Medya Kaan
Medya Sertab Erener - Kime DiyorumMerhabalar arkadaşlar bölüm bayağı bir gecikme zorunda kaldı. O yüzden bu bölümü uzatarak telafi etmek istedim :(
Umarım beğenirsiniz iyi okumalar! :) ❤️
Yeni bölüm için güncelleme bildirimlerini takip etmeyi unutmayın!
Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen
Hayatımda ilk defa bu kadar hızlı hazırlandığımı hatırlıyorum. Dolapta gördüğüm bebe mavisi ince askılı, göğüs dekolteli ve sol bacağında yırtmacı olan kalem elbiseyi ilk dakikadan üzerime geçirmiştim. Yüzüme sadece allık,ruj ve rimel sürmüştüm. Kumral saçlarımı ise açık bırakmıştım. Son olarak parfümümü üzerime sıkıp evden ayrılmıştık. Kaan sağolsun odayı o malum geceden sonra benim için doldurmuştu.
Araba lüks bir mekanın önünde durdu. Kaan'ın inmesiyle bende indim. Bugün Kaan'a nefes aldırmayacaktım. Tek başına bir dakika bile kalamayacaktı.
İçeriye girmemizle genç bir kadın bizi karşıladı "Hoş geldiniz.""Hoş bulduk." Diyerek Kaan'ı takip ettim. Cam kenarında bir yer seçmişti. Mekan içi çok soft renklerle dizayn edilmişti. Garson menüyü bırakırken Kaan araya girdi. "2 kişilik serpme kahvaltı olacak menüye gerek yok." Garson başıyla onayladığında yanımızdan ayrıldı.
"Sen birşey istiyor muydun?" Dedi gözlerime bakarak.
"Hayır, kahvaltı olsun yeter." Dedim. Kaan, elbiseyi giydiğimden beri gözlerini üzerimden ayırmıyordu. Sanki hoşuna gitmemişti. Kötü mü duruyordu acaba?
En az 15 dakika süren beklemeden sonra servise başlamışlardı. Kahvaltı gelene kadar masada kocaman sessizlik hakimdi. Garson çayları doldurarak "Afiyet olsun." Dedi.
"Teşekkür ederiz, afiyet olsun." Diye karşılık verdim. Kaan hiç kibarlığından ödün vermiyordu. Neyse, çok açım ve masa çok güzel görünüyordu...
Kahvaltıyı yaptıktan sonra oyalanmadan şirkete varmıştık. Kaan'ın gri renkli odasına giriş yaparken arkamızdan asistanı Duygu içeriye girdi.
"Hoşgeldiniz Kaan Bey."
"Hoş bulduk Duygu." Ceketini askılığa bıraktı. Ardından koltuğuna oturdu. Diyalog devam ederken bende, masanın karşısında bulunan tekli koltuğa oturdum.
"Seni dinliyorum." Dedi Kaan sırtını koltuğa yaslayarak.
"Öğle yemeğinde pazarlama departmanıyla toplantınız var. Öğleden sonra ise limandaki ofise uğrayacağınızı söylemiştiniz."
"Bugün ne varsa yarına ertele hepsini."
"Akşam peki? Önemli bir iş yemeğiniz vardı?"
Kaan tek kaşını kaldırdı. Herhalde hatırlayamadı. "Özkan Acaroğlu ile görüşecektiniz."
"Saat kaçta?"
"Akşam saat 8'de boğaza karşı bir restoranda rezervasyon oluşturdum. Ayrıca dosyalar hazır." Diyerek elindeki dosyaları masaya bıraktı.
"Şirketin muhasebe kayıtlarını birazdan teslim edeceğim."
"Tamam Duygu şimdilik bunlar yeter."
"Başka bir isteğiniz var mıydı Kaan bey?"
"Bize iki kahve söylemen yeterli."
"Tabii efendim." Diyerek odadan çıktı.
"Neden erteledin ki bir sürü işim vardı diyordun." Dedim bakışlarımı gözlerine sabitleyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIN YANSIMASI
Teen FictionManevi ailesini kaybeden ve bundan dolayı manevi kardeşiyle arası açılan Berra Derin duyduğu hakaretlere, gördüğü dışlanmaya daha fazla dayanamayıp soluğu İstanbul'da alır. Kendine yeni bir yol çizmeye karar verirken hesapta olmadığı bir şey olur...