehra merak içerisindeydi ama ne hikmetse Hande'ye ulaşılamıyordu.
"Niye açmıyor bu kız?"
Yeşim teyze, elinde Yavuz'un odasından aldığı süt bardağıyla mutfağa girdiğinde Zehra'yı mutfağın ortasında dört dönerken buldu. Aslında içten içe gülüyordu onun bu haline ama bu durumu yeğenine çaktırmıyordu. Gayet sakin bir yüzle mutfak tezgâhının önüne gelip elindeki boş bardağı üzerine bıraktı ve ifadesiz bir yüzle Zehra'ya döndü.
"Neden bu kadar endişeleniyorsun ki? Genç kızdır sonuçta onun da özel hayatı var. Sevgilisiyle falan buluşamaz mı? Hayatı bizim evden ve sorunlarımızdan ibaret değil ya?"
Zehra, hızla kadına döndü. Ağzını açtı ama konuşmadan tekrar kapatıp düşünceli bir şekilde bakışlarını kadının gözlerinden kaçırdı. Elindeki telefonu yavaşça masaya indirdi ve eliyle beraber masanın üzerinde tuttu. Gözlerini dikmiş buzdolabının üzerindeki, hastalandığı ve ona baktığı zaman Hande'yle çekildikleri komik fotoğrafa bakıyordu. Hande resimde ona timsah çenesi yapmış gülüyor, Zehra da aynısını yapmaya çalışıyordu ama fotoğrafı çeker çekmez her ikisi de çeneleri kasıldığı için gülme krizine girmişlerdi.
Zehra, dalgın dalgın, "Onun bir sevgilisi olamaz" dedi ama yanı başında teyzesinin kıkırdadığını duyunca bakışlarını fotoğraftan ayırarak dönüp kadına baktı.
Yeşim teyze, kollarını omuzunda birleştirip, "Öyle mi?" diye sordu imayla. "Neden olamazmış? Hande güzeller güzeli kız."
Zehra, kaşlarını çatıp sırtını kadına döndü ve masadaki sürahiden bir bardak su doldurup hızlı bir şekilde içti. Konuştuğunda sesi hâlâ öfkeli çıkıyordu. "Ben olmadığını düşünüyorum" dedi. Sonra da dönüp mutfaktan çıktı. Yeşim teyze, ancak o gittikten sonra elini ağzına kapatarak gülebildi. Zehra, kadının kıkır kıkır güldüğünden habersiz salonda öfkeyle volta atıp dururken Yeşim teyze sırtını raflara yaslamış keyifli bir şekilde tezgâhın üzerinden aldığı yeşil elmayı ısırıyordu.
"Delir kızım delir, dur bakalım gerçeklerin ne zaman farkına varacaksın."
**
Saat epeyce geç olmuştu. Zehra, salonda pencere kenarına oturmuş bahçeye lapa lapa yağan karı izliyordu. Acaba teyzesi haklı mıydı? Hande biriyle mi buluşmuştu?
Kapı sesini duyduğunda Zehra halsiz bir şekilde yerinden kalkarak hole geçti. Yeşim teyze çoktan uyumuştu, onun beklediği biri olmadığına göre az önce sipariş verdiği pizza gelmiş olmalı diye düşündü. Ama yanılmıştı. Kapıyı açar açmaz karşısında duran kişi soğuktan yanakları kızaran Hande'den başkası değildi.
Zehra, tam gözlerini devirip içeri geçecekti ki Hande'nin elindeki koca poşetleri gördü. "Bunlar ne?" diye sordu kaşlarını çatarak. Hande, bir cevap vermeden poşetleri ona verip koşarak geri gitti. Zehra ağır poşetleri içeri koyup Hande'nin peşinden çıktı. Hava buz gibiydi, üstüne bir şeyler almadığı için titriyordu.
"Sen neden geldin?"
Hande arabanın bagajındaki koca poşetleri alıyordu. Dönüp omuzu üzerinden yaklaşan kıza baktığında kaşlarını çattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtar Beni / GxG / HanZeh
RomansaMetro istasyonunda başlayan tanışlık sizi nereye kadar götürebilir? * *telefon zil sesi... "Efendim." "Her neredeysen çabuk gel, yarım saate başlıyoruz." Hande, hiçbir şey söylemeden telefonu kapattı ve montunun cebine geri koydu. İçindeki nefesi bı...