yes, you're right too.﹕heeseung+sunoo ✓

'fourteen

Heeseung ile ayrılmamızın üzerinden iki ay geçmişti. Bu iki ay oldukça karman çorman geçmesine rağmen eğlenmeye çalışmıştım.

Arkadaşlarımla aram iyiydi. Sunghoon ve Jake hâlâ sevgililerdi. Heeseung ise... Heeseung ise sevgilisiyle mutluydu. Ben de onu desteklediğimi belirtiyordum.

Hâlâ Heeseung'a aşıktım, kolayca unutamayacağımı biliyordum. Ama onu mutlu görmeyi de istiyordum.

Kimsenin acı çektiğimden haberi yoktu, iyi gizliyordum.

Arkadaş grubumuza zaman zaman Heeseung'ın sevgilisi dahil oluyordu. Benimle olan sorunu biliyor gibi değildi, hatta beni çok sevdiğini bile söyleyebilirdim.

O geldiğinde biraz geri plana çekilsem de, Heeseung ile olan yakınlığına, onu öpmelerine üzülsem de belli etmiyordum.

Güçlüydüm galiba, sanırım.

Derslerimde başarılıydım, okul hayatım iyiydi. Kimse Heeseung ile olan olayı konuşmuyordu, pek de hatırladıkları söylenemezdi. Ben de kapalı kutu gibi bir karaktere dönüşmüştüm.

Kutumun anahtarı bir tek Jake ve Sunghoon'da vardı.

Niki, Jungwon ve Jay de aynıydı. Jay ve Jungwon ne olursa olsun arkadaş kalmaya karar vermişlerdi.

Heeseung'ın beni kullandığını tam olarak bilmiyorlardı, sevgilisini dışlamıyorlardı. Sadece Sunghoon ve Jake biliyordu. İkisi de ondan biraz uzak duruyordu.

Hatta Jake sadece sevgilisinden değil, Heeseung'dan da uzak duruyordu. O akşam ne konuşmuşlardı bilmiyorum ama Jake mantıklı bir neden olmadığını öne sürerek Heeseung'dan uzaklaşmıştı.

Aralarını bozan bendim. Jake sadece benim yüzümden değil, böyle biri ile arkadaşlık etmek istemediği için yaptığını söylüyordu.

Yine de beni yalnız bırakmamak için Heeseung'ın olduğu ortamlara geliyordu. Bir kişi yüzünden diğer arkadaşlarımızdan uzaklaşmak istemiyorduk.

Heeseung'dan özür dilesem de onu affetmiş değildim. Onu asla affetmeyecektim.

Zaten Heeseung yurtdışına gidecekti.