Seninle tanıştığım günün sabahını sikeyim.

1.1

" Saatler 2.01'i gösteriyor . Her gece  olduğu gibi yine burdayız. İşsiz olan sizlerde burdasınız. Aptal piç Sanzu da burda. Evet, sevgili herkes. Eski sevgilim Sanzu Haruchiyo burda. Şu an karşımda oturmuş bana sırıtıyor ve ben yüzünün ortasına yumruğumu geçirmemek için çok zor duruyorum."

Sanzu gülmeye başladığında, Rindou hemen önündeki mikrafonu kafasına fırlatmıştı. Kokonoi önce Sanzu'nun kafasına ardından yere düşen mikrofana içi acıyarak bakıyordu.

"Ona para verdim ben puşt."

Diyerek önünde bulunan pet şişeyi Rindou'ya fırlattı. Ama biliyorsunuz ki Rindou biraz şanslı bir piç. Ayrıca abisi ona zarar gelirse hepimizi bayıltana kadar döveceğini söyledi. Tamamen göt korkusu yani.

"Mitsuya şurdan kolayı uzatır mısın? Kuru kuru izlemek hiç eğlenceli değil."

Ran ise tüm bu kargaşa ortamını gülerek izliyordu. Kaos ortamı hoşuna gitmiş belli.

"Çok boş konuşuyorsun. Şunları ayırır mısın? Kardeşlerim evde tek onların yanına gitmek istiyorum."

Takashi bu saçma ortamdan bir an önce çıkıp eve gitmek istiyordu. Açıkcası kız kardeşleri kendilerine bakacak yaştaydı. Yine de rahat hissetmiyordu. Keşke Mitsuya gibi bir abim olsa.

"Bu orospu çocuğu..."

Rindou sonunda Sanzu'nun saçlarından ayrıldığında konuşmaya başladı. Sanırsınız içinde yirmi yıllık mahalle koca karısı yatıyor. Adamın saçlarını niye yoluyorsun?

"... Bana hiçbir gerekçe vermeden benden ayrıldı! Sonra yüzsüz gibi yayınıma geldi! En sonunda buraya da geldi! Ağzına sikeyim neden peşimde dolanıyorsun? Bir siktir git artık. Rahat ver yeter amına."

Sanzu eliyle saçlarını düzeltmeye çalışıyordu.

"Hah. Bunu sırf bana sövmek için yayın açan biri mi söylüyor? Asıl sen peşimde dolaşıyorsun. Bana konum atıp 'buraya gel acil konuşmalıyız.' diyerek çağıran sendin."

Ciddi bir şekilde karşısında oturan Rindou'dan cevap bekliyordu.
Sende az kaşar değilsin. Numara çekme şimdi, seyirciye oynuyor şuna bak.

"Sana konum falan atmadım ben. Her yerden engellemiştim seni. Ne sikim saçmalıyorsun?"

Sanzu ağzını açıp cevap verecekti ki Ran umursamaz bir tavırla elini sallayıp konuşmaya başladı.

"Konum atan bendim. Belki kavga edersiniz de eğleniriz demiştim. Bu yererli değil ama biraz daha."

Rindou gözlerini kırpıştırıp anlamaya çalışırken harcadığı iki dakikanın sonunda bağırıp Ran'ın üzerine atladı.
O'nun jeton biraz geç düşüyor.

"Ulan pezevenk!"

Takashi bu duruma daha fazla katlanamayacağını anladığında kardeşlerin arasına girdi. Rindou'nun altında çırpınan Ran'ı zorlukla kurtarıp, sürüklemeye başladı.

"Yapacağınız işi sikeyim. Bir avuç çocukla uğraşıyorum ya."

Kapıdan sürükleyerek kendisi ile Ran'ı da odadan çıkardığında derin bir nefes aldı.

"Bence bana aşıksın Mitsuya~"

Hâlâ yerde olan genç adama bir bakıp atıp yüzünü buruşturdu.

"Aynen amına koyayım. Ölüyorum aşkından."

Öte yandan sinirli bir şekilde etrafına bakan Rindou iç çekmiş ve konuşmaya başlamıştı. Sonuç olarak belli bir yayın akışları vardı ve dinleyicilerini seviyordu. Hadi hadi itiraf et aslında bize aşıksın Rin.

"Hepinizden özür diliyorum, sevgili herkes.

Böyle şeyler hiç bana göre değil ya. Kimseden özür dilememiştim... Değerinizi bilin köpekler.

Şimdi ne yapacağız bilmiyorum. Hâlâ yarım saatimiz var. Sohbet edelim mi? Hiç şey yapasım yok gerçekten."

Sanzu avuç içini yüzüne dayayıp dudaklarını büzdü.

"Beni özledin bence. O yüzden konuşmak istiyorsun."

Rindou sabır dilenircesine tavana baktı.

"Takdir-i ilahi tecelli etse de şuracıkta ölsem. Bence bu kadar yıl bana yeter Tanrı'm."

Sanzu gülümseyip sesini olabildiğince incelti.

"Yiaaa ben de seni seviyorum, şapşal. Öyle şeyler söyleme utanıyorum."

Kokonoi köşesine sinmiş ağlamaklı bir ifade takınmıştı.

"Dayanamıyorum artık."

hanemiyakazu:

noldu lan az önce

hakkgayi:

umrumda değil pek

keşke taka-chan daha çok küfür etse...

ben aşığım sanırım

-hakkai ben.

kolilerin arasında tamamladım bunu da

çok ekşınlı bir andı

kafama kitapların olduğu koli düştü falan

sanırım beyin hücrelerimin çoğu öldü...