Rindou elindeki tepsi ile odaya girdiğinde Haruchiyo bir süreliğine ona bakmış ardından önüne dönmüştü.
Gergin hissediyordu. Özellikle son görüşmelerinin üzerine. Genç adam adeta sinir krizi geçirmiş kendisini ikinci kat balkonundan itmişti. Tabii bunu pek önemsememişti o an. Ama hastanede olduğu sürece işin ciddiyetini kavramıştı. Şu an karşısında bulunan Rindou her an bir şey yapabilirdi.
Uyuduktan sonra boğamaya bile çalışabilirdi.Öte yandan Rindou, Takashi'ye laf yetiştirmek ile meşguldü.
"Doğal sebeblerden dolayı düştü."
Takashi geceden beri belki bininci defa iç çekti. "Onu ittin."
Rindou omuz silkip Haruchiyo'nun önünde bulunan sandalyeye oturdu.
"Yer çekimi doğal bir şey."
Ardından ise bir daha ağzını açmamış eski sevgilisine yaptığı çorbadan içirmeye çalışmıştı."Kendim içebilirim." Haruchiyo sağlam olan elini işaret etmek için havaya kaldırdı. Rindou ise ona ters bir bakış atıp aynı şekilde kaşığı dudaklarının biraz ötesinde tutmaya devam etti.
Pembe saçlı genç bu bakıştan belli etmese de tırsmış usulca ağzını aralamıştı."Uslu durursan yemekten sonra öpücük alabilirsin." Ran şirin bir şekilde gülümseyip ardından kendisine kaşık fırlatan Rindou'dan kaçmak için odadan koşarak çıkmıştı.
"Piç."
Yeni bir kaşık almak için mutfağa gittiğinde Haruchiyo korku ile bir koltukta oturmuş telefonu ilgilenen Kokonoi'ye döndü.
"Umarım burdan sağ çıkabilirim."
"Söz veremem tabii. Acaba yanına koruma falan mı koysaydık?"
Kokonoi kafasını kaldırmadan konuştuğunda Haru ciddi olarak koruma işini düşünmeye başladı.Rindou elinde temiz bir kaşık ile döndüğünde vakit kaybetmek istemezmiş gibi hızlı adımlarla çocuğun karşısına geçti.
"Daha ilaçlarını almalısın. Hadi."
Ne kadar umursamaz ve şikyetci gibi görünse de içten içe kötü hissediyordu.
bir zahmet yani.
Haruchiyo'nun kaburga kemiklerinde çatlaklar, kolunda bir kırık vardı. Onun dışında morluklar ve çizikler ile atlatmayı başarmıştı.
Geri kalan zaman boyunca konuşmamış arada sessizce birbirlerine bakmışlardı. Rindou boş olan kaseyi mutfağa götürmek için ayaklandığında ağabeyi Ran ayakta duran çocuğun elinden kaseyi çekip almıştı.
"Ben yaparım canım hiç yorulma sen şimdi."Ardından kardeşini yatakta yatan Haruchiyo'nun üstüne itmişti. Rindou genç adama zarar gelmesin diye son anda ellerini iki yanından desteklemiş ve yüzyüze kalmalarına sebep olmuştu.
"Uslu durusa öpücük alacaktı. Çok uslu bir çocuk oldu Sanzu."
Rindou'nun kafasını boşta kalan eliyle Haru'nun yüzüne yapıştırıp dudaklarının temas etmesini sağladı.
Ardından biraz daha bastırıp kaseyi yere fırlattı ve koşarak kaçmaya başladı. Acilen evden çıkması gerekiyordu. Tercihen canlı olarak.
Rindou ise hâlâ dudaklarının temasını kesmemiş şaşkınca Haru'ya bakıyordu. Tabii Haru da ona...
mal mal bakısmayı kesseniz keske.
"Ananı sikeyim."
Elektrik çarpmış gibi temaslarını kesti. Ardından koşarak çıkan Ran'ın peşinden odadan çıktı.
"Çektim her şeyi. İnternete salarsam fena para kaldırırım ha."
-aslında dün atacaktım söz vermistim ama unuttum-
özür dilerim!
{\__/}
(̷ ̷´̷ ̷^̷ ̷'̷)̷
| ⫘ |
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seninle tanıştığım günün sabahını sikeyim.
Fanfiction"Evet, hayatsız dinleyiciler. An itibariyle saatlerimiz 3.45'i gösteriyor. Sanzu seninle tanıştığım günün sabahını sikeyim. Alçak puşt."