Bazen istediğin gibi gitmez
Hiçbir şey hayatında
Bulursun kendini bakarken
Boş boş kendine aynada
Kaçanın kovalandığı bu dünyada
Kovalayan olmayı kolay mı sandın?
Aşkın peşinde koşturacaksan
Çok çok hızlı olman lazım
Koş koş koş koş olana kadar
Koş koş koş onu bulana kadar
Koş koş koş yakalayana kadar
Koş peşinde aşkın ölene kadar
Hayatın hızla akıp geçerken
Yakışır mı hiç durmak sana?
Kocaman bir dünya var dışarıda Başla artık yaşamaya
-----
Düğünlerde beyaz giyilmezdi; bu altın bir kuraldı.Gelinden rol çalmaya kimsenin hakkı yoktu!
Rüya bir düğün organizatörüydü ve onun rüyası başka insanların rüyalarına kavuşmasını sağlamaktı. Dünyanın ne güzel taçlarını gelinlerin güzel saçlarına takmak, en güzel gelinliği bulana kadar mağaza dolaşmak ya da gelinin istediği tonları kılı kırk yarana kadar tasarlamak!
Ama Işıl bir gelin sayılmazdı, bu yüzden onun rüyasını gerçek kılmayacaktı Rüya. Kendini tehlikeye atacağını bilse de onu gören Yeşim Hanım sadece gülümsemişti durgunca. Ona yaratılan Işıl'ın sahte rüyasını gerçek Rüya bozuyordu !
Düğünlerde asla beyaz giymeyin!
Ama gerçek aşık adamlarla aşık kadınların ya da aşkın olduğu tüm cinsiyetin önemsiz olduğu düğünlerde! Yeter ki aşk olsun !
Üzerindeki beyaz güpürlü uzun elbiseyle adımladı ve kumral sarılarını savura savura düğün mekanına adımladı Rüya.Gelinden rol çalmayacaktı elbette.
Onun niyeti tam anlamıyla gelini kaçırmaktı !
Sıkkınca ortada dikilen ve zoraki tavırlarla herkese gülümseyen Işıl'ın kahveleri irileşirken Rüya beyaz güpürlü elbisesi beyaz stilettoları üzerinde bir tur atıp neşeyle eteklerini savurdu. Saçları,elbisesinin etekleri ve topukları savrulurken kıkırdayıp "Heyyyy!"diye gürledi gelin ve damada. "Bu ne güzel bir düğün böyle!"
Işıl bir ağız dolusu gülümserken etraftan sosyetenin hoşnutsuz sesleri yankılanıyor, Işıl'ın mahalle ahalisi ise bu Rüya denen acaip kızın yaptığı edepsizliği kınamakla hatta cık cık sesleriyle lanetleyerek mırıldanmaktaydı.
Havuzun başında gülümseyen Rüya bembeyaz gelinliğiyle duran kıza bakarak bir kadeh kaldırdı. "Dünyanın en güzel gelinine !"
"Ve sahte gelinine!"diye carladı Rüya müstakbel damadı tek omuz darbesiyle havuza ittirip gelinin bileklerinden çeke çeke koştururken.
Önce beyaz stiletto topukları fırlatmış sonra da esmer ince bilekli kızı çekiştire çekiştire arkalarından küfür kıyamet kovalayan kalabalıkla beraber koşturmaya başlamışlardı. Işıl'ın ağabeyleri bayılan annelerinin peşinden koşarken mahallenin kadınları kaçan gelini kovalıyor ,sosyeteler ise yılın düğünündeki rezillikte görüntülenmemek üzere yüzlerini çanta ile kapatıyordu.
Yeşim Hanım ve eşi Adil Bey "bizim hiç bir şeyden haberimiz yok." bakışları eşliğinde şaşkın bir role bürünürken Işıl kendi topuklarını çıkarıp havuza doğru savurup koşturmaya devam etti.
"R-Rüya!"diye gürledi Işıl nefese nefese.
"Işıl!"
"Beni..Beni kurtardın.."dedi Işıl sevinçle ağlarken nefes nefese koşmayı sürdürüyordu kalabalık caddeye fırladıklarında.
Trafiği felç eden iki kaçak gelin birden çıplak ayaklarıyla otobanın ortasında arabaların arasından geçerken ıslık sesleri ve korna seslerine sırıtıp kahkaha attı.
"Beyaz atlı prensler.."dedi Rüya yutkunup. "Bir sonraki hikayelerde. Burada cengaver prensesler var !"
"B-Biz nereye gidiyoruz?"dedi gelinlikleri sokakta kirlenen Işıl sırıtıp korna çalan arabaların arasından süzülürken.
"Çitlerin arkasında dünyanın bitmediği her yere gidiyoruz Işıl.."diye fısıldadı Rüya kıza hayranca bakıp."Senin çitlerini sonsuzluğa kılmak ve rüyalarını gerçek etmek için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadehlerce Aşk
Acak"Kadehimdeki alkol gibisin sevgilim baktıkça beni sarhoş ediyorsun.."