beş

56.7K 2.6K 330
                                    


Keyifli okumalar gece kuşları 💫

'Ayhh! Ellerin kurusun!'

'Yaşına başına bakmadan taşaklarımı avuçlayacakmış yosma!'

Odanın içinde koşturmaya başladığında, yaklaştığı an tokadını kalçalarıma indiriyordu. Giydiğim gömleğe bin bela okuyup kalçalarımı açıkta bırakmasına sayıp sövüyordum. Büyük ellerini vurduğu an odayı sesi inletiyordu. Ben önde o arkada odayı dört dönerken yatağın üstüne çıkıp şaşırttım.

'Elini iyi kullanıyorsun da, şeyini nasıl kullanacaksın göreceğiz Gül Ali!'

'Kullanamadığımı kim söyledi sana!' Ben şaşırıp kalınca fırsat bilip bir tane daha şaplattı.

'Ayyyyyyyy!! Yetişiiiiin!! Yardım ediiiiiin!!'

'Bağırma alacağım ayağımın altına!'

Bana doğru atılıp son defa vurduğunda kuvvetli çığlığım kulaklarımızı çınlatmıştı. Sonunda kapıdan çıkıp gitmek aklıma geldiğinde üstüme başıma aldırmadan fırladım dışarı. Merdivenleri üçer beşer atlarken peşinden geliyordu.

'Yakalayacağım seni kara bela! Beni tehdit etmek neymiş göstereceğim sana!'

İki katı ışık hızlıyla inip mutfağa girdiğimde Şahsine hanım ve çalışan kızlar oradaydı. Hemen hanım teyzeyi siper alıp arkasına geçtim. Ali kızgın bir boğa gibi daldı içeri. Herkes bir adım gerilerken ben yüzümü Şahsine hanımın sırtına sakladım.

'Noluveriyor sabah sabah?'

'Bu belayı başıma sen sardın sen temizleyeceksin anne! Yoksa elimde kalacak!'

'Ben sana dün ne dedim hanım anne? Bir dakika daha durmam bu evde, şiddet var hakaret var! Sıçarım böyle işe!'

'Zaten gitmezsen sallandıracağım seni camdan! O zaman aklın başına gelir belki!'

Gizlendiğim yerden çıkıp Ali'nin gözlerine baktım. Gerçek anlamda sinirlenmişti ve dün gördüğüm masumiyetinden eser yoktu.

'Gideceğim merak etme, gitmeseydim sallandıracağım şeyi ben iyi biliyorum da, şansına küs artık!'

'Bak hala konuşuyor! Bırak şunu anne, bırak şunu bana!'

Biz etrafımızda kimse yokmuş gibi ağız dalaşına girdiğimizde, bir iki adımla tekrar atıldı bana. Ben yine saklandım hanım annenin arkasına. Popom nasıl da acıyordu ama..

'Duruverin bakem siz! Ali'm, güzel oğlum, ben konuşuvercem onunla. Sen odana çıkıp sakinleş.'

Burnundan soluya soluya ayrıldı mutfaktan. Sonunda Şahsine hanım ve kızlar kahkahalarla gülmeye başladında ben çıktım ortaya. Gülünecek ne vardı? Bu evin insanları ne densiz ayarsız insanlardı..

'Ne gülüyorsunuz kardeşim? Filmi mi çekiyoruz burada!'

'Ali abim mutfağa girdi, inana biliyor musun hanımım?'

Hanım anne masanın etrafına dizili sandalyelerin birine otururken, başını ağır ağır sallayıp, eliyle kalbini tuttu.

'Daha ilk sabahtan nasıl delirtiverdin pamuk gibi oğlanı? Azcık yumuşak huylu ol dediydim sana!'

'Çıkmam bi daha yanına, deli gibi bişey.' Omuz silktim yaramaz çocuklar gibi. Ellerim sürekli gömleği aşağı çekiştirirken, saçım başım bağımsızlığını ilan edip birbirine karışmıştı.

'Gel otur karşıma bakem, Müstesna kahvaltı kur gelin hanıma..'

Kızlar gülmeye devam ederken tezgaha geçip hazırlığa koyuldular. Ben sanki oturabilecek haldeydim, kalçalarımdan ateş çıkıyordu.

Alev | Kara BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin