1.

2.6K 57 8
                                    

Öncelikle bu hikayeye başlamamın sebebi bana ilham veren bir kaç güzel şeydi. Kendimde bu cesareti ilk başta bulamasam da okuduğum kitaplardan ve bana destek olan kişilerden sonra başlamaya karar verdim. Tutulmayacağını düşünsem de yazmak istiyorum. Ve bana destek olan kişilere teşekkür ediyorum. Bu hikaye küfür içerir*

.
Mahir'den;
"Nasıl yok ya? O belgeleri bir an önce bulmanız lazım. Şimdi defol gözümün önünden ve aramaya başla." diyerek sağ kolum olan Mert'i odadan kovdum. Normalde bu kadar öfkeli olmazdım ama o belgeler ailem ve şirketim için önemliydi. Ama biri onları alıp kaçmıştı. O kadar adam varken gelip odadan o belgeleri kim nasıl almıştı. Bunu düşündükçe sinirden deli oluyordum. Masanın üzerinde ne varsa yere fırlattım. O sırada kapı açıldı. Sesleri duyan asistanım odanın kapısını açmış olacaktı. O tarafa bakmadan "Çık dışarı!" diye bağırdım.

"Cık cık. Bu olmadı ama." diye cevap verdi. Hayır bu onun sesi olamazdı. Yine gelmişti. Ne istiyordu ki? Arkamı döndüğümde onun koltuğa kurulduğunu gördüm. "Ne işin var burada?" Diye bağırdım. Yüzündeki alaycı gülümsemeyle beni süzdü. Ayağa kalkarak yanıma geldi.

"Elindeki önemli belgeleri kaybettiğini baban duysa ne yapar?" Bunu nereden biliyordu. Öfkeme hakim olamayarak üstüne yürüdüm "Sen aldırdın demi piç. Sikecem olum seni." Diyerek kinimi üstüne kustum. "Dene istersen. Belgeleri babana göstermemi istiyorsan." "Ne istiyorsun?" dedim sakin kalmaya çalışarak. "1 milyon dolar. 1 hafta içinde elimde olmazsa eve gönderirim belgeleri." diyerek odadan çıktı.

Ne yapacaktım ben şimdi? Eğer parayı bulamazsam babamın eline belgeler geçecek ve beni istemediğim o aşiretin kızıyla evlendirecekti. O kızın yüzüne bile bir kez olsun bakmamışken beni onunla evlendirmek istiyorlardı. Off başım çok fena belaya girmişti.

O belgeleri bir an önce bulmam gerekiyordu. Kimin çaldığını da. O piçin çaldırdığını biliyordum. Ama benim çalan kişiyi bulmam gerekiyordu. Böylelikle şirketteki bilgi sızdıran kişiyi öldürebilirdim.
Bu belgeler için 7 aydır çalışıyordum. Bu yüzden bu süre içinde işe alınan bir kişi yapmış olmalıydı.

Hızlıca ofisimden çıkarak asistanımın yanına ulaştım. Beni gördüğünde ayağa kalkarak "Buyrun Mahir Bey." Dedi. "Son 7 ay içinde işe alınan kişilerin isimlerini yarım saat içinde odamda istiyorum." Dedim. "Tabi Mahir Bey." Diyerek yanımdan uzaklaştı. Bende odama dönerek odamın içinde volta atmaya başladım.

Odamın kapısı tıklatıldığında "Gir." Dedim. Mert gelmişti. Koltuğuma geçtiğimde o da karşıma oturmuştu. "O çaldırmış. Biri içeriden bilgi sızdırıyor." Dediğimde "Kaan mı çaldırmış? İyi de biz işe birini alırken titizlikle seçiyoruz? Nasıl olabilir böyle bir şey?" Dedi.
O adamın ismini bile duymak beni sinirlendiriyordu. "Bilmiyorum mert bilmiyorum. Biraz önce gelip 1 milyon dolar karşılığında vereceğini söyledi. "
Mert konuşmak için ağzını açtığı sırada kapı tekrar tıklatıldı. "Gir." Komutumla asistanım Ebru gelmişti.

Elindeki belgeyi bana uzatarak "Buyrun Mahir Bey. Başka bir isteğiniz var mıydı?" Dedi. "Hayır yok çıkabilirsin." Dememle o da odadan çıkmıştı. Belgeyi açtığımda mertte arkama geçmişti. İşe alınan kişilere bakarken bir kişi dikkatimi çekmişti.
Temizlikte görevli olan biri doğum iznine ayrılmış yerine aynı gün başka birini almışlardı. Merte baktığımda onunda kaşlarını çattığını gördüm. Ben daha bişey diyemeden "Halledeceğim." Diyerek odadan çıktı. Beş dakika sonra odanın kapısı bir anda açıldı. Önde mert arkada ise bilgi sızdıran kişi vardı.

Mert odanın kapısını kapattığı anda yerimden kalkarak adamın yakasına yapıştım. "Sen mi aldın lan belgeleri? Sen mi aldın?" Diye bağırdım. Adam titremeye başladığında yakasını ellerimden kurtararak ayağıma kapandı. "Yalvarırım. Lütfen bişey yapmayın. Çoluğum çocuğum var benim. " Dedi.
Daha fazla sinirlenmeye başlamıştım. Mert de bunu anlamış olacak ki adamı tutarak ayağa dikti. "Madem onları bu kadar önemsiyordun neden verdin lan belgeleri? Yakalanacağını hiç düşünmedin mi? " Diye tekrar bağırdım. "O çocuklar şimdi babalarının bir hataları yüzünden babasız büyüyecekler. Yazık değil mi lan onlara?"

"Hepsi, çocuklarım içindi. Nolur Mahir Bey." Dediğinde koltuğuma tekrar oturdum. Bu adama ne yapacağımı düşünüyordum ki Mert
"Abi zaten bu adamı öldürsek de bize belgeleri vermeyecek. Çocukları da varmış. İşten çıkaralım." Dediğinde onu onayladım. Ne kadar sinirli olursam olayım çocuklar benim zaafimdı. Onların bir suçu yokken babalarından ayıramazdım. "Sen hallet." Dediğimde ikiside odadan çıktı.

Asıl iş şimdi başlıyordu. O bir milyon doları nereden bulacaktım. Şirketin hesabından aldığım anda bizimkilerin haberi olurdu. Babamdan da isteyemezdim.

İşten çıkış saati geldiğinde telefonumu alarak şirketten çıktım. Kapının önünde hazır duran arabama binerek konağa doğru sürmeye başladım. Konağa geldiğimde arabadan inerek içeriye girdim. Bizimkiler yemek masasına oturmuş beni bekliyorlardı.

Masaya oturduğumda herkes teker teker hoşgeldin demişti. Babam da bir süre işleri sordu. Yemek boyunca hiç bir şey yememiştim. O şerefsiz yüzünden herşey mahvoluyordu.

Yemek bittikten sonra herkes salona geçerken bende terasa çıkmıştım. Bir sigara yakıp Mardin sokaklarına bakmaya başladım. Burda doğmuştum ama burada büyümemiştim. Babam işlerin başına benim geçmem için beni en iyi okullara göndermişti. Mardin'e geleli 16 ay oluyordu. Kaanla da üniversitede tanışmıştık. Tanıştığımız andan beri hayatımı karartmıştı.

Ben bunları düşünürken omzuma bir el dokundu. Kim olduğuna bakmak için arkamı döndüğümde abimi gördüm. O her daim benim dertlerime ortak olmuştu.

"Neyin var bakalım?" Dedi. Baştan sona ona herşeyi anlattım. O belki buna bir çare bulabilirdi.

"Yine neyin peşinde Allah bilir. Ben halletmeye çalışacağım. Sen dert etme." Diyerek elini son bir kez omzuma koyup iki kere vurdu. Daha sonra da aşağıya indi.

Abim halledeceğim dediyse bir şekilde hallederdi. Bu yüzden gönlüme biraz da olsa su serpilmişti.

🎈

Evet ilk bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz.

AsminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin