Asmin'den;
.|Ne zaman uykuya daldım bilmiyordum ama yatağımdaki hareketlilikle gözlerimi zorda olsa açmıştım. Hakan abimi görünce hafif doğrularak "Abi?" Dedim.
Yanıma uzanmıştı "Efendim?" Dedi. Duvardaki saate baktığımda gece 3 olduğunu gördüm. "Yeni mi geldin?" Diye sordum.
"Evet."
"Neredeydiniz?"
"İşimiz vardı." Dedi. Bişeyler sakladığına emin olsam da üstelemedim.
Ben sessiz kaldığımda "Küçükken olduğu gibi yine beraber uyuyalım mı?" Diye sordu. Çok masum gelmişti gözüme.
"Uyuyalım abi. Sen dur ben sana kıyafet alıp geleyim." Diyerek odadan çıktım. Abimin odasına girerek eşofman aldım. Kendi odama geçtiğimde abimin çoktan uyuduğunu gördüm.
Gülümseyerek yanına uzandım ama bir anda gelen alkol kokusuyla hızla geri doğruldum. Abim içmiş miydi?
Neden içmişti ki? Bu sorular kafamı kurcalarken uykum çoktan kaçmıştı.
Bende odamın balkonuna çıkmaya karar verdim. Tüm Mardin karşımda duruyordu. Buraya gelirken ne umutlarla gelmiştim oysa.
Balkondaki koltuğa oturarak gökyüzünü izlemeye başladım. Küçükken terasta oturup abimlerle oyunlar oynardım. O günler gözümün önüne gelince gülümsedim.
Hepimiz büyümüştük. Ben onlardan uzakta büyüsem de aramızdaki bağ asla kopmamıştı.
Nasıl kopabilirdi ki zaten? Onları benim canımdı. Küçükken en çok Hakan abime düşkündüm. Yiğit abimi de çok sevsem de hakan abim farklıydı benim için.
Şimdi olduğu gibi her zaman destek olup arka çıkmıştı bana. Koruyup kollamıştı. Yiğit abimle kavga ederdim bazen Hakan abim onu döverdi. Sonra babam hepimize kızardı.
Babam, onun yeri de bende çok farklıydı. Sırf ben ayaklarımın üstünde durayım diye törelere karşı gelip okula yollamıştı beni. Şimdi başarılı bir avukatsam bu babam sayesindeydi. O benim arkamdaki dağdı.
Annem, o benim tanıdığım en güçlü kadındı. Bu yüzden hep onu örnek almıştım. Hep annem gibi bir kadın olmak istemiştim. Kocaman kalbiyle herkesi sever mutlu ederdi.
Ve Mahir. Hayatıma daha dün girmişti. İyi bir başlangıç yapmak istesek de olmamıştı. En başından batırmıştı her şeyi. Kimseye kolay kolay güvenmeyen ben ona güvenmeyi seçmiştim. Sonuç ise hüsrandı. Yalan söylemesine hem kızmış hem kırılmıştım.
İnsan istemese bile evleneceği kişiye yalan söylememeliydi. Sonuçta hayatlarını birleştireceklerdi. Böyle bir olaya rağmen bu evlilik olacaktı.
Arkadaş olmaya olumlu bakarken şimdi arkadaş olmak bile istemiyordum. Bu evlilik ikimize de zehir olacaktı.
...
Vücudumun havalandığını hissediyordum. O kadar yorgun hissediyordum ki gözlerimi açamıyordum. Sırtımın yumuşak bir yerle buluştuğunu hissedince hemen kıvrılmıştım.
Daha sonra üstüme örtü örtüldüğünü hissettim. Kendimi rahatlığın içinde uykunun kollarına bıraktım.
Kaç saat geçti bilmiyorum ama üşüyordum. Gözlerimi açamıyordum. Üstümdeki örtüye daha çok sarılırken uğultu sesleri duyuyordum.Kimin konuştuğunu anlamasam da ne konuşulduğunu duyuyordum.
"Çok ateşi var. Hastaneye götürelim."
"Neden ateşlendi ki?"
"Gece dışarıda uyumuş."
"Doktoru buraya çağıralım."
"Ben arıyorum o zaman."
Kapı sesi duyduktan sonra uyku beni tekrar esir aldı.
Kolumdaki acıyı hissederek gözlerimi açmaya çalıştım. En sonunda başararak açtım. Karşımda bütün aile duruyordu. Yanımda duran kişiye baktığımda iğne yaptığını gördüm.
Annem gözlerimi açtığımı görünce hızla yanıma gelip yatağa oturmuştu. Saçlarımı okşayarak alnıma öpücük kondurdu. "A-anne?" Dedim. Sesim çıkmıyordu.
"Kızım."
Doktor iğne yaptıktan sonra ayağa kalkarak "Şimdilik çok halsiz ama bir iki güne kendini toplar . İlaçlarını aksatmasın." Dedi. Daha sonra babamla el sıkışarak odadan çıktı.
"Daha iyi misin kızım?" Dedi babam.
"İyi gibiyim." Dedim.
Duvardaki saate baktığımda akşam vaktine az kaldığını gördüm.
"Acıktım ben."dediğimde gülümsediler.
"Ben şimdi sana sıcak bir çorba yapayım." Diyerek annem odadan çıktı.
Babam ve abimler yanıma oturduğunda herkes sessizdi. Babam "Akşam Aydınoğulları gelecek." Dediğinde yüzüm düşmüştü. Onu görmeye hazır değildim.
Bunu gören babam "Senin uyuduğunu söyleriz. İnme istersen yanlarına." Dedi.
"Tamam."dedim. Bir süre daha sohbet ettikten sonra annem elinde tepsiyle odaya girmişti.
"Şehriye çorbası yaptım. Sıcacık. İyi gelir."dedi. Tepsiyi dizlerime koyarak kaşığı elime verdi. Ben yavaş yavaş içerken kapı tıklatıldı.
Hizmetlilerden biri gelmişti. Anneme dönerek "Hanımım Aydınoğulları geldi."dedi.
Hepsi ayaklandı. Annem ilaçlarımı getirerek "Yedikten sonra bunları iç kızım." Dedi ve hepsi çıktı.
Çorbamı içtikten sonra ilaçlarımı da içtim. Tepsiyi komodinin üstüne koyarak elime telefonumu aldım. Mahirden bir sürü mesaj vardı.
Bildirimlerden bir kaçını okudum.
Onu yanlış anladığımı, yüz yüze konuşmamız gerektiğini söylüyordu. Ona olan sinirim artarken aşağıdan gelen konuşmalar artmaya başladı. Birileri üst kata geliyordu.Hızlıca yatağın içine girerek uyuma taklidi yaptım. Odamın kapısı açıldığında adım seslerinden iki kişi olduğunu anladım. Hakan abimin kısık sesini duydum.
"Sana uyuyor demiştik."
"Onunla konuşmam lazım." Mahirin de kısık sesini duyduğumda kaşlarımı çatmamak için zor duruyordum.
"Onu hata yapmadan önce düşünecektin."
"Bu yüzden konuşmam gerek zaten."
"Gördüğün üzere uyuyor. Sonra konuşursun. Hadi dışarıya." Hakan abimin onu kovalamasına az kalsın gülümsüyordum.
"Onunla biraz baş başa kalmak istiyorum."
"Olmaz."
"O benim sözlüm. Bunda bir sıkıntı göremiyorum." dediğinde Hakan abim sessiz kaldı. Daha sonra da kapının kapanma sesi geldi. Ne yani bizi baş başa mı bırakmıştı?
Yaktın beni abi.Odamdaki sandalyenin sesini duydum. Karşımda oturduğunu hissediyordum. Gülmemek için ona olan sinirimi düşünmeye çalışıyordum.
Eli bir anda saçlarımı bulunca şaşırdım. Yavaş yavaş okşarken konuşmaya başladı.
🧚🏻♀️
200 okunmaya yaklaşmışız. Kısa sürede bu kadar okunacağını düşünmüyordum. Fakat oy sayısı çok az. Eğer hikayemi beğeniyorsanız oy da verin lütfen. Hepinize çok teşekkür ederim. 💛
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asmin
Teen FictionAvukat olan Asmin memleketine döndüğünde dedesinin isteği üzerine hiç tanımadığı bir adamla evlenir. Mahir ise çok önemli olan bir dosyayı çaldırdığı için babasının zoruyla bu evliliğe mağdur kalır. Peki bu evlilik aşka dönüşecek miydi?