Telefonumun ötmesiyle sanki uzun süredir nefes alamıyormuşum gibi yataktan fırladım.
O nasıl bir rüyaydı öyle... Yiğit gitmişti. Aman Tanrım Yiğit cidden gitmişti. Bu gerçeği hatırlamamla yüzümün asılmasına ister istemez izin verdim. Bu sırada odama dalan bir adet Arda ile kendimi toparlama fırsatı yakaladım.
"Kuzen biliyorum hala depresyondasın ama tatil bitti uyan."
"Ne demek tatil bitti ?"
"İşte kar tatili bitti."
"Ama daha önce bitmemişmiydi?"
"Yo daha yeni bitti salakmısın kızım sen?"
"Ama Rüzgar ve Deniz?"
"Onlar kim yeni hayali arkadaşların mı?"
Evet bir rüya görmüştüm ama bu Yiğitin gitmesi değil en yeni iki arkadaşımın hayali olmasıydı.
"Rüyamin etkisinden çıkamadım sanırım odamdan çıkta giyeniyim ve okula gidelim."
"İyisin değil mi elmacığım?"
"İyiyim abi olmaya çalışan ama olmayan muzcuğum"
Arda ile birbirimize küçükken elmacığım ve muzcuğum derdik. Çünkü ben elmayı, Ardaysa muzu çok severdi.
Ama artik küçük değildik ve eskisi kadar hoş durmadığıda kesindi.
Yataktan kendimi atarak Ardayı odamın dısına doğru ittirdim. Çıktığına emin oluncada üzerimdekileri çıkarıp okul kıyafetlerimi üstüme geçirdim. Altına annemin depresyondayım diye aldığı yeni vansları giyip makyaj masamın karşısına geçtim. Ygsye çok az kalmıştı ve ne kadar çalışmıyor gibi gözüksemde şu tatilde kafamı bile kaldırmamıştım. Tabikide stresinden çıkan sivilcelerde bana bir hediye olarak gelmişti.
Fondatenle yüzümdeki minik kırmızı noktacıklarımı kapatıp tarakla saçımı taradım. Aynada kendime bakınca işte hazırdım. Okul çantamıda sırtıma takıp aşağıya koşturdum.
"Ben hazırım."
"Tamam çıkalım o zaman. Merve! Haydi çıkıyoruz."
Merve sapsarı saçlarını diğer tarafa atarak aşağıya indi ve abisinin koluna girdi. Arda diğer kolunuda bana uzattı bende gülümseyerek diğer koluna girdim ve evden daltonlar gibi çıktık.Okula geldiğimizde keşke bu yıl açığa geçseydim düşüncesini tekrar hatırlayarak bir üzüldüm. Merveye el sallayarak Ardayla bizim sınıfa çıktık. Sınıf neredeyse dolmak üzereydi, kimse yerimi kapmadan en arka sıraya çantamı attım ve kafamı sırama yaslayıp aşağıdan telefonumla oynamaya başladım. Yanıma bir ağırlık çökünce kafamı hafifçe kaldırdım ancak oturanın Gizem olduğunu görümce eski halime geri döndüm
"Kanka günaydın."
"Sanada kankacım."
"Naber?"
"Ne istiyorsun Gizem ya söyle yada bana ölecekmişim gibi davranmaktan vazgeç."
"Ya hal hatır sormak ne zamandan beri ölüm belirtisi oldu?"
"Seni tanıyorum ve biliyorum ki bu olay senin için ölüm belirtisi ondan dökül bakalım."
"Sadece senin için endişelendik, ve aralarından şu anda en cesur olanları benim. Sen böyle değildin ne zamandan beri gece gündüz ders çalışıyorsun, ders çalışmadığın zamanlardaysa internetten ders anlatım videoları izliyorsun."
"Aslına bakarsan ders anlatım videolarıda ders çalışmaya girer."
"İşte bundan bahsediyorum sen bunu anlayabilecek kadar düşünmezdin."
"Farkindamisiniz bilmiyorum ama sınava az vakit kaldı ve anneme daha fazla yük olamam kadın yeterince zor şekilde okutuyor beni birde özel üniversitesi parasını kitleyemem ona."
"Bahaneler bahaneler hepimiz biliyoruz ki Yiğit'i düşünmemek için ders çalışıyorsun sadece."
"Peki öyleysede bundan size ne? Gizem kalbini kırmak istemiyorum ondan gitsen iyi olacak sanırım ders çalışacağım."
Gizem sinirle ama hiç birşey demeden yanımdan kalkti ve kendi yerine geçti bende çantamdan test kitabımı çıkarıp test çözmeye başladım
*
" Ve bu test kitabıda biter." Diye mırıldandım. Bu ay ki bitirdiğim bilmem kaçıncı test kitabının şerifine yanımdaki şeftali suyundan büyük bir yudum aldım. Son bir aydır zaman o kadar hızlı geçiyordu ki. Sınava daha bir kaç gün önce bir ay varken şu anda üç gün kalmıştı. Ve bu beni daha huysuz biri yapıyordu. Bizimkilerden neredeyse kimse ile konuşmuyordum, arada zorla Doruk ve Mert yanıma gelince kısa cevaplarla onları yanımdan savıyordum. Yemek saatleri yemekhaneye inmiyor yanımda götürdüğüm meyveleri yiyordum. Ve sürekli ama sürekli ders çalışıyordum. Vucüdüm artık yorulmuş şu lanet sınav bitince en az bir hafta hiç yataktan kalkmamayı düşünüyordum.
Uzun süredir elimi sürmediğim telefonumu alıp interneti açtım
Animals Whatsapp Grubu 2500
Kaan Özarslan 4
Mert Aydın 2
Valentina Gizem 4
12/TM okul grubu 18Kaan'ın adını görünce karnımda kelebekler uçuştu daha sonra onların beni tek başıma bırakıp gittiklerini hatırlayınca ilk başta whatsapp grubunun mesajlarına baktım.
Saçma sapan konuşmaları okumadan geçtim ve sınıf grubunun mesajlarına baktım Bermuda Şeytan Üçgenin yeni sevgilileri hakkında konuşmalarına burnumu buruşturarak baktıktan sonra Gizemin peki bize be cevabını görünce güldüm.Kimden: Valentina Gizem
Telefonunu ne zaman alacaksın
Biliyorum bana kızgınsın
Okulada gelmiyorsun iyi misin?
Ulen evde nasıl çalışabiliyorsunKime: Valentina Gizem
Rapor aldım sınavdan sonra dönecem okula şu sınav bitsin konuşuruzKimden: Mert Aydın
Biliyormusun ben seni özledim
Size gelmek istiyorum ancak Arda gitmeyin deli gibi ders çalışıyor dedi bende korktumKime:Mert Aydın
Sınava kadar kimseyle görüşemem sınavdan sonra göşürüz bende seni özledim.Kimden: Kaan Özarslan
Naber?
Sana mesaj atacak yüzüm yok biliyorum ancak özledim.
Sınava az kaldı umarım iyi geçer
Bizde yarın dönüyoruz sınav için sınavdan sonra seni görebilirmiyim umarım görürüm sen hala benim küçük kız kardeşimsin. Seni seviyorum kardeşim...
Sınava kadar bu telefonu açmak hiç iyi bir fikir değildi sanırım...--------
Sınav bitti geri döndüm sınav sonucumda gayet iyi ! Bölüm kısaydı biliyorum kafa karıştırıcıydıda ama olsun benim içim sindi
Bu arada hikayemizin Gizeminin bir hikayesi var : Haç Savaşçıları okumanızı öneririm fantastik sevenler için birerbir yorumları bekliyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sınıf
Humor"Bu yıl çok çalışmanız gerekecek çocuklar hepiniz çok çalışkansınız, eminim bu yıl hepiniz için çok farklı olacaktı"dediğinde sevgili müdürümüz gözlerimi devirmekle yetindim. Her yıl ki klasik sözler. Gözlerim bana bakan bir çift mavi gözle birleşti...