Okul bitmişti, Sunghoon ve Jake ile beraber yürüyordum. İkili 2 adım önümde yürüyüp konuşurken peşlerinden ilerliyordum.
Heeseung'ı çıkışta görmemiştik. Jake yarıyolda bizden ayrıldığında Sunghoon'un evinin olduğu sokağa girdik.
Yarın okul olmadığı için onlarda kalacaktım. Karnımızı doyurup oyun oynamak için salona geçtik.
"Ya oraya gitme, peşimden gel!" Sunghoon bağırıp dururken istediği yere gidemeyip düştüm. Elindeki konsolu masaya atıp yere yattı. Ne yapacağını izlerken birden bağırmasıyla yerimden sıçradım.
"Delireceğim!"
Koşarak tuvalete gittim ve kapıyı kapattım. Ne yapacağı belli olmazdı, beni dövebilirdi bile. Gülerek aynanın karşısına geçtim. Saçımı başımı düzeltip Sunghoon'un yanına geri döndüğümde oyunu kapatmıştı.
Yanına oturduğumda biraz ciddi şeylerden konuşmuştuk. Neredeyse sabaha kadar oturduktan sonra gözlerim uykuya yenik düşüp kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yes, you're right too.﹕heeseung+sunoo ✓
Novela Juvenil"Resmimizin beyaz eksikliğinden tamamlanmayacağını anladığımda kağıda hakim olan siyah renkte dolandı gözlerim. Beyaz masumluğu ve güveni simgelerdi; siyah da hüznü ve hırsı. Ne olmuştu da beyaza boyadığımız resim siyah olmuştu? Renkleri mi karıştı...