Gizem içtiği kolayı Doruğun yüzüne püskürünce o şok halinden çıktım ve Doruğun haline güldüm. Mert ise ifadesizce bir bana bir Doruğa bakıyordu. Hiç birşey sölemeden kalktı.
"Alara ben duşa girebilir miyim?" Dediğinde kafamı salladım oda bana bakmadan içeriye gitti.
"Noldu buna şu aralar espride kaldıramıyor bu hamile kadınlar gibi aynı." Dedi Doruk patateslerinden yerken. Gizem öküz diye mırıldandı. Bense hala Mertin aşırı tepkisindeydim.
"Doruk burları topla ben duşa gireceğim." Dedip ve içeriye doğru yürüdüm. Doruk arkamdan bağırsana onu takmadım.
Kafam hala az önce olan olaydaydı. Normalde Mert böle birşey derse güler geçerdi ama sert çıkmıştı. Acaba kız arkadaşı var ve bizden mi saklıyordu ama yok o olmaz çünkü Doruktan saklayamazdı. Yada bir kıza aşık ve o mu aklına geldi. Of ne saçmalıyorum ben ya, neyse ne aklına birşey gelmiştir gitmiştir bu kadar basit.
Yukarıya başım öne eğik çıktım. Tam son basamakta odun gibi birşeye çarptığımı hissettim. Ulan biz eve ne zaman ağaç dikmiştik. Kafamı kaldırınca Mert olduğunu gördüm. Merdivenden yuvarlanmam için beni sıkıca tutuyordu. En sonunda beni kenara çekince güldüm, kafamı tekrar eğilince üzerinde havludan başka birşey olmadığını fark edince hafif kızardın. "Şeyy beni kurtardığın için sağol ya yoksa hastaneye gidebilirdik. Neyse oyalamayayım ben seni şey duşa girecem ben evi kendi evinmiş gibi kullan diyip." Odama doğru koştum. Ve kapıyı sesli bir şekilde çarptım.
Ne oluyor bana ya hadi ama Alara bu duygular 5.sınıfta kaldı lütfen kendine gel. Kapının arkasından çekilip duşa doğru ilerledim.
Gizem duşa girdiği sırada bende saçımı düzleştiriyordum. Saç düzleştirme işlemimi bitirip fişi prizden çektim, düzleştiricinin fişini dolayıp çekmeceye koydum. Aynanın karşısında son kere kendime baktığımda tatmin olmuş bir şekilde güldüm ve komidinde duran telefonumu alıp aşağıya doğru indim. Bu sırada salondan Mert ve Doruğun sesleri geliyordu. "Kapa çeneni dedim sana Doruk." Diye tısladı Mert. "Noldu abi sana kalsa kaç ay daha bu halde olacaksın git söyle oda rahat etsin." Diye söylendi Doruk. Bu sırada ben adımımı attım odaya Mert sahteden öksürdü ve konu kapandı. "Ne yapalım biliyormusunuz Bara gidelim."
*
Uzun uğraşlar sonunda beni bara gidebilmek için ikna etmişlerdi. İçeriden içeri girdiğimizde Katy Perry'nin Circle the Drain çalıyordu. Mert ilerleyip masalardan birine geçti. Doruk, Gizemin elinden tutarak onu dans pistine götürdü ve dans etmeye başladılar. Savaş onu bu halde görse Doruğu öldürür leşinide köpeklere yedirirdi. Omuz silkip Mertin oturduğu masaya ilerledim.
*
Kaçıncı biramdı bilmiyorum ama artık burdan sıkılmıştım. "Gizem benim çişim geldi tuvalete gidelim mi?." Diye mırıldandığımda Gizem kafasını salladı ve beraber tuvalete ilerledik. Kız kanunu kural bilmemkaç bir kız tek başına tuvalete gitmez, gidemez. Gülerek tuvalete girdiğimizde direk kabinlerden birine girdim. Biraz tuvalette oyalandıktan sonra ki ergen kızlar gibi fotoğraf çekilmiştik. Tuvaletten çıkıp bizimkilerin yanına doğru ilerlemeye başladık. İlk girdiğimizde çalan şarkıyı tekrar duyunca gülümsedim. Şarkının sözleri baya anlamlıydı. Gizemle birbirimize bakıp güldük. Sanırım ikimizin aklındanda aynı şey geçiyordu. Bağıra bağıra şarkıya eşlik etmek. Ama bunun ne yeri ne zamanıydı eve gidince bunu yapabilirdik. Gözlerim bizimkileri ararken gördüğüm şey karşısında donup kaldım. Doruk ve Mert dans pistinde kızın biriyle seksi bir şekilde dans ediyordu. Hatta Mertin kızın kulağını ısırdığına bile yemin edebilirim. Sonra Doruğun biraz çekilmesiyle kızın Bade den başkası olmadığı görünce dahada sinirlerim tepeme çıktı. Gizemi dürtüp elimle onları gösterdiğimde hiç birşey demedi. Ama yerimde durmadım alkolunde verdiği cesaretle yanlarına gidip Merti çektim. "Napıyorsun sen ya!" Diye bağırdığımda sarhoş olduğu yüz halinden belliydi. Bana bakıp "Sanane sen neyimsin ki benim istediğimle yatarım kızım ben." Dediğinde istemsizce suratına tokat attiğinda Gizem beni yakaladığı gibi dışarıya çıkardı. Kapıya çıkınca soğuk hava yüzüme vurdu. Bir yandanda iyi gelmişti bu soğuk hava.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Sınıf
Humor"Bu yıl çok çalışmanız gerekecek çocuklar hepiniz çok çalışkansınız, eminim bu yıl hepiniz için çok farklı olacaktı"dediğinde sevgili müdürümüz gözlerimi devirmekle yetindim. Her yıl ki klasik sözler. Gözlerim bana bakan bir çift mavi gözle birleşti...