Asmin

6.

Mahir'den ;

. |

Mert beni çağırdıktan sonra beraber odama geçmiştik. Ne olduğunu sormaya kalmadan "Kaan kaçmış." dedi.

Anında sinirlenirken "Nasıl kaçmış?" diye bağırdım. "Biz depodan ayrıldıktan sonra kaanın adamları saldırmış. Adamlardan ikisi yaralı biri ölü." dedi.

Artık sıkılmıştım Kaan denen itten. Ne zaman ortaya çıksa hayatım tepetaklak oluyordu. Tam elimdeyken yine kaçmıştı. İşini orada bitirmeliydim.

Sinirden boynumdaki damarların belli olduğunu hissediyordum."Çabuk bul onu bana. Bu sefer öldüreceğim." dedim.

Mert "Aramaya başlıyorum." dedi diyerek odadan çıktı. Masamın üzerindeki bibloları yere attığım sırada kapım açıldı. Kimin geldiğine baktığımda Asmin olduğunu gördüm.

Önce ayağının dibindeki bibloya baktı. Daha sonra bakışları beni buldu. Gözlerimde ne gördüyse yutkundu. İfademi düzeltmeye çalışsam da olmuyordu.

"Bağırma seslerini duyunca iyi misin diye bakmaya gelmiştim." dedi.

Sakin kalmaya çalışsam da olmuyordu. Kısa bir şekilde "İyiyim." dedikten sonra "Ben gideyim o zaman." diyerek hızlıca odadan çıktı. İlk günden böyle olsun istemezdim ama kendime engel olamıyordum. Onu korkutmuştum.

Daralarak gömleğimin düğmelerini açtım. Ne demek kaçmıştı aklım almıyordu.

Koltuğa oturup sakinleşmeyi bekledim. Gözlerimi kapatarak başımı arkaya attım. Başıma ağrılar girmişti.

Kapım tıklatıldı ardından da açılma sesini duydum ama gözlerimi açamıyordum. Kimse ses verir zaten diye düşündüm. Her kimse ses vermeden arkama geçerek başıma masaj yapmaya başladı.

Ellerinden kadın olduğunu anlayınca zorda olsa gözlerimi açtım. Bu sırada da kapım açılmıştı.

🐰

Asmin'den;

. |

Mahirin odasına gittiğimde sinirli olduğu için sakinleşmesi için üstüne gitmeyip rahat bırakmıştım. Çok sinirli olduğu halinden belli olduğu için başının ağrıdığına emindim. Bu yüzden ona kahve ve ağrı kesici götürmek istemiştim.

Sekreter kız adının cemre olduğunu öğrenmiştim. Ondan kantinin yerini öğrenip alt katlara inmiştim. Böylelikle şirketi gezmiş oluyordum. Kantine geldiğimde sade bir kahve yapmıştım. Nasıl içtiğini bilmediğim için de yanına iki şeker koymuştum. Yanına da su koyarak tekrar 17. Kata çıkmıştım.

Önce kendi odama gidip çantamdan ağrı kesici aldım. Tepsiye koyarak mahirin isminin yazdığı odaya girdim.

Odaya girdiğimde Mahir başını yaslamıştı. Afra ise başına masaj yapıyordu. Bu görüntüye hem şaşırmış hem sinirlenmiştim. Sabah beni yanlış tanıma derken şimdi o kıza masaj yaptırıyordu.

Kıskandığımdan değildi sinirim. Yalan söylenmesindendi. Kaşlarım kendiliğinden çatıldığında ikisinin de bakışları bana dönmüştü.

Mahir daha sonra arkasındaki afraya döndüğünde kaşlarını çattığını gördüm.

Daha sonra tekrar bana döndüğünde hızlıca ayağa kalktı. Elimdeki tepsiyi sehpanın üstüne koyarak geri odadan çıktım. Hızlıca kendi odama giderek çantamı ve telefonumu aldım.

Odadan çıkaracağım sırada Mahir girmişti. "Asmin, beni bir dinler misin?"

"Neyi dinleyim Mahir? İkimiz de bu evliliği istemezken arkadaş olmayı teklif ettin. Kabul edip seninle iyi bir başlangıç yapmayı düşündüm. Sabah beni yanlış tanıma derken şimdi o kızla yakın olman. Kıskandığımı düşünme bana yalan söyledin sen. Ben belki ileride bu evlilik gerçek olur diyordum. Sana güvenmeyi seçmişken sen bu güveni en başta yıktın. O yüzden gelip bana beni dinle deme. "
Diyerek odadan çıktım.

O bizi en baştan bitirmişti. Bizden arkadaş bile olmazdı. Asansöre binerek giriş kata indim. Daha sonra hızlıca şirketten çıktım. Şansım yaver gidiyor olmalıydı ki şirketin önünde taksi duruyordu.

Arka koltuğa bindim. En iyisi eve gitmekti. Adresi söyledikten sonra başımı cama yasladım. Bu sırada telefonum çalmaya başladı. Hakan abim arıyordu. Açarak kulağıma götürdüm.

"Güzelim?"

"Efendim abi?"

"Neredesin? Odana baktım yoktun."

"Yoldayım abi eve geliyorum. Gelince konuşalım olur mu?"

"Tamam bitanem bekliyorum."

"Tamam abi."

Diyerek telefonu kapattım.

20 dakika sonra konağın önünde durmuştuk. Parayı verdikten sonra taksiden indim.

Konağa girdiğimde Hakan abim ve yiğit abimi terasta otururken gördüm. Hızlıca üst kata çıktım.

Beni gördüklerinde ikiside gülümsedi.

" Diğerleri nerede?" diye sordum.

Yiğit abim "Çarşıya çıktılar." Dedi.

İkisinin arasındaki boşluğa oturdum.

Hakan abim "Sabah sabah nereye gittin bakalım cimcime?"

Onlara dün mahirle aramızda geçen konuşmayı, şirkete avukat olduğumu, mahirle afrayı anlattım.

Hakan abim "Zaten zorla evleniyorsunuz. Bide böyle mi davranıyor? Akşam dedemle konuşacam bu evlilik olmayacak." dedi.

Yiğit abim "Bencede konuşalım. Ben kardeşimi öyle birine emanet etmem." dedi.

Onlar kendi arasında bu konuyu tartışırken ben sessizce onları dinliyordum.

Daha sonra "Abilerim ben biraz dinleneyim." diyerek odama geçtim. Üstümü çıkarıp rahat bir şeyler giydikten sonra kendimi yatağa bıraktım.

Biraz telefonumla oynadıktan sonra kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Kaç saat uyudum bilmiyorum ama saçlarımın okşandığını hissettiğimde gözlerimi yavaşça açtım.

Babam olduğunu görünce gülümsedim. "Baba?"

"Kızım, hadi yemeğe gel." dedi.

"Tamam babam." dediğimde odadan çıktı.

Bende yataktan kalkarak banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra üstümü başımı düzelttim.

Odadan çıkarak aşağı kata indim. Herkes yemek sofrasındaydı. Her zamanki yerime yani hakan abimin yanına oturdum. Karşımda yiğit abim oturuyordu.

Acıktığım için önümdeki çorbadan içmeye başladım. Bir kaç kaşık aldıktan sonra hakan abim "Dede seninle konuşmamız gereken bir şey var." dedi.

Dedem "Neymiş?"  dedi. Herkes elindeki kaşıkları bırakıp konuşmaya odaklanmıştı.

Yiğit abim lafı devralarak her şeyi anlattı. Babamın kaşları çatılmıştı. Dedem ise sakin kalarak

"Siz ne derseniz diyin bu evlilik olacak. Dün söz olduğunu tüm Mardin öğrendi. Elalemin yüzüne nasıl bakacaz?"  dedi.

Yine her zamanki gibi düşündüğü elalemdi. Babam "Baba sen ne diyorsun? Benim kızım mutlu olmadıktan sonra derdimiz elalem mi?" dedi.

Dedem "İtiraz istemiyorum bu evlilik olacak." dedi. Hakan abimin kendini sıktığını hissediyordum. Bir anda ayağa kalkarak "Size afiyet olsun." diyerek konaktan çıktı. Ardından yiğit abim de çıktı. Arabanın uzaklaşma sesi geldiğinde bende izin alarak odama çıktım.
Her şey karmakarışık bir hal alıyordu.

🌸