"Ben.."diye fısıldadı Ender. "Aşık olduğumu düşünmüştüm aynı senin gibi."
Ali yorgunca kahvelerini Ender'in elalarına diktiğinde Ender titrek bir nefes verdi.
"Bir hata ettim. Gençlik hatası,cehalet mi desem."diye fısıldadı Ender kederle akıp giden arabaların ışıklarını izlerken. "Kızın birine sevdalandım sandım ; çok erken yaşta be oğlum. Öyle böyle değil. On yedi ne ki. Daha ağzım süt kokuyor. Erkek sanıyorum kendimi jöleleyince saçları hani.."
"Aşık oldun mu ?"dedi Ali acıyla. "Acıtıyor sonunda hep."
"Acıtmaz mı ?"diye fısıldadı Ender kederle.
"Ne oldu ?"
"Bir cahillik ettim ; kanına girdim kızın. O daha on yedi,ben on yedi. İş yok güç yok. Kızın aile bağnaz, benim ailem bağnaz."diye iç geçirdi Ender acıyla. "Ama dedim ki kimseyi yarı yolda bırakmak bize yakışmaz,Ender dedim. Sahip çıkacaksın kanına girdiysen bi kez."
"Evlendiniz mi?"dedi Ali merakla.
"Evlendik evlenmesine.."dedi Ender gülümseyip. "Nasıl evlendik hem de ne sen sor ne ben sana söyleyeyim. Uçan kuşa borçlandım. Ne organizasyonu ne bir şey. Kuru pasta limonata ,sokak çalgıcısı."
Ali burukça gülümserken Ender burnunu çekti.
"Sonra bir de gelip demesin mi Ender bebeğimiz olacak."diye fısıldadı Ender hıçkırırken. "Ama nasıl mutluyum..Nasıl havalara uçtum. Daha on yediyim ulan, yemeğe ekmek yok. Ama seviniyorum ki baba olacağım."
"Allah bağışlasın."diye fısıldadı Ali yutkunurken.
"Kızım yedi aylık doğdu."diye mırıldandı Ender yutkunup. "Nasıl korkuyorum, ya organları gelişmediyse ya hasta olursa. Eksik çünkü. Günü tamamlamadı. Korkuyorum."
"Sonra?"
"Dedim küvezde çok kalır mı doktor bey?"diye inledi Ender.
"Bana dedi ki Ali ; kırk haftayı tamamlamış kızınız."diye yutkundu ardı sıra.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadehlerce Aşk
Acak"Kadehimdeki alkol gibisin sevgilim baktıkça beni sarhoş ediyorsun.."