yes, you're right too.﹕heeseung+sunoo ✓

'four

Telefonda bağıran Sunghoon yüzünden yüzümü buruşturarak yatağıma uzandım. Jake ile sevgili olduğunu gün içerisinde 17. kez açıklayan Sunghoon'a karşılık 20. kez yüzüne telefonu kapattım. Kafamı yastığa yerleştirip gözlerimi kapattığımda telefonum tekrar çalmıştı.

Dizilerdeki gibi saçma sapan hareketleri sergileyerek bakmadan telefonu açıp karşımda her kim varsa Sunghoon sanarak bağırmamıştım.

Üstteki Heeseung yazısıyla telefonu hoparlörle birlikte açıp yanıma koydum.

"Başın mı ağrıyor?" dediğinde dikelip etrafıma bakındım. "Nereden biliyorsun?" dediğimde arkadan gelen bağırışlar ve sertçe kapı kapatma sesi sebebini açıklamıştı.

"Jake rahat vermiyor. Başım ağrıyor ve iki salak birbirini bulduğu için senin de aynı durumda olduğunu düşündüm."

Kalkıp ilaç içtiğimde telefonu alıp camın önüne oturdum. Telefonu hâlâ kapatmamıştı. "Heeseung?" diyerek orada olup olmadığını yokladım. Uzaktan bağırıp gelerek telefonu almıştı.

"Jake'i balkona kitledim. Şimdi konuşabiliriz." Kahkaha atmıştım bu dediğine. Benden sonra sözüne devam etti.

"5 ay oldu. Bir tık uzun sürdü sanki." dediğinde onayladım onu. "5 aydır çekmediğim Sunghoon eziyeti kalmadı." dedim camdan etrafı seyrederken.

Hafifçe gülüp "Tek güzel yanı seninle yakınlaşmamız olabilir." dediğinde kalbimin birazcık teklediğini hissettim. Midemde bir şeyler oluyordu.

Geçen 5 ayımız hakkında biraz daha konuştuktan sonra Jake'in kapısını açacağını söyleyerek telefonu kapattı.

Nasıl geçtiğini fark edemesem de 5 ay geçmişti. Çok eğlenmiştim ve şimdi bu arkadaşlığın biteceğinden biraz korkuyordum.

Daha doğrusu Jake ve Sunghoon yapışıkları uzaklaşmazdı zaten, ama Heeseung'ı kestiremiyordum.

Ondan hoşlanmaya 4 ay önce başlamıştım ve eğer daha önce biraz yakın olsaydık ondan daha önce hoşlanırdım.