Kızlar tuvaletine girdiğimde en uç köşeye geçip ağlamaya başladım. Çok geçmeden kapı açıldı ve Mert de içeriye daldı.
"Alara iyi misin?"
"Değilim. Değilim işte."
Yanıma gelip bana sarıldı aynı çocukluğumuzda yaptığımız gibi bana sarıldı.
"Hadi ama güzelim kendine gel. Sen bir erkek için bu kadar dağılamazsın."
"Ben ona güvendim Mert. Senden sonra ben ona güvendim. Onunla her sırrımı paylaştım. Ama o beni bırakıp gidiyor. Eğer ben duymasaydım yarın sabah öğrenecektim."
"Bir tanem, kızıl kuşum lütfen yapma böyle."
"Mert bunu bana nasıl yapabilir?"
"Alara ağlama artık."
"Mert senden ne istedi?"
"Seni korumamı sana sahip çıkmamı."
Şu anda ağlamasam kesin sahip çıkalım dedeye esprisi yapardım.
"Sahip çıkalım dedeyeyi düşündün değil mi?"
Kıkırdadım ve başımı salladım.
"Aha işte böyle ol sana ağlamak yakışmıyor. Boşver önceden o vardı sanki. Bu arada Wattpadde çok süper hikayeler okudum sanada anlatmam gerek ama önce burdan çıkalım ne dersin biri girse yanlış anlaşılır."
"Hadi çıkalım."
Ve beraber kızlar tuvaletinden çıktık. Uzun zaman sonra bizi yanyana gören bir kaç alt sınıf bize bakıp sonunda barıştılar diye neredeyse bağırdılar, ve Bahçeşehir Kolejınde yeni bir dedikodu başladı.
Sınıfa girdiğimizde Yiğit ve Kaan'ın sırası boşalmıştı. Bende eski yerime geçtim. Mertten tam yanıma oturdu.
"Bu arada Badeyle ayrıldık cadı. Artık eski dostluğumuza geri dönebiliriz herşeyi unutup. Neyse başlıyorum wattpadde baya hikaye buldum. Öncelikle şu bahsettiğin Edizli hikayeyi okudum. Ve aman tanrım didim o nasıl birşeydi öyle. Kız-"
"Oha doğruymuş!" Diye içeri daldı Doruk ve bize doğru ilerledi tabi arkasındanda Animals grubumuz.
"Ne kadarı doğru Yiğitlerin gidişi falan?" Dedi Berna. Mert sadece kafasını salladı.
"Aman boşverin işte asıl grup geri döndü. Eğlenmeye mi gitsek acaba." Dedi Tuğba.
Mert hemen başını olumsuz anlamda salladı.
"Aman töbe benim bir kere başım yandı almayayım."
Doruk gülmeye başladı.
"Kaç ay sonra gene birlikteyiz. İnanamıyorum bu bir rüya mı?"
"Çok mu reklam izliyor bu?"
"Ne yazıkki evet."*
Okul çıkışı Mertle özlem gidermek amacıyla bize getirtmiştim ve odamda oturuyorduk şu anda. Mert duvarımdaki Yiğitin doğum günümde çizdiği tabloyu bakmaya başladı.
"Çok güzel resim çiziyordu it hakkını verelim."
"Ah onu çıkarsam iyi olur."
"Hayır, hayır bunu çıkarmamalısın bazı şeyler hatıra olarak kalmalı bence. Ve bu resim senin için yapılmış en güzel şeylerden biri."
"Onu her gördüğümde üzüleceğim ama."
"Üzülecek birşey yok o sana değer verdi ama tercihini kariyerinden yana kullandı bu kadar. Güzel zamanlar yaşadınız onu düşününce mutlu olman için çok sebep var küçük vakvak."
"Ah sende mi?"
"Ah bende." Dedi ve gülerek çalışma masama ilerledi. Mert oturduğu anda kapı çaldı ve annem kafasını içeriye soktu.
"Hey burda birilerinin canı sıkkınmış diye duydum."
"Kim söyledi."
"Boşboğazın teki."
"Ah Arda tabikide." Annem içeriye geçip yatağımın ucuna oturdu.
"Hoşgeldin Mertcim."
"Hoşbulduk Dilşah sultan ama ben gitsem iyi olur."
"Kalmak istersen kal."
"Yok Rasim reyiz beni bekler."
"Sonra görüşürüz." Diye bağırdım. Oda kapıdan çıkmadan göz kırptı. Annem yanıma doğru gelip benim gibi yatağa uzandı.
"Yiğit Amerika'ya gitmiş."
"Aynen."
"Peki ne hissediyorsun?"
"Hayatımda ki tüm erkeklerin beni bırakıp gittiğini tabikide."
"Bebeğim, öyle birşey yok."
"Nasıl yok? Babam gitti, Mert gitti ve şimdide Yiğit defoldu."
"Baban seninle barışmak istiyor. Mert geri geldi ve sen güçlü bir kızsın eminim Yiğitte dönecektir."
"Anne bunları konuşarak canımı sıkıyorsun sadece."
"O zaman internette Nebula diye birşey öğrendim. Ve Merve şu anda mazemeleri hazırlıyor, ne dersin."
Yataktan kalktım ve anneme baktım.
"Hadi seni mi bekleyecem, şu aptal Nebulaları yapalım. Bu arada sen izin mi aldın?"
"Bir tanecik kızım var onun için yapayım değil mi?"
*Geç saatlere kadar annem,Merve,Arda ve ben takıldık. Nebula yaptık, Müzik dinleyip beraber eşlik ettik, sonra kuzenler olarak yemek yapmaya çalışıp yapamayınca dışarıdan pizza söyledik. Mutluyduk.
Şimdi ise bu soğuk havaya aldırmadan bahçede oturuyordum. Kulağımda kulaklık, bir elimde kitabım diğer elimde kahvem. Tabı sırtımdada Arda'nın zorla giydirdiği ceketim.
İşte o an kimsenin beklemediği birşey oldu kafama bir şey damladı. İlk başta Arda'nın balkondan işediğini düşündüm daha sonra etrafım birden şiddetli bir şekilde bembeyaz olmaya başladı.
Biz Egede yaşıyorduk ve buralara pek kar yağmazdı en son 2010 yılında yağmıştı ve uzun zaman sonra tekrar yağıyordu. Elim kolyeme gitsede onun orda olmadığını hatırlayınca yüzüm asıldı.
O şu anda burda değildi ve onun en çok sevdiği şey oluyordu; kar yağıyordu. Oturduğum banktan kalkmadım. Sadece kitabı ve kahveyi yanımdaki sehbaya koydum. Ne kadar oturdum bilmiyorum ama kısa bir süre sonra heryer bembeyaz olmuştu.
İşte imkansızlıklar oluyordu. Telefonum titreyince kucağımdaki telefonu aldım ve mesajlara girdim.ANİMALS WHATSAPP GRUBU
İki kişi ayrıldı:Sevgilim,Bebeğim.
Gruba bir kişi eklendi:MertMert:hey ben döndüm animals.
ValeVonVale:hışgıldın
Mert:hoşboldok.O iki salak havadan sudan konuşmaya devam ederken bende kişilere grip Yiğit ve Kaan'ın adını değiştirdim.
İşte şimdi herşey eskiye dönmüştü. Arkadaşlarım burdaydı, ailem yanımdaydı ve ben hala bombokluğun 50 tonunu yaşıyordum.
Bu sırada tekrar telefonumun titremesiyle burnumu çekerek telefonuma baktım.
ANİMALS WHATSAPP GRUBU
YahuşukluJojukDoruq:oha kar yağıyor.
EnEsEnEsmexd:Ştt bize gelsenize sucuk ekmek yaparız.
Tuğbişim:Babamda diyordu kızımı bu saatte nereye yollayayım.
ValeVonVale:Valla kar yağıyor len. Kaç yıl sonra.
Mert:Kim istediyse gönülden dilemiş. Valla kar yağıyor sucuk ekmek mi alırım bir dal.
Süleyman:Acıkmıştım zaten yesek mi.
AmelArda:o zaman bize gelin nüfuscak biz fazlayız.
Tuğbişim:Berna babamı arasana belki sana izin verir.
Süleyman:Dur arıyorum.
Ben:Bahçe çok güzel gelin hadi sucuk alın ama.Kimden:Mert
Bir dilek dile bu kadar güzel yağmaz bence buraya bir daha.Kime:Mert
Dilek dilemem için sebebim yok. Herşey mükemmelKimden:Mert
Birde şuna kendin inansan canım acımayacak.Kime:Mert
Hı sen çok bilion.Bu sırada Arda bahçeye indi ve tabikide hemen yere düştü.
"Şuna bak kuzu, donmussun git montunu giy. Az sonra bizim tayfa geliyor bende mangalımızı yakayım."Kafamı sallayarak yerımden kalktım ve yanda duran kitabımı alarak içeriye geçip odama doğru koştum.
Kışlık taytımı ve üzerine örgü krem rengi kazağımı geçirip aynada kendime baktım. Ağlamaktan gözlerimin altı morarmıştı. Uzun kızıl buklelerimin üzerinde beyaz tanecikler vardı. Kar... Saçımdan bir tutam alıp üzerindeki karı elimle temizledim. O tutamı bırakıp elimi tüm saçlarımın arasına geçirip saçımdaki karı temizlemeye çalıştım.
Karı tam temizleyemesemde saçlarımı yeniden taradım ve yatağımın üzerine çıkardığım kırmızı montumu ve kırmızı şapkamı kafama taktım. Çekmecemde bulunan, ve babamın evden ayrılırken almadığı tek şey olan eldivenleride elime geçirdim. Yatağımın ucunda olan motorcu çizmemide giydikten sonra aynaya tekrar baktım. Gözlerim hariç herşey güzel görünüyordu. Eldivenleri çıkarıp masamda bulunan fondeteni alıp göz kenarlarıma sürüp yedirmeye başladım. İşte şimdi hazırdım. Yeniden eldivenlerimi alıp ellerime geçirdim ve odamın kapısını kapattım.
Aşağıya yavaş adımlarla ilerledim. Merdivenler bittiğinde mangalın başındaki bizim tayfayı gördüm. Derin bir nefes çekip onlara doğru ilerledim.
"Hey!"
"Hey hoşgeldin kuzu." Diye sarıldı Doruk. Bu arada Arda,Savaş ve Mert mangalla uğraşırken Enes ve Tuğba sucukları hazırlıyordu. Berna, Gizem ve Aycan ise oturmuş kardan adam yapıyorlardı. İşte herşey eskisi gibiydi. Arkadaşlarım yanımdaydı, onlara arkadaş demekte yanlıştı onlar benim ailemdi.--------o-----------
Merhaba Son Sınıf Okurları. Öncelikle Benimle Buraya Kadar Geldiğiniz İçin Teşekkür Ederim. Hepinize.
Whatsapp grubu açmak istermisiniz?
İsterseniz bana özelden numaralarınızı atabilirsiniz! Ve gerçek Berna,Gizem ve Tuğba ile tanışabilirsiniz.
Asık söyleyeceğim noktaya gelirseniz. Bu aralar gerçekten kötü zamanlar yaşıyorum. Ki bunu hikayemede yansıtıyorum. Eğer Alaranın biraz melankoli halini istiyorsanız yazmaya devam edeceğim ama bu bölümler pek mizah olmaz. Ama istemiyorsanız bir süre ara vermek zorunda kalacağım çünkü bırakın espri yapmayı, yapılanlara bile gülemiyorum.
Gerçekten son zamanlarda çok telefon aldım ve bu kadar amatör olmama rağmen bu kadar ilerlemesi beni şasırtıyor hepinize tekrardan teşekkür ederim ama bana sorduklarımın cevabını verirseniz daha mutlu olurum...
İnternet paketim sınırlı olduğundan Medya koyamadım ama Teoman-Kupa Kızı Sinek Valesi'ni dinlerseniz mükemmel olur. Bölümden sonra dinlemenizi tavsiye ederim hatta gözlerinizi kapatıp bölümü içinizde yaşamanızı daha çok...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sınıf
Humor"Bu yıl çok çalışmanız gerekecek çocuklar hepiniz çok çalışkansınız, eminim bu yıl hepiniz için çok farklı olacaktı"dediğinde sevgili müdürümüz gözlerimi devirmekle yetindim. Her yıl ki klasik sözler. Gözlerim bana bakan bir çift mavi gözle birleşti...