iki

63K 2.5K 414
                                    


Keyifli okumalar gece kuşları 💫

Sessizlik bir müddet devam ettiğinde, çayımın yarısına gelmiştim. Aç karnım çayın demiyle burulurken belli etmeden bardağımı geri bıraktım. Evin hanımı da bir yudum aldıktan sonra bardak hala elindeyken göz göze geldik. Birinin konuşmayı başlatması gerekiyordu.

'Ne diye koşturdu seni sabahın körü? Derdi neymiş, alıp veremediği mi varmış?'

'Derdi ben oldum üç günde. İlle de beni istiyor arsız namussuz..'

'Tanıyorum bide, evde bekleyen üç çocuğu karısı var.'

'Gözleri kör olsun, canımdan bezdirdi yeminle..'

Beni izlemeye gelenlerin çoğu öyleydi zaten. Bekar olanlar genelde gösteri sonrası o işin yapıldığı yerlere gidiyordu. Sadece izleyip iç geçirmek isteyenler bana geliyordu. Boyları posları devrilsin, insan müşterinin bile hayırlısını istiyordu.

'Kimsin sen adın ne? Ne iş yaparsın nereden gelirsin?'

Koşarken birbirine girip önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına itelerken başladım anlatmaya. Aslında çok basittim, anlatacak pek bir şey de yoktu.

'Alev benim adım. Yirmi ikime yeni bastım. Şehrin en büyük gazinosunda dansözüm. Bahaneyle ordan da kaçtım iyi mi?'

Gülmeye başladım kendi halime. Oradan kurtulmam pek mümkün değildi. Zafer abi akşama kadar eliyle koymuş gibi bulurdu beni..

'Dansözsün bide he? Aradığım ayağıma geliverdi desene..'

'Sana dansöz niye lazım?'

'Bana dansöz değil, senin gibisi lazım. Lafımı bölmeden, ikilemeden dinle. Eğer kabul etmezsen seni o adama hiç acımadan teslim ederim bide, yaz aklının bir köşesine..'

İşaret parmağı suratıma yaklaştığında ne kadar ciddi olduğu bakışlarından belliydi. Beni en çok üzen tehdit etmesi değil de, çaresiz anlarda insanların hiç düşünmeden bu durumu kullanmasıydı. Sessiz kaldım sadece. O ise derdini açık açık anlatmaya başladı.

'Oğlum var 28 yaşında. Evden çıkmaz, çalışmaz, evlilik lafı ağzımıza aldırmaz. Nasıl geldi bu hale, sorsan bilemem. Ama ana yüreği işte, daha fazla el vermiyor. Birini arıyordum bende.'

Kaşlarım istemsiz çatılırken elimle dur işareti yaparak oturduğum yerden kalktım.

'Hop hop hop hanım teyze! Adam bana dokunmasın diye kaçtım da oğluna orospu arıyorsan baştan söyle..'

'Sus kız edepsiz! Ne biçim konuşuveriyon öyle? Dini nikahsız sokmam seni yanına merak etme. Çatımın altında tövbe tövbe.' Kaldırdığım elimden tutup oturttu beni yine yerime. Derin bir nefes aldım, biraz sessiz sakin kaldıktan sonra bu defa ben konuştum.

'Ne nikahı ne çatısı? Ben ne yapacağım açık açık söyle!'

'Oğlumun gözünü açıver işte.. Ne korkusu varsa yardım et. Konuş, gülüş, seviş aaa orasını da ben mi söyleyivereyim? Oğlumu evlenecek yuva kuracak hale getir. Bende senin hayatını kurtarayım. Orası benim kocamın yakın arkadaşının yeri. Tek lafımla orayla ilişkini kesiveririm.'

'Sahi mi?'

'Sen bana he de, yarın önünden geç selam versinler..'

'İyi.. peki o zaman. Kabul yani..'

Tek bir saniye bile düşünmedim.. Her gece onlarca kişiye malzeme olacağıma, tek bir kişiye yuva olurdum daha iyiydi. Bir an bile düşünmedim kabul ederken. Zaten istediğim oradan kurtulmak değil miydi? Nesini düşünecektim? Zafer abi başka türlü beni asla bırakmayacaktı. Çok iyi kazanıyordu sayemde, oradan ya ölüm çıkardı, ya da böyle bir işe girişip kendi fermanımı kendim yazardım.

Alev | Kara BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin