3

1K 152 14
                                    

✦

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Minho şu sıralar yalnız kalmaya epey alışmış olsa da geceleri dört duvar arasında tek başına sabaha kadar ısıtamadığı yatakta yatarken dünya sanki sarhoş gibi dönüp durmaya başlıyordu. Ya da Minho'nun göz bebekleri çok titriyordu. Bence ikincisi ama Minho kabul etmek istemiyordu işte, ona göre dünya güneşle rakı masasına oturmuş. Aksini ona kabul ettiremezsiniz.

Burnunu çekip sırtını yatağın başlığına yasladıktan sonra komidine uzanıp gece lambasını açtı. Felix gittikten sonra akşama kadar laptopta eski Türk dizileri izleyerek harcamıştı vaktini. Saat gece yarısına yaklaşırken ağırlık basmış ve yatağına uzanmıştı ama uzandığından beri yarım saat çoktan geçmesine rağmen gözleri bir türlü kapanmıyordu.

"Üşüttüm mü acaba ya?"

Aslında yalnızca hislendiği için akıyordu burnu ama Minho kendini kandırmanın bir yolunu buluyordu işte. Gecenin bir yarısı yerinden kalktı. Keşke koltukta istifimi hiç bozmayıp olduğum yerde uyuyakalsaydım diye düşünerek salona gitti. Televizyon izlemezdi Minho. Aslında annesi ona almayı teklif etmişti ama izlemiyordu ki, ne gerek vardı? Hem Seungmin'le koltuğa uzanıp pencereden dışarıyı seyretmek yerine aptal gibi bir aptal kutusuna bakmak kötü bir seçim olurdu. Eskide kalmıştı artık bunlar gerçi. Artık ne Seungmin vardı ne de birlikte kuracakları bir gelecek hayali.

Gözleri iyice kızaran Minho yanaklarının içini ısırarak dikildi salonun ortasında. Seungmin'in göğsüne yaslandığı koltuk artık onun için kahır yuvası olmuştu. Eskisi gibi sevgi yuvası gelmiyordu gözüne. Belki de değiştirmeliydi. Zaten eskiydi. Bu zamana kadar sırf anısı var diye atamadığı uyduruk bir kanepeydi işte.

Salonda dikilmeye devam ettikçe kalbindeki acı artan Minho nefes alamadığını hissedip yalın ayak balkona attı kendini. Seungmin görse saatlerce laf eder, karnı ağrıyacak diye endişe ederdi. Minho'nun içi yanıyordu. Üç yıllık ilişki, unutmak kolay mı sanki? Unutmayı istiyor mu orasını hiç sormayın.

Balkonun korkuluğuna tutunup uzun uzun Seul'ün kirli sokaklarını seyretti. Işık kirliliği, ses kirliliği, hava kirliliği... Minho fark etti ki Seungmin onun yanında değilken bu şehir ayrı bir çekilmez oluyordu. Hava soğuktu. Toplanmış kara bulutlara bakılacak olursa yağmur da yağacaktı. Minho soğuk betonun üzerinde büzdüğü ayaklarına bir bakış attı. İçeri gitmesi lazımdı artık. İzleyenecek bir yanı da yoktu zaten oturduğu mahallenin. Balkon kapısını açıp içeri girmek üzereyken alt dudağını dişleyerek geriye doğru döndü. Sokak lambasının ışığının altında orada olduğunu bağıran unutmabeni çiçeğine kararsızlıkla baktı. Sonra bir kuvvet uzanıp kucağına aldığı saksıyla salona girdi. Balkon kapısını kapatıp odasına geri döndü.

Saksıyı koyacak çok yeri vardı odada ama nerede durmasını istediğinden emin olamadı. Onu odada istediğinden de emin değildi. Belki kapının önüne bırakması daha hayırlı olacaktı ama onun yerine tam zıttını yapıp baş ucuna, komidinine koydu çiçeği.

unutmabeni | 2minHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin