Jack Sorguda / 1. Bölüm

4.5K 219 34
                                    

- Söylesene Jack... Neden öldürüyorsun ? Psikopat mısın lan sen !. Sinirli bir şekilde seslendi sarı saçlı , kirli sakallı , uzun boylu adam. Polisti kendisi. Zorda olsa yakalanan Jack'in sorgusundaydılar.

Adamın sinirli tavırlarına rağmen Jack bir o kadar rahattı.

" İçim yanıyor , dışarda kar. Aşık olmam gereken çok kız var. "... Şarkı mırıldandı Jack. Parmağını şıklatıyor , kafasını sağa sola sallıyor. Ritme kaptırıyordu kendisini.

Adam daha fazla dayanamadı...

" Ulan şerefsiz. İnsan aşık olduğu kişiyi neden öldürür. Bana cevap ver Jack. "

Jack , dilini çıkardı ve dudağında gezdirdi. Masmavi gözlerini doğrulttu adama.

" İnsan aşık olduğu kişiyi öldürmelidir. Derisini yüzmelidir. Çünkü onu seviyordur. Fakat dostum ben buna öldürmek demiyorum. Bunun adı ölümsüzleştirmek. Tüm aşklarımı ölümsüzleştiriyorum. Pırrrraaaaaaaaaah. " ardından sırıtarak beyaz kıyafetinin kapşonunu örttü.

- " Her türlü ceza alacaksın. Kesinlikle idam olacak. Söyle bakalım nasıl ölmek istersin ? Ha ha. Birazda biz gülelim. "

- " Hmm. Menüyü görebilir miyim ?"

- " Geç dalganı sen. Göreceğim ben seni idamda. Bakalım o zamanda gülebilecek misin ? " dedi ve ardından Jack'ı ensesinden tutup hücresine fırlattı. Sırt üstü yere düşen Jack şarkı mırıldanmaya devam etti. Tavanı izledi aynı zamanda. Dört duvar arasında idam edilmeyi bekledi öylece.

2 Saat Sonra -

Jack , duvara yaslanmış şekilde otururken demir parmaklıkların ötesinden gelen horlama sesine daha fazla katlanamadı. Nöbet tutması için görevlendirilen şişko üniformalı bir gardiyan sandalyede uykuya dalmıştı. O da yetmez gibi uçak geçiyorcasına horluyordu. Jack elini kulaklarına dayadı ve kafasını sağa sola salladı. Bunu yaparkende mırıldanıyordu. " LA LA LA LA "...

Dikkatini sağ taraftan gelen ufak bir köpek çekti. Acıkmış gibi görünen köpek köşe bucak yemek arayışındaydı. Yaramaz köpek gardiyanın yanında duran anahtarları yiyecek sanmış olmalı ki bir hamle ile yere düşürdü. Bunlar olurken şişko gardiyan hala uykusundaydı. Yere düşen anahtarları görünce hemen kapıya yanaştı Jack. Kapşonunu çıkardı. Köpeğe seslendi.

- Cici köpek. Tatlı köpek. Şuradaki anahtarı buraya getir. Lütfen köpecik.

Jack köpeğin umrunda bile değildi. Tekrar köpeği ikna çabaları devam etti.

- Hadi ama köpecik. Köpekçe bilmiyorum. Getir işte şu anahtarı.

O sırada rüyasında ne gördüyse şişko gardiyan birden irkildi. Yazık... yavru köpecik korkmuş olmalı ki bir hamle ile geri attı kendini. Arka ayağı ile anahtarı savurduğundan dolayı anahtar Jack'in bir adım ilerisine düştü. Solunda duran küçük tahta parçası yardımıyla uzandı anahtarlara. Birsürü anahtar iç içe girmiş haldeydi. Kapıyı açacak anahtarı eliyle kavradı ve sallamaya başladı. Bir tebessüm belirdi yüzünde. Pis bir sırıtışda denilebilirdi. " Üzgünüm ama ölmek için çok gencim. Aşık olmam gereken binlerce kız var. "

Zaman kaybetmeden kapıyı açtı. Şişko gardiyanı atlatıp merdivenlere ulaştı. Üzerindeki beyaz kıyafet kan kırmızısına dönmüş ve pislenmişti. Uzun zamandır yıkamıyor olmalı.

Üst kata ulaştıktan sonra kafasını duvarın ardına uzatarak içeriyi ve çıkış kapısını gözetledi. Sonra arkasında durduğu duvardan fırladı. Kırmızı başlıklı kız misali hem sekerek hemde şarkı söyleyerek kapıya kadar gitti. Polis memurları müdahale etmek için döndüklerinde onlara bakarak bağırdı. "- Gidiyorum... Gidiyorummm. Pineklemeye devam edin sürtükler gittim ben. Pırrraaaaaaaaaaaah. "

Olayın şokunu atlatan polis memurları hemen peşinden koştular. Yol üzerinde her yere baktılar. Tüm evlere , dükkanlara baktılar. Esnaflara sordular ama nafile. Jack'ı bulamadılar. Çünkü Jack zaten hiç ilerlememişti. Polis karakolunun kapısının iki adım sağındaki çöp bidonuna girmiş ve uyya kalmıştı. Uyandığında zaten kimse kalmamıştı. Herkes onu aramayla uğraşırken o ellerini sallayarak karakoldan uzaklaştı.

Yolu deniz kenarına düşen Jack geceyi geçirmek için gözüne bir gemiyi kestirdi. Gizlice yük deposuna girdi. Kutuları karıştırırken biraz yiyecek ve bir kaç üniforma buldu. Üzerindekiler çok kirlendiğinden çıkartıp üniformayı giydi. Yemeğinide yedikden sonra diğer eşyaların olduğu büyük kutuya girdi ve geceyi geçirmek üzere uykuya daldı.

Fakat gemi uzaktaki bir okula yük götürmek için denizin ıssız sularına açılmıştı.

Herşeyden habersiz Jack bakalım bunu nasıl karşılayacak ? Sonraki bölümde...


Jack Daito - Bıçaklı ErosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin