Keyifli okumalar gece kuşları💫Sabah şerifleri, sarmaş dolaş bedenlerimize doğarken, kış güneşinin keskin ışıkları tam gözüme vuruyordu. Karanlık evimden sonra burası cennet olmalıydı. Eski yaşantımdan çok uzaktaydım artık, sabaha karşı, üçe dörde kadar çalışıp, yorgun argın eve gelmiyor, sabaha karşı bir yattım mı, ikindiye doğru berbat bir baş ağrısıyla uyanmıyordum. Bu hayatı sevmiştim ben, günü karşılamak güzelmiş meğer, ben dört yılda bunu unutmuştum. Ama şimdi hepsi geride kalmıştı, tek kolumu yukarı doğru esnetirken mırıldandım, yine her yerim tutulmuştu. Karnımın üstünde duran koluna dokundum, hala yanımdaydı, ilk defa biriyle uyuyordum ve bu zamana kadar uyuduğum en tatlı uykum olmuştu.
Gece ne sağa dönebilmiş, ne sola dönebilmiştim, bu yüzden uykuya zor dalmıştım ama şimdi uyanamıyordum kocamın kollarında. Uğrumda açtırılan bir şişe şarabın bıraktığı etkide gibiydim, sıcacık teninden kopup ayılamıyordum. Namusumuzu koruduk dediysek de, kötü alışkanlıklar edinmediğimiz söylenemezdi. Her gece ilaç niyetine kırmızı şarap kanıma karışırdı elbette. O iki kadehin sonunda koltukta sızdığım gibi sızmıştım şimdi Gül Ali'min göğsünde. Önce uyku tutmasa da, bir süre sonra kanıma karışır gibi karışmıştı tenime, uykumu getirip mayıştırmıştı. Sıcaktı teni, enseme üflediği nefesi, kırmızı bir şaraptan daha tesirliydi kesinlikle.
Kalkıp ne yapacaktım? Yatıyordum işte pamuklara sarılmış gibi, hatta biraz daha sırnaşıp aramıza giren mesafeyi kapatım. Kalçama değen sertliğiyle gözlerim faltaşı gibi açıldı, sabah sabah Ali'den önce uyanan birileri vardı. Alt dudağımı ısırıp güldüm kendi kendime. Biraz daha oynattım kalçamı, erkekliğinin seyirip daha da sertleştiğini hissettim. İçim kaynadı, kasıklarım sızladı.
Dün gece yaşananlardan sonra ben ben değildim. O düğmelerimi yırtıp saçıp göğüslerime saldıran adam yüzünden, artık en ufak temasında kendimden geçecek haldeydim. Yeni öğrettiği duygularla nasıl başa çıkacağımı bilmediğim için selam verse sızlayacak haldeydim. Çok yakışıklıydı zaten, gülüşüne kanacak kadar çaresizdim. Açılmıştı bir de, o eski halinden eser yoktu. Dün gece yaptıkları aklıma geldikçe bacak aram kasıldı, utanıp gözlerimi kapattım. Şimdi uyanıp tekrar yeltense, bu defa durdurmazdım orası ayrı..
Sağ tarafımı hissetmemeye başlayınca kıpırdamak istedim ama Ali iyice sarıp durdurdu beni.
'Kalkma..' diye mırıldandı kulağıma, bedenlerimizi mümkünmüş gibi biraz daha birleştirmeye çalışırken kolunun altında nefessizdim.
'Her yerim ağrımış Ali. Sana doğru döneyim bari..'
Kolunu başımın altına koyarken o da söyleniyordu.
'Offf benim de tutulmuş sağ tarafım. Nasıl yatıyorsun bu yatakta?'
'Yatıyorum işte, alışırım yakında..'
'Gerek yok, bu gece benim yanımda yatacaksın..' dedi ve karnımda ki elini kaldırıp saçlarımı boynumdan çekerek dudaklarını girintime bastırdı. Sol tarafım öpücüğün etkisiyle uyuşurken yine sol tarafım sebepsiz yere gümbürdemeye başladı. Duyacak diye ödüm patlıyordu, beni bu kadar çabuk ele geçirdiğini öğrenmemesi lazımdı. Omzumla itmeye çalıştım. Aksiliğim üstümdeydi zaten, teklifini hızla reddettim.
'Bence ona gerek yok, daha erken birlikte uyumak için..'
'Sana neye geç kaldığımızı söyleyeyim mi?'
'Söyle..'
'Sevişmek için geç kaldık mesela. Yatağıma gir artık, bende senin koynuna..'
Ben mi onu yoldan çıkarmaya gelmiştim, o mu bana yeni bir yol bulmuştu anlamamıştım ben. Yanıyordum tam da şimdi kollarında, adını mırıldanıyordum kedi gibi. O da saçlarımı okşayıp boynumu öpüyordu, tüm zincirlerimi kırıyordu. Aklıma fena fena fikirler getiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alev | Kara Bela
Short StoryHikaye yetişkin okurlar içindir, yaş sınırlaması en az 18'dir!! Bu kurgu tamamen hayal ürünüdür gerçek hayatla hiçbir ilgisi yoktur. Argo konuşmalar, yetişkin içerikler ve gece hayatı içermektedir! Eski dönem hikayesidir🍁