'eleven

234 42 11
                                    

Okula gitmemiştim, telefonumu bile yerden almamıştım. Vücudum yatakla bütünleşmek üzereydi.

O kadar çökmüştüm ki ölsem az kalırdı. Ayrılmamız değildi çökmemin nedeni. Gece boyunca düşündüğüm içindi. Neden ayrılmıştı benden?

Heeseung ile yüzleşmek istiyordum.

Artık ağlamayacağıma kendimi inandırıp yataktan kalktım. Gözlerim kararırken yerden telefonumu aldım. Pijamalarımı çıkartıp eşofman takımı giyerek evden çıktım.

Hızlı hızlı yürürken her yerimin berbat durumda olduğunu fark ettim. Bacaklarım ve sırtım ağrıyordu.

Okula yaklaştıkça korkum artıyordu.

Hayattaki tüm şansımı burada kullanmışım gibi tam teneffüs vaktinde okula varmıştım. Ayrıca Jay, Jungwon ve Heeseung tam önümde duruyordu.

Heeseung ile saniyelik gözlerimiz kesiştiğinde neredeyse bayılacaktım. Zaman geçmiyordu, sadece durduğum yerden onları izliyordum.

Heeseung beni görmemiş gibi davranarak konuşmaya, hatta gülmeye devam ettiğinde iplerimi koparmıştım. Yanlarına vardığımda bana garipçe bakan arkadaşlarımı es geçip Heeseung'a odaklandım.

Anlamayan bakışlarla bana bakması sinirlerimi iyice bozarken "Neden?" dedim. Ağlamayacaktım, söz vermiştim.

Cevapsız kalışı sinir katsayımı artırırken ses tonum da artmaya başlamıştı. "Neden?" diye sorup duruyor, aralarına "Neden beni bıraktın?" sorularımı sıkıştırıyordum.

Hâlâ tepkisiz kalmasıyla kendimi tutamayıp yüzüne yumruk atmıştım.

Etraftaki sesler çoğalırken Jungwon beni durdurmuştu. Heeseung kanayan dudağını tutarak karşımda dururken gözlerine baktım.

Beni orada dövmesi, rezil etmesi ya da başka bir şey ağlamama sebep olmazdı ama gözlerindeki öfkeyi gördüğümde ağlayacağımı hissettim.

Kolumdan tutup beni sürüklemeye başladığında duygusal anlamda karmakarışıktım. Hâlâ neden ayrıldığımızı merak ediyordum.

Kim bilir, belki de asla gerçeği öğrenemeyecektim.

yes, you're right too.﹕heeseung+sunoo ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin