Telesekreter.
Ali hıçkırıp ağlarken bir telefona cevap bile vermeyen "Alo" kelimesini kendinden esirgeyen her şeyini düşünmeden edemedi.
Telesekreterin sesine mesaj bırakamayacak kadar doluydu Ali sevdiğine. Bunca şeyden sonra onun telefonlarına çıkmayışına bir mesaj bile atmayışına çok doluydu. Otomatik telesekreter sesini fısıldayacak mıydı ?
Dünyadan ayrılırken son sözlerini telesekretere bıracak kadar mı kıymeti vardı neden geldiğini bir türlü anlamlandırmadığı dünyada.
Neden gittiğini biliyordu lakin neden geldiğini anlamlandıramamıştı.
Bir güzelin hatrına diyordu Cem Karaca türküde; Benim de bu cihana gelişim. Bir güzelden ötürü.
Ali bacağını tırabzanlardan ittiğinde ayakları altından esip giden deli rüzgarın hürlüğünü ve nefes kesici çam ağaçlarının kokusunu aldı ciğerine. Elleri tırabzanlara hala tutuluydu bacakları öbür tarafa geçerken.
Altında akıp giden bir trafik vardı son hızla geçip giden araçların dumanına boğulacak kadar zehirlenmiş İstanbul'un yeditepesinin her birine dağılan.
Ve şimdi dağılacaktı Ali de.
Kendini boşluğa bırakmadan hemen önce fısıldadı "E-Elveda zalim dünya.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadehlerce Aşk
Diversos"Kadehimdeki alkol gibisin sevgilim baktıkça beni sarhoş ediyorsun.."