✦
Nisan akşamları genelde serin olurdu. Ama Minho yıllar boyunca hiç bu kadar soğuk bir nisan ayı geçirmemişti. Isınamıyordu. Buz kesmiş tenini ısıtacak tek şeyden uzaktı.
Yine bir nisan akşamı, Minho üşüyordu. Kendisini ısıtabilecek tek şey yanı başındaydı."Gidiyorum ben."
Görünürde iki kelimelik basit bir cümleydi ama Minho'nun içinde zelzeleler yaratmıştı. Buraya kadar gelip onu ısıtmadan gidecek miydi?
Parmaklarının ucu, yataktan kalkmak üzere olan Seungmin'in üstünün eteğine hızlıca tutundu. Gitmesini istemiyordu. Böyle küs olmak da istemiyordu. Bir kere Minho üşümekten nefret ederdi.
Küçük bir dokunuş, yaprak düşürmeyecek güçte belki ama Seungmin'in kalmasına bi hayli yeterdi. Tek istediği buydu işte. Minho'nun onı burada istediğine dair bir işaret.
Başını omzunun üzerinden çevirip tek kolunun üzerinde doğrulup diğer kolunu kendisine uzatmış olan Minho'yu inceledi. Parlak göz bebekleri karanlığa inat ışıldıyorlardı. Seungmin'in dertli bir iç çekişle yarım oturuş döndü geriye. Ve büyük olan yorganın içinden çıkıp ona doğru atıldı. Diz kapaklarının üzerinde sürünüp bir eliyle omzuna tutunduğu Seungmin'in kucağına yerleşirken çoktan sessiz sessiz gözyaşı dökmeye başlamıştı.
Küçük olan bu kadarını beklemiyordu ama reddedecek değildi. Bir ay.. Onunla geçirdiği üç yılda Minho'nun kendisinin kucağına bir bebek gibi sığınmasına, kollarını boynuna dolamasına, sıcak nefesini boynunda hissetmeye öyle alışmıştı ki geçen bir ayda en az Minho kadar o da üşümüştü.
Seungmin'in ellerini sırtında hissedince Minho kendinden geçmiş gibi hissetmeden edemedi. İçi birden bire ısınıvermişti. Ardından kucağında oturduğu oğlanın kulağının altına bıraktığı sıcak öpücükle kendine hakim olarak seslice hıçkırdı.
Minho hep sert konuşur hatta bazen kaba sayılacak şekilde hareket ederdi ama karşısındaki kişi Seungmin olunca işler o şekilde ilerlemiyordu. Bir iki sert yapıyordu belki ama sonunda kendisini kendinden küçük bir çocuğun, Seungmin'in kucağında buluveriyordu.
Seungmin'in şikayeti yoktu. O, onun her haline aşıktı. Ayrıca Minho'yu tanıyordu. Sert konuşmalarının, kaba tavırlarının aslında yalnızca refleksten ibaret bir kendini koruma çabası olduğunu biliyordu. Çok küçük yaşta babasız kalan bir çocuktu Minho. Okul sıralarında, henüz Seungmin'le tanışmadan önce kim bilir nelerle yüzleşmiş, onu bu kadar sertleştirecek neler yaşamıştı. Minho geçmişindeki yaraları kendisine bile açmıyordu belki ama Seungmin bazı şeyleri Minho'nun annesinden duymuştu.
Zor bir çocukluk Minho'yu hırçınlaştırmış, agresifleştirmişti. Fakat aslında içinde hala en güzel hislerini koruyordu. Sadece bunu herkese gösteremiyordu. Onun için seçilmiş kişilerden değilseniz agresif yüzüyle karşılaşmanız işten bile değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
unutmabeni | 2min
FanfictionMinho'nun evi eski sevgilisinden gelen çiçeklerle dolup taşıyordu.