Asmin'den ;
. |
Mahirin sesiyle irkildiğimde kolumu çekiştirsem de boran bırakmamıştı.
Yanımıza ne ara geldiğini anlamadan Mahir borana yumruğunu geçirmişti.Boran yere yapıştığında mecburiyetten kolumu bırakmıştı. Ama aniden olduğu için hafif sendelemiştim. Kendimi toparladığımda boranı döven Mahiri izlemeye başladım.
Etrafa baktığımda ise kimsenin olaya el atmadığını farkettim. Korumalara falan baktığımda hiç bir şey olmuyormuş gibi davranıyorlardı.
Bunun iki anlamı vardı : ya boran gerçekten bu ailenin nefretini kazanacak ciddi şeyler yapmıştı ya da herkes mahirin öfkesinden çekiniyordu.
Bakışlarımı tekrar mahire döndürdüğümde boranı eli yüzü tanınmayacak hale getirdiğini gördüm. Tek eliyle yakasından tutup diğer eliyle yumrukluyordu.
Mahiri durdurmazsam katil olacaktı. Bu düşünce içimi ürpertirken bu tarafa doğru gelen merti gördüm. Ben kavgayı ayıracağını düşünürken o cebinden sigara çıkarıp ağzına yerleştirmişti. Ve olduğu gibi kavgayı izlemeye başlamıştı.
Bakışlarımız kesiştiğinde Mahiri işaret ettiğimde umursamaz bir tavırla omuzunu kaldırıp indirdi. Elimle başıma vurdum ben bunlarla ne yapacağım der gibi. Kimseden hayır gelmeyeceğini anladığımda iş başa düştü diyerek olaya ben el attım.
Mahirin yanına giderek durmasını söyledim. Beni hiç duymuyor gibiydi. Bir kaç kere daha denedim. Fayda etmeyince derin bir nefes vererek son kez Mahir dedim. Bu sefer bakışları bana dönmüştü.
"Dur." dediğimde borana son bir yumruk daha atarak üstünden kalktı. Mertle korumalara işaret ettiğinde boranın yanına gelerek ayağa kaldırdılar.
İki kişi tutmasına rağmen zor dururken hala gülüyordu. Bu hali beni biraz ürkütmüştü.
Mahir "Götürün şunu gözümün önünden." dediğinde sürükleyerek götürmeye başlamışlardı.
Lakin boranın "Kaanın selamı var." demesiyle sanki herkes olduğu yere mıhlanmıştı.
Boranın kolundaki mert ani bir şekilde kolunu bırakmıştı. Mahir de burnundan solumaya başlamıştı. Kimdi bu Kaan?
Ne olduğunu anlamadan mahirin boranın üstüne tekrar atıldığını gördüm.
" NE DİYORSUN LAN SEN?"
Boran alaycı bir şekilde gülmeye devam ederken "Kaan yolladı beni. Çok güzel bir sevgilin olduğunu. Elinde iyi tutman gerektiğini yoksa senin ona yaptığını yapacağını söyledi."
Diyerek son sözü söyledi. Ben olaya Fransız kalırken mahirin gözlerini kapattığını gördüm.
Sonra ise arkasını dönerek hiç sinirli değilmiş gibi merdivenlerden çıkmaya başladı. Odasına girdiğimi gördüğümde merte döndüm.
Boranı kapının önüne attıktan sonra hızla mahirin olduğu yere gidiyordu. Peşinden giderken "Yenge sen burada dur." dedi.
Soru sormamı ya da cevap vermemi beklemeden o da odaya girdi.
Biraz düşünmek için terasa çıktım. Oturarak başımı ellerimin arasına aldım. Ellerim saçlarımdan geçerken ben neler döndüğünü anlamaya çalışıyordum.
Adım seslerini duyunca başımı kaldırdım. Gelen Berfindi. Ona sorabilirdim. Yanıma oturduğunda
"Berfin Kaan kim?" diye sordum.
"Abim sana anlatmak istediğinde anlatır yenge. Ben anlatamam." dediğinde olayın daha ciddi olduğunu anladım. Sessiz kaldığımda "Şoför seni evine götürmek için bekliyor. Abim eve gitmeni istedi." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asmin
Teen FictionAvukat olan Asmin memleketine döndüğünde dedesinin isteği üzerine hiç tanımadığı bir adamla evlenir. Mahir ise çok önemli olan bir dosyayı çaldırdığı için babasının zoruyla bu evliliğe mağdur kalır. Peki bu evlilik aşka dönüşecek miydi?